26 Aralık 2019 Perşembe

2019.11.30.DATÇADAKİ YEREL DEMOKRASİMİZE DAİR TARTIŞMA NOTLARI -2...('MAHALLE MECLİSLERİ YÖNERGESİ' ÜZERİNE 1-2-3)

  Hiç yorum yok

     DATÇADAKİ YEREL YÖNETİMİMİZE DAİR TARTIŞMA NOTLARI -2
     'MAHALLE MECLİSLERİ YÖNERGESİ' -1
     07.11.2019 günü (ilkinde salt çoğunluk sağlanamadığı için ikinci kez) toplanan Datça Kent Konseyi 'seçimsiz' Genel Kurulunun, ilk bölümünde, 'Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyelerinin geçmiş deneyimlerden yola çıkarak (her birinin farklı katkılarıyla) hazırladıkları ve tartışmaya sundukları 'Kent Konseyi Çalışma Yönergesi Taslağı', uzun uzun tartışılarak (adeta, Kent Konseyi katılımcısı bazı arkadaşların 'ince eleyip, sık dokuması' sonucu) kabul edildi; Çalışma yönergesinin bu yeni hali, Kent Konseyinin çalışmalarının önünü açabildiği ölçüde anlam kazanacaktır.
     ***
     İkinci bölümde, (Datça Kent Konseyinin tanıtım ve sunum ifadesiyle) 'Mahalle Meclisleri Yönergesi Taslağı'(Bknz:Datça Kent Konseyi/Facebook) gündeme geldi;Yürütme Kurulu üyesi olan bir arkadaşın (kendi) ifadesiyle 'Bir başka yerden gelen ve kendisi tarafından Datçaya uyarlanan' bu 'taslak', taslağın 'hazırlanışına' ve şimdi 'neyin tartışılacağına' dair yapılan bazı itirazlar ve bu çerçevedeki kısa görüş bildirimlerinden sonra, 'elimizin altında bir taslak bulunsun' denilerek (tamamen bu niyetle); içeriğine, nasıl kurulacağına, ne zaman kurulmaya başlanacağına ve kimlerle kurulacağına vb.vb. dair tek bir cümlesinin bile tartışılmasına gerek duyulmaksızın, genel kurula sunulduğu haliyle 'kabul edildi'.
     ***
     Şimdi, okumakta olduğunuz bu yazının tartışma konusu olan bu 'Mahalle Meclisleri Yönergesi Taslağı'nı okuyanınız var mı bilmiyorum; konunun iyice anlaşılabilmesi için, konuya ilgi duyanlarımızın, bir biçimde bu yönerge taslağını, öncelikle, bulup okuması çok yararlı olacaktır. Lütfen!(Okumak isteyenler için, Bknz:Datça Kent Konseyi/Facebook)
     ((Ülkemizde, resmi kayıtlara göre(Bknz:e-içişleri gov.tr), 1389 yerleşim biriminde belediye örgütlenmesi mevcuttur; kimse kesin rakam veremiyor ama 15.06.2015 tarihli bir habere göre(Bknz: Yeni Asya/Google), o tarihte 200, yani %15'lik bir kısmında;bugün ise, 350 civarındakinde, yani %25'inde, Kent Konseyinin kurulu durumda olduğu söyleniyor. Bu Kent Konseylerinden hangisinde, ne zaman hazırlandığı ve uygulamaya konulduğu, uygulama sonuçlarının neler olduğu bilinmeyen (ya da bilenlerin bildiklerini, bu 'yönerge taslağı'nın görüşüldüğü toplantıda katılımcılara açıklamadığı) bu 'Mahalle Meclisleri Yönergesi'.... Datça'ya uyarlanmış.
     İşte, tartışma konumuz olan 'taslak', Datça kent Konseyinin Yürütme Kurulu üyesi olan arkadaşın Datça'ya uyarladığını söylediği bu 'taslak'tır.))
     ***
     2006 yılında çıkarılan 'Kent Konseyi Yönetmeliği'nin hiç bir yerinde (2009 yılındaki değişikliklerden sonra bile) 'Mahalle meclisleri' adı geçmez ve hele hele, Kent Konseylerine, 'Mahalle Meclisleri kurma' görevi verilmez; haliyle, bu, 'Kadın, Gençlik, Emekliler, Engelliler...Meclisleri' gibi 'kurulması zorunlu meclisler' arasında da sayılmaz.(Keza, Datça Kent Konseyi Yönergesinde de farklı bir durum söz konusu değildir. Bknz:Datça Kent Konseyi/Facebook)
     ***
     Yasa koyucunun ve dahası Datça Kent Konseyi çalışma yönergesini ilk yazanların, bu yazının tartışma konusu olan 'Mahalle Meclisleri'ne hiç değinmemelerinin ve 'Mahalle Meclisi kurma'yı 'zorunlu görevler' kapsamında saymamalarının nedenlerini bilemiyoruz. (Bu yazının tartışma konusu, bunu sorgulamak ve bulmak değildir.)
     ***
     Yasa koyucunun ilgili yönetmelikte ve Datça Kent Konseyi Çalışma Yönergesi'ni ilk yazanların ilgili yönergede 'Mahalle Meclisi'nden hiç bahsetmemesi ve bunu 'kurulması zorunlu meclisler' arasında saymaması, Datça Kent Konseyi Genel Kurulunun, bu hususları, bir yönerge değişikliği ile yönergeye eklemesine engel midir?
     Hayır!
     Eğer, (söz konusu olan bir platform vb. değil, yasal olarak tanımlanmış ve ilgili yönetmeliği ilgili bakanlıkça çıkarılmış bir örgütlenmedir; o nedenle) yasal olarak buna engel bir durum yoksa, ki yoktur; yürütme kurulu, genel kurulu toplar ve yeterli sayıya ulaşılmış ise genel kurul üyeleri bu öneriyi tartışır; çoğunluk kabul ediyorsa, değişiklik yapılır ve yönergeye eklenir.
     Nitekim, 07.11.2019 günü ikinci kez toplanan Datça Kent Konseyi seçimsiz Genel Kurul toplantısının birinci bölümünde, her şey bu çerçevede olup-bitmiş ve (Mahalle Meclisleri kurulması da dahil) istenilen değişiklikler gerçekleştirilmiştir.
     ***
     Bu değişiklik yapılmakla, iyi bir şey mi yapılmıştır?
     Evet! İkirciksiz, evet!
     ((''...Herhangi bir kişinin ya da birilerinin keyfiyetine bağlı olarak değil, bir ihtiyaca cevaben önerilen ve asıl işlevi, o ihtiyacı karşılamak olan bütün örgütlenme biçimleri gibi kent konseyinin alt bir örgütlenme biçimi olarak önerilen, kurulmaya çalışılan ve kurulan 'Mahalle meclisi' de (DAHA İŞLERLİĞE SAHİP ALTERNATİF BİR ÖRGÜTLENME BİÇİMİNİN OLMADIĞI YERLERDE) somut ve ileri bir adımdır; haliyle, içeriğine, biçimlenmesine, işleyişine vb. yönelik eleştiri hakkı saklı kalmak kaydıyla tereddütsüz desteklenmeli ve sahiplenilmelidir.
     Bunun aksini düşünmek ve o çerçevede bir konumlanma içerisine girmek, akla ziyan bir hareket olur.''(24.08.2019/Yerel Yönetimimizi Demokratikleştirelim...Bölüm:17/a.b.ç)
     Bu satırlar, Ağustos ayında yazıldı ve yayınlandı.))
     23.11.2019/Datça
     Mehmet Erdal

     'MAHALLE MECLİSLERİ YÖNERGESİ' -2
     (('Kent Konseyi'ni ve ona bağlı kurulması önerilebilecek/önerilen 'Mahalle Meclisi'ni teorik olarak savunmadığımızın (çünkü, biz, yuttaşın özne olduğu ve doğrudan yönetime katıldığı; söz-yetki ve karar alma hakkının yalnızca onda olduğu bir yerel yönetim anlayışını ve Mahalle Meclisini savunuyoruz); bu iki örgütlenme biçimini, bizim irademize rağmen önerilmiş ve önümüze konulmuş somut bir veri olarak gördüğümüzün; öncesi dönemle kıyaslandığında 'pozitif' bir öneri olmaları hasebiyle desteklediğimizin ve içlerinde yer alınarak çalışılması gerektiğini savunduğumuzun, artık 'bilindiğini' düşünerek, devam ediyoruz.))
     2006 yılında yayınlanan 'Kent Konseyi Yönetmeliği'nde (2009 yılındaki değişikliklerden sonra bile) ve bugüne kadar da Datça Kent Konseyi Çalışma Yönergesinde 'Mahalle Meclisleri'nden hiç bahsedilmemesi; onun, Kent Konseyi tarafından nasıl bir bakış açısı ile ele alınacağı; nerelerde, ne zaman, nasıl ve kimlerle kurulacağı; işleyişinin nasıl olacağı; Kent Konseyi ile ilişkisi vb. konularda bağlayıcı herhangi bir hükmün olmaması; 'Mahalle Meclisi' kurmak için kolları sıvayan Belediye Başkanı, Kent Konseyi Yürütme Kurulu ve Kent Konseyi katılımcıları için dezavantaj değil, avantajdır.
     ***
     İlgili yönetmelikte 'Mahalle Meclisleri kurulamaz' diye bağlayıcı ve kesin bir hükmün bulunmaması nedeniyle, Kent Konseyleri, 'Mahalle Meclislerini kurmayı' önlerine görev olarak koyduklarında, kuruluşundan kurulma biçimine, iç işleyişinden Kent Konseyi karşısındaki konumuna kadar her yönüyle farklı formatlar geliştirebilirler (elbette Kent Konseyi Yönetmeliği çerçevesinde) ve Kent Konseyi Genel Kurulu önüne getirebilirler; 'Mahalle Meclisi' kurmanın olanaksız olduğu ya da yalnızca bir formatın söz konusu olduğu, onun da 'şu format'(?) olduğu söylenemez.
     Bu noktada, nasıl bir yol izleneceğinin ve format belirleneceğinin, tamamen, 'Mahalle Meclisleri'ni kurma görevini Kent Konseyinin önüne bir 'görev' olarak getiren Belediye Başkanı'na ve/veya Yürütme Kurulu'na bağlı olduğunu; 'Mahalle Meclisleri'ni kurmak istemelerindeki 'beklentileri' neyse, o çerçevede bir yol izleyeceklerini ve format belirleyeceklerini, söyleyebiliriz.
     ***
     07.11.2019 günü, Datça Kent Konseyi seçimsiz Genel Kurulunun ilk bölümünde, 'Çalışma Yönergesi Değişiklik Taslağı' tartışıldıktan ve kabul edildikten sonra, (bu kabul edilen 'değişiklikler' içinde 'Mahalle Meclisleri kurmak' da olduğu için) 'Evet, şimdi, mahallelere gidelim; mahalleli yurttaşlarla toplantı(lar) yapalım; niyetimizi ve önerimizi anlatalım; onların düşüncelerini alalım; tartışalım; bilahare, Yürütme Kurulu, bu görüşmeler sonrası alınan notlar ve Datça Kent Konseyi Çalışma Yönergesi çerçevesinde bir 'Mahalle Meclisi' taslağı hazırlasın; bu Genel Kurul yeniden toplansın ve bu taslağa son şeklini versin vb.' denilseydi, hem oldukça (Kent Konseyi yönetmeliği çerçevesinde 'olabildiği' kadarıyla) 'Demokratik' bir yol izlenmiş, hem 'Mahalle Meclisi' mahalleliyle tartışılarak 'ortak istek' haline getirilmiş/içselleştirilmiş ve haliyle somut bir sonuç alınabilmesi daha olası olabilecekti. (Bu çerçevede bir öneri de, Genel Kurul öncesinde yazılı halde kamuoyu ile paylaşılmıştı. Bknz: 02.11.2019/Yerel Yönetimimizi Demokratikleştirelim...Bölüm 24)
     ***
     Bilindiği ve geçen hafta yayınlanan bir önceki bölümde de anlatıldığı üzere, gelişmeler bu doğrultuda olmadı; Genel Kurul'un ikinci bölümünde, Datça'ya uyarlanmış bir 'Mahalle Meclisi Yönergesi Taslağı', görüşülmek üzere, Kurul'un önüne konuldu; ama, bu taslak, itirazlar üzerine, görüşülme gereği bile duyulmadan, 'elimizin altında bir taslak bulunsun' niyetiyle kabul edildi.
     ***
     'Demokratik bir bakış açısı' ile asla savunulamayacak bir yöntemle hazırlanan ve Genel Kurul'un önüne konulan (ve mahallelerde mahallelinin de önüne konulması istenen) bu 'Mahalle Meclisi Yönergesi Taslağı', en özet ifadeyle, Kent Konseyinin mahalledeki 'izdüşümü' olarak formatlanmış bir 'örgütlenme biçimi', önerisidir.
     Dahası, anlaşılan o ki, 'Yönerge' hazırlanırken, 'Katılımcılığı arttıralım' diye yola çıkılmış, ama, 'her sandıktan bir temsilci belirleme' vb. ile 'masa başında', masa başında bu 'Yönerge'yi' hazırlayan kişiye/kişilere (keza, belli ki bize sunulan 'taslağı' hazırlayan arkadaşa da) çok 'ideal' gibi görünen, gerçekte ise hayatta somut bir karşılığı olmayan; ille de yaratılmak istenirse, 'şekli bir örgütlenme'den öteye geçemeyecek ve tıpkı 'izdüşümü' olduğu 'Kent Konseyi gibi katılımcılarını 'bıkkınlık' noktasına getiren 'gel-gitler' yaşatacak çok karmaşık ve afaki bir 'model' ortaya konulmuş.
     (2005 yılında yasal olarak kabul edilmiş, 2006 yılında yönetmeliği yayınlanmış ve 2009 yılında da bu yönetmeliği yenilenmiş olan Kent Konseylerinin, aradan 14 yıl, haydi yönetmeliğin yayınlandığı tarihi esas alalım, aradan 13 yıl geçtikten sonra bile 1389 yerleşim biriminde var olan belediyelerin yalnızca 350 kadarın da, yani %25'inde kurulabilmiş olması ve kurulu olanların da ezici çoğunluğunun 'laf olsun diye' kurulduğunun konuşuluyor olması...; tam da şimdi, 'Mahalle Meclisleri' konuşulurken, bunun nedenlerinin üzerinde düşünülmesi gerekiyor.)
     ***
     Bu tartışma konumuz olan 'taslağı' ve bu 'taslak' hazırlanırken esas alınan 'Mahalle Meclisi Yönergesi'ni yazan kişi ya da kişilerin, eğer herhangi bir yerde bu sunulan şekliyle uygulanıyorsa, o uygulamanın yapıldığı yerdeki Belediye Başkanı ve Kent Konseyi Yürütme Kurulunun, var olan 'Kent Konseyi Yönetmeliği'ne eleştirel bir bakış açısının hatta herhangi bir ciddi eleştirisinin olmadığı, söylenebilir; çünkü, hiç kimse ya da kurum, teorik olarak/anlayış düzeyinde/bakış açısı olarak reddettiği ya da eleştirdiği bir şeyin 'izdüşümü'nü, kendiliğinden ('yapacaksın/yapmak zorundasın' şeklinde hiç bir yazılı hüküm yokken) 'yaratmaya' kalkmaz; eğer, yapmak zorunda olmadığı (ve pekala yerine bir başka şeyi ikame edebileceği) bir şeyi kendiliğinden yapıyorsa, bu yaklaşımın arka planında, söylem düzeyinde 'eleştiriyor' gibi görünse de (bulunduğu konumdan hareketle, sanki o konumu ilelebet 'kalıcı' olacakmış gibi), var olanı kullanma isteği ve 'umudu' vardır; başka bir şey değil.
      ***
     'Kent Konseyi'ni ve 'Kent Konseyine bağlı Mahalle Meclisi'ni teorik olarak reddetmemek; var olan 'Kent Konseyi' içerisinde çalışılıyorsa, onun köklü bir şekilde 'Demokratikleştirilmesi' gerektiğini savunmamak ve bunun için çalışmamak; ille de 'Kent Konseyi'ne bağlı kurulması isteniyorsa, kurulmak istenen 'Mahalle Meclisi'ni 'Kent Konseyi'nin bir 'izdüşümü' olarak kurma anlayışını ve yaklaşımını elinin tersiyle bir tarafa itmemek; tam aksine, bunu önermek, savunmak ve kurmaya çalışmak...
     Bunu yapan kişi ya da kurum, kim olursa olsun; kendini siyasal olarak nasıl tanımlarsa tanımlasın, fark etmez, özünde, var olan toplumsal sistemi (genelde, yerelde), anlayış düzeyinde savunmaktadır; gerisi, lafügüzaf'dır.
     30.11.2019/Datça
     Mehmet Erdal

     'MAHALLE MECLİSLERİ' YÖNERGESİ -3
     07.11.2019 günkü Datça Kent Konseyi seçimsiz Genel Kurulunda başlayan, 17.11.2019 günü Hızırşah Kültür Evi'nde devam eden ve bu yazılarda da sürdürülmeye çalışılan tartışmanın konusu olan 'Meclisler', ısrarla yineliyoruz, 'Mahalle Meclisleri' değildir; 'Kent Konseyine bağlı olarak kurulması düşünülen ve önerilen Mahalle Meclisleridir'.
     Bunlar, birbirlerinden çok farklı iki örgütlenme biçimidir.
     ((Datça'da 'Mahalle Meclisleri Yönergesi taslağı' gündeme getirilmeden ve bu tartışma başlamadan çok önce, yine bu sayfalarda, şunlar yazıldı ve yayınlandı:
     'Mahalle Meclisleri', ülkemizde, bugünden yarına, teorik düzeyde, üzerinde en çok yazılıp çizilecek, konuşulacak ve tartışılacak örgütlenme biçimlerinden birisidir....
     ...'MECLİSLER' önerisine hem ad hem de biçim ve içerik olarak sahip çıkanların, bugünden yarına, bu konuda yaşanacak olan olası algılama yanlışlıklarını, kafa karışıklıklarını ve bugünden öngörülemeyecek daha başka sıkıntıları düşünerek, bu örgütlenme biçimine hem teorik düzeyde hem de günlük politik pratikte sahip çıkmaları gerekiyor.'(Bknz: 24.08.2019/Yerel Yönetimimizi Demokratikleştirelim, Bölüm.17)
     Bu konuda, gerekenin yapıldığı söylenebilir mi?
     Evet! Kendi adımıza, evet! (Bknz:a.g.y/Bölüm 17-24) ))
     ***
     'Mahalle Meclisleri', 'Demokrasi' mücadelesinin (genelde ve yerelde) temel örgütlenme biçimlerinden (Meclisler'den) birisidir; mücadelenin yürütülüp-yönlendirilme sürecinde (bu mücadelenin bir ifadesi olarak) ortaya çıkar ve mücadelenin gelişim seyri içerisinde, farklı biçimlere bürünerek (somut günlük sorunları çözen bir örgütlenme biçiminden 'mahalli iktidar organı' olmaya doğru) evrilirler.
     Bir başka deyişle, 'Mahalle Meclisleri', özü itibarıyla, mahallede yaşayan ve mahallede var olan sorunların elbirliğiyle çözülebileceğine inanan; bu amaçla kendi iradeleriyle bir araya gelen ve her konuda söz, yetki ve karar alma hakkı olan özgür yurttaşların oluşturduğu demokratik bir yapılanmadır. Herhangi bir yere bağlı değillerdir; bürokratik olarak tanımlanmaları gerekirse, belediyelerin/yerel yönetimlerin alt organları olarak tanımlanabilirler.
     'Mahalle Meclisleri', farklı ülkelerde farklı tarihsel dönemlerde tarih sahnesine çıkmalarının ardından, o ülkelere has özellikleri üzerilerinde taşıyarak bugünlere gelmişlerdir.
     'Mahalle Meclisleri'ni bu gerçekliğinden soyutlayarak, var olan yerel yönetimlerin (Temsili Demokrasiler'in) yetersizlikleri karşısında yükselen tepkilerin bir biçimde (yönetenlerin kabullenebildikleri kadarıyla) giderebilmesi amacıyla yönetenler (Merkezi Otorite) tarafından gündeme getirilen ve oldukça 'şekli bir örgütlenme' olan (yani, bir nevi, yasa koyucu tarafından belediyenin/yerel yönetimin 'yardımcısı' olarak görevlendirilmiş ve yetkileri 'öneri sunmak' ile sınırlanmış) 'Kent Konseyi'nin 'alt bir organı' olarak ele almak; dahası, 'Kent Konseyi'nin mahalli düzeydeki bir 'izdüşümü' olarak formatlamak ve bu formatlanan 'Mahalle Meclisi'ni de, merkezi otoritenin ve/veya yerel yönetimin (tabir-i caizse) gölgesinde; onların 'kurulmasını istedikleri bir şey' gibi sunmak ve kurmaya çalışmak...
     Evet, Kent Konseyi'ne bağlı olarak kurulması düşünülen 'Mahalle Meclisi', tam da böyle bir şeydir...
     Gerçekte, bu iki örgütlenme biçimi, iki farklı dünya görüşünün, 'Demokrasi' ve 'mücadele'(genel-yerel) anlayışının ve yaşama bakışın günlük hayata yansımasıdır.
     Fark, bu kadar açık ve nettir.
     ***
     Hiç şüphesiz, Belediye Başkanı, Kent Konseyi Yürütme Kurulu, Kent Konseyi katılımcıları ya da Kent Konseyi çalışmalarına katılan yurttaşlar, mahalli çalışmaları yürütmek için, Kent Konseyinin, mahallelerde, alt organlar anlamında 'Mahalle Meclisleri' kurmalarını isteyebilirler; Kent Konseyleri (07.11.2019 günü olduğu gibi), bu doğrultuda, çalışma yönergelerine bir madde ekleyerek ya da fiili olarak (Kadın, Gençlik, Emekli, Engelli vb.) önüne bu konuyu bir 'iş' olarak koyabilir; mahallelere gidip, mahallede yaşayanları, bu çerçevede örgütlemeye çalışabilirler; buna kim ne diyebilir ki?
İlke olarak 'Kent Konseyi' örgütlenmesine ve haliyle ona bağlı olarak kurulacak olan bu 'Mahalle Meclisi' biçimine karşı olanlar bile, bir önceki bölümde açıkça yazıldığı üzere, öncesi dönemle kıyaslayarak, yani 'görece', bu yapılanları 'pozitif bir adım' olarak değerlendirebilir ve destekleyebilirler; nitekim, bu yazılarda, bu yaklaşım savunulup gelmiştir ve asla, aksi iddia edilmemiştir.
     ***
     Ama, kalkılır, 'kör kör parmağım gözüne' yaparcasına, bilerek ve isteyerek, bu iki farklı örgütlenme biçiminin (isim benzerliği suistimal edilerek) 'aynı' örgütlenme biçimiymiş gibi tartışılmasına/tartıştırılmasına ve bu çerçevede bir algı yaratılmasına çalışılırsa...; evet bu, tam da, bir amaç doğrultusunda, bilerek ve isteyerek, tarihten günümüze gelen ve tarihte yaşanan mücadelelerin somut birer ifadesi olan kavramların içinin boşaltılması, içi boşaltılan bu kavramlara farklı içerikler yüklenmesi ve tarihsel olarak ortaya çıkış gerekçelerinin tam zıddı bir yerlere yamanmasıdır; yani, örneğin 'Fatsa' adının, mevcut düzene bir isyan simgesi olmaktan çıkarılması ve var olan düzene (Fatsa=Doğrudan Demokrasi, yerine, Fatsa=Temsili Demokrasi'ye Katılım, şeklinde) eklemlenmeye çalışılmasıdır.
     Bu (yani içi boşaltılmaya çalışılan kavramların sahipsiz olduğu ve o kavramlara anlam veren tarihsel yaşanmışlıkların 'mazi'de kaldığı şeklinde bir yanılgıya yol açmaya çalışmak), kabul edilebilir ve savunulabilir bir şey değildir.
     ('Mahalle Meclisleri' Yönergesi hakkında, şimdilik, bu kadar.)
     07.12.2019/Datça
     Mehmet Erdal

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder