2018.11.18.ADAY ADAYI OLAN KADINLAR VE ERKEKLER
ADAY ADAYI OLAN BAYLAR VE
BAYANLAR!
31 Mart 2019 tarihinde yapılacak
Yerel Seçim'de, yaşadığı yerde, Belediye Başkanlığı ve
Belediye Meclis Üyelikleri için farklı siyasal partilerden aday
adayı olanlar...bu kez sözümüz size.
Her biriniz, kendinize (farklı
nedenlerle) 'yakın' bulduğunuz veya (farklı nedenlerle)
'seçilebilme' şansını yüksek gördüğünüz veya (bir biçimde)
'ikna edildiğiniz' siyasal partilerden (şimdilik de olsa, kimse
duymasın 'babında') gizli ya da aleni aday adayı oldunuz...
Eyvallah...
Buna diyebileceğimiz hiç bir şey
yok.
Hakkınız.
***
Bizim sözümüz bundan sonrasına:
Bu 'aday adaylık'tan 'adaylığa'
geçiş nasıl olacak?
Biz, günlerdir ve ısrarla, bu
'geçiş'in, başvuruyu yaptığınız partilerin o yerdeki ilçe
örgütlerine kayıtlı bütün üyelerinin katılacağı bir
'ön seçim' ile olması gerektiğini ve ancak böyle olursa, bu
seçimin (diğer bütün yollara göre) daha 'adil' ve 'demokratik'
olacağını öneriyor ve savunuyoruz.
Ya siz? Siz ne düşünüyorsunuz?
Her biriniz dışındaki
diğerleriniz ve keza 31 Mart günü size oy verecek seçmenler bunu
bilmek ister ve hiç şüphesiz buna da hakları var.
***
Sizler de, özünde, üyesi
olduğunuz ilçe örgütlerine ve sizler de dahil olmak üzere ilçe
örgütü üyelerine (farklı nedenlerle)'güven duymayan' veya
'farklı hesaplar'' yapan 'yüksek kademedeki' parti yöneticileriniz
gibi mi düşünüyorsunuz?
***
Bilirsiniz...
'Ben işimi hele bir bitireyim,
koltuğu garantileyeyim, sonra istediğim gibi davranırım'
diyemezsiniz.
Nasıl başlarsanız, öyle
gidersiniz.
İlk adımı hangi yola
atarsanız, o yol'da yürürsünüz.
***
Bizim önerdiğimiz ve 'daha iyi'
diye savunduğumuz 'ön seçim'in yerine, yereldeki ve de partinizin
yüksek kademelerindeki 'etkili ve yetkili' kişileri ve onların
(daha sonuç alıcı gördüğünüz) ilişkilerini 'bir biçimde'
devreye sokarak 'sonuç' elde etme yol'unu tercih ederseniz;
bilmelisiniz ki, bu yol'la 'sonuç' alıp o koltuğa/koltuklara
oturduğunuzda, kulaklarınız, size oy veren seçmende değil, sizi
o koltuğa getiren ve bu 'iş'i bitiren o 'etkili ve yetkili'
kişilerde olacaktır.
O 'etkili ve yetkili' kişilere
'boyun eğecek' ve 'kamu hizmetini' bu çerçevede yapabileceksiniz.
Bunun aksi mümkün değildir.
O koltukta/koltuklarda oturduğunuz
sürece de, sizden hizmet bekleyen ve sorunlarının çözümü için
kapınıza gelen kadın-erkek yurttaşlardan, aynı yol ve yöntemi
kullanmalarını bekleyeceksiniz.
Bunun da aksi mümkün değildir.
Neler yaşadıysan, kapına
gelenlere onu yaşatacaksın.
Bu yol'un 'fıtratında' var, bu.
***
'Kurallar böyle. Bu kuralları
ben koymadım'mı diyorsun?
Sen de haklısın(!)
İşte biz, tam da bu 'kurallara'
itiraz ediyoruz.
Bu 'yol'dan yüründüğü sürece,
kim aday olursa olsun ve seçimi kim kazanırsa kazansın, o yerde
var olan Yerel Yönetimlerimiz'i 'demokratikleştirmek' ve 'insan
odaklı bir Yerel Yönetim anlayışını yaşanılır bir gerçeklik
haline getirmek (olanaksız değilse de) çok zordur.
Bu nedenle de, ilk adım
'ön seçim', diyoruz.
'Ayinesi iştir kişinin, lafa
bakılmaz.'
Gerisi lafügüzaf...
18.11.2018 /DATÇA
Mehmet Erdal
Mehmet Erdal
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder