24 Aralık 2019 Salı

2018.11.18.ADAY ADAYI OLAN KADINLAR VE ERKEKLER

  Hiç yorum yok

     ADAY ADAYI OLAN BAYLAR VE BAYANLAR!
     31 Mart 2019 tarihinde yapılacak Yerel Seçim'de, yaşadığı yerde, Belediye Başkanlığı ve Belediye Meclis Üyelikleri için farklı siyasal partilerden aday adayı olanlar...bu kez sözümüz size.
     Her biriniz, kendinize (farklı nedenlerle) 'yakın' bulduğunuz veya (farklı nedenlerle) 'seçilebilme' şansını yüksek gördüğünüz veya (bir biçimde) 'ikna edildiğiniz' siyasal partilerden (şimdilik de olsa, kimse duymasın 'babında') gizli ya da aleni aday adayı oldunuz...
     Eyvallah...
     Buna diyebileceğimiz hiç bir şey yok.
     Hakkınız.
***
     Bizim sözümüz bundan sonrasına:
     Bu 'aday adaylık'tan 'adaylığa' geçiş nasıl olacak?
     Biz, günlerdir ve ısrarla, bu 'geçiş'in, başvuruyu yaptığınız partilerin o yerdeki ilçe örgütlerine kayıtlı bütün üyelerinin katılacağı bir 'ön seçim' ile olması gerektiğini ve ancak böyle olursa, bu seçimin (diğer bütün yollara göre) daha 'adil' ve 'demokratik' olacağını öneriyor ve savunuyoruz.
     Ya siz? Siz ne düşünüyorsunuz?
     Her biriniz dışındaki diğerleriniz ve keza 31 Mart günü size oy verecek seçmenler bunu bilmek ister ve hiç şüphesiz buna da hakları var.
***
     Sizler de, özünde, üyesi olduğunuz ilçe örgütlerine ve sizler de dahil olmak üzere ilçe örgütü üyelerine (farklı nedenlerle)'güven duymayan' veya 'farklı hesaplar'' yapan 'yüksek kademedeki' parti yöneticileriniz gibi mi düşünüyorsunuz?
***
     Bilirsiniz...
     'Ben işimi hele bir bitireyim, koltuğu garantileyeyim, sonra istediğim gibi davranırım' diyemezsiniz.
     Nasıl başlarsanız, öyle gidersiniz.
     İlk adımı hangi yola atarsanız, o yol'da yürürsünüz.
***
     Bizim önerdiğimiz ve 'daha iyi' diye savunduğumuz 'ön seçim'in yerine, yereldeki ve de partinizin yüksek kademelerindeki 'etkili ve yetkili' kişileri ve onların (daha sonuç alıcı gördüğünüz) ilişkilerini 'bir biçimde' devreye sokarak 'sonuç' elde etme yol'unu tercih ederseniz; bilmelisiniz ki, bu yol'la 'sonuç' alıp o koltuğa/koltuklara oturduğunuzda, kulaklarınız, size oy veren seçmende değil, sizi o koltuğa getiren ve bu 'iş'i bitiren o 'etkili ve yetkili' kişilerde olacaktır.
     O 'etkili ve yetkili' kişilere 'boyun eğecek' ve 'kamu hizmetini' bu çerçevede yapabileceksiniz.
     Bunun aksi mümkün değildir.
     O koltukta/koltuklarda oturduğunuz sürece de, sizden hizmet bekleyen ve sorunlarının çözümü için kapınıza gelen kadın-erkek yurttaşlardan, aynı yol ve yöntemi kullanmalarını bekleyeceksiniz.
     Bunun da aksi mümkün değildir.
     Neler yaşadıysan, kapına gelenlere onu yaşatacaksın.
     Bu yol'un 'fıtratında' var, bu.
***
     'Kurallar böyle. Bu kuralları ben koymadım'mı diyorsun?
     Sen de haklısın(!)
     İşte biz, tam da bu 'kurallara' itiraz ediyoruz.
     Bu 'yol'dan yüründüğü sürece, kim aday olursa olsun ve seçimi kim kazanırsa kazansın, o yerde var olan Yerel Yönetimlerimiz'i 'demokratikleştirmek' ve 'insan odaklı bir Yerel Yönetim anlayışını yaşanılır bir gerçeklik haline getirmek (olanaksız değilse de) çok zordur.
     Bu nedenle de, ilk adım 'ön seçim', diyoruz.
     'Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.'
     Gerisi lafügüzaf...
     18.11.2018 /DATÇA
     Mehmet Erdal

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder