24 Aralık 2019 Salı

2019.01.08.NEDEN 'NASIL BİR YEREL YÖNETİM İSTİYORUZ?' DİYE SORMALIYIZ?- 4

  Hiç yorum yok

     NEDEN 'NASIL BİR YEREL YÖNETİM İSTİYORUZ ?' DİYE SORMALIYIZ ?-4
     Bundan önce yayımlanan ve 'Ön seçim' önerisinin ele alınıp tartışıldığı başka bazı yazılarda da bir biçimde değinilmişti: Cumhur İttifakı bileşenleri, 31 Mart Yerel Seçim tartışmalarının başladığı ilk andan itibaren, yapılacak seçimin, gerçekte olması gerektiği gibi bir 'Yerel Seçim' değil, bir 'Genel Seçim' düzeyinde algılanması, tartışmaların bu çerçevede sürdürülmesi ve oyların bu düzlemde kullanılması için her şeyi yapmaya başladılar.
     Muhalefet konumundaki 'Millet İttifakı' bileşenleri ve bilahare bazı diğer muhalif kesimler de, bütün uyarılara rağmen, anlaşılamaz veya yalnızca kendilerinin bildiği nedenlerle, bu 'zorlama' karşısında direnemediler; 'Hayır, bu bir Yerel seçimdir.' diyemediler. Akıntıya kapıldılar. Önlerine konulan minderde, daha önceden onlara rağmen belirlenmiş kurallar çerçevesinde güreşmeye razı oldular.
     Hal böyle olunca, güreş süresince, Cumhur İttifakı tarafından gündeme getirilen (artı) keyfi durumlar karşısında da dişe dokunur bir şey yapamaz oldular...
     ***
     Şu an içinde bulunulan Yerel Seçim sürecinde, neredeyse yurdun her yerinde, seçim çalışmaları, o yerin kendi gerçekliğinde var olan sorunların öncelik sırasına göre belirlenmesi ve kim/kimler tarafından nasıl çözülebileceği çerçevesinde yürütülmüyor.
     Bu seçimin asli konuları arka planda bir yerlere itilirken, öne çıkan ve çıkarılan konular, gerçekte bir 'Genel Seçim' konusu olan ve hatta hiç bir seçimde söz konusu olamayacak olan/olmaması gereken 'İstiklal, Beka, Din, Kuran, İç düşmanlar, Hain, İhanet, Laiklik, Cumhuriyet, Atatürk, Çağdaşlık, Kimlik, Ulus...'vb. konulardır.
     Var olan 'İttifaklar' ve 'duruşlar', içleri herkesin kendince doldurduğu bu konulardan bazıları çerçevesinde şekillenince, haliyle 'saflaşmalar' da bu çerçevede yaşansın ve 31 Mart'ta oylar da bu çerçevede verilsin isteniyor.
     ***
     Bırakın 31 Mart Yerel seçimini, herhangi bir Genel Seçim sürecinde bile gündeme gelebilecek böylesi bir saflaşmanın ve bu saflaşma üzerinden verilecek oyların ne bu ülkeye ne de bu oyları verecek yurttaşlara hayrı olur.
     Böyle bir gelişme, olsa olsa, bugün gözlendiği gibi, var olan sorunların ve bu sorunları yaratanların sorumluluklarının (bir süreliğine de olsa) unutturulmasına yarar.
     ***
     Bu Yerel Seçim sürecinin bu eksende sürdürülmesinden ve 31 Mart günü akşamı gözlemlenebilecek olumsuz olası sonuçlarından, böyle bir saflaşmayı bu ülkenin gündemine getirenler kadar olmasa da, bu süreci baştan kabullenen ve bu gidişata karşı tavır koyması gerekirken koyamayan kişiler, çevreler, gruplar, partiler vb. de sorumludur...
     Bugünden bunu bilmek ve hala fırsatı varken, yapılabilecekleri yapmaya çalışmak gerekir.
     Bu tarihsel bir sorumluluktur.
     ***
     Bugün, her kim, her nerede yaşıyorsa , orada bütün ittifakları, bütün partileri, bütün adayları noktasına ve virgülüne kadar aynı kefeye koymayabilir; her yiğidin hakkını ayrı ayrı verebilir...               Ancak asıl olarak, bu cenderenin dışına çıkabilme doğrultusunda elinden geleni yapabilmelidir. 
    Yaşadığı yerde var olan sorunları ve çözüm yöntemlerinin nasıl olabileceğini 'Nasıl Bir Yerel Yönetim İstiyoruz?' başlığı altında, asıl tartışma ve saflaşma konusu olarak, bir biçimde gündeme getirmeye çalışmalıdır.
     Bu günden yarına bırakılabilecek ve üzerinde yükselinebilecek somut bir şey olsun isteniyorsa, bu da, o yerde, ancak bu yolla olanaklıdır...
     09.01.2019/Datça
     Mehmet Erdal

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder