2019.01.08.NEDEN 'NASIL BİR YEREL YÖNETİM İSTİYORUZ?' DİYE SORMALIYIZ?- 4
NEDEN 'NASIL BİR YEREL YÖNETİM
İSTİYORUZ ?' DİYE SORMALIYIZ ?-4
Bundan önce yayımlanan ve
'Ön seçim' önerisinin ele alınıp tartışıldığı başka bazı
yazılarda da bir biçimde değinilmişti: Cumhur İttifakı
bileşenleri, 31 Mart Yerel Seçim tartışmalarının başladığı
ilk andan itibaren, yapılacak seçimin, gerçekte olması gerektiği
gibi bir 'Yerel Seçim' değil, bir 'Genel Seçim' düzeyinde
algılanması, tartışmaların bu çerçevede sürdürülmesi ve
oyların bu düzlemde kullanılması için her şeyi yapmaya
başladılar.
Muhalefet konumundaki 'Millet
İttifakı' bileşenleri ve bilahare bazı diğer muhalif kesimler
de, bütün uyarılara rağmen, anlaşılamaz veya yalnızca
kendilerinin bildiği nedenlerle, bu 'zorlama' karşısında
direnemediler; 'Hayır, bu bir Yerel seçimdir.' diyemediler. Akıntıya
kapıldılar. Önlerine konulan minderde, daha önceden onlara rağmen
belirlenmiş kurallar çerçevesinde güreşmeye razı oldular.
Hal böyle olunca, güreş
süresince, Cumhur İttifakı tarafından gündeme getirilen (artı)
keyfi durumlar karşısında da dişe dokunur bir şey yapamaz
oldular...
***
Şu an içinde bulunulan Yerel
Seçim sürecinde, neredeyse yurdun her yerinde, seçim çalışmaları,
o yerin kendi gerçekliğinde var olan sorunların öncelik sırasına
göre belirlenmesi ve kim/kimler tarafından nasıl çözülebileceği
çerçevesinde yürütülmüyor.
Bu seçimin asli konuları arka
planda bir yerlere itilirken, öne çıkan ve çıkarılan konular,
gerçekte bir 'Genel Seçim' konusu olan ve hatta hiç bir seçimde
söz konusu olamayacak olan/olmaması gereken 'İstiklal, Beka, Din,
Kuran, İç düşmanlar, Hain, İhanet, Laiklik, Cumhuriyet, Atatürk,
Çağdaşlık, Kimlik, Ulus...'vb. konulardır.
Var olan 'İttifaklar' ve 'duruşlar', içleri herkesin kendince doldurduğu bu konulardan bazıları
çerçevesinde şekillenince, haliyle 'saflaşmalar' da bu çerçevede
yaşansın ve 31 Mart'ta oylar da bu çerçevede verilsin isteniyor.
***
Bırakın 31 Mart Yerel seçimini,
herhangi bir Genel Seçim sürecinde bile gündeme gelebilecek
böylesi bir saflaşmanın ve bu saflaşma üzerinden verilecek
oyların ne bu ülkeye ne de bu oyları verecek yurttaşlara hayrı
olur.
Böyle bir gelişme, olsa olsa,
bugün gözlendiği gibi, var olan sorunların ve bu sorunları
yaratanların sorumluluklarının (bir süreliğine de olsa)
unutturulmasına yarar.
***
Bu Yerel Seçim sürecinin bu
eksende sürdürülmesinden ve 31 Mart günü akşamı
gözlemlenebilecek olumsuz olası sonuçlarından, böyle bir
saflaşmayı bu ülkenin gündemine getirenler kadar olmasa da, bu
süreci baştan kabullenen ve bu gidişata karşı tavır koyması
gerekirken koyamayan kişiler, çevreler, gruplar, partiler vb. de
sorumludur...
Bugünden bunu bilmek ve hala
fırsatı varken, yapılabilecekleri yapmaya çalışmak gerekir.
Bu tarihsel bir sorumluluktur.
***
Bugün, her kim, her nerede
yaşıyorsa , orada bütün ittifakları, bütün partileri, bütün
adayları noktasına ve virgülüne kadar aynı kefeye koymayabilir;
her yiğidin hakkını ayrı ayrı verebilir... Ancak asıl olarak,
bu cenderenin dışına çıkabilme doğrultusunda elinden geleni
yapabilmelidir.
Yaşadığı yerde var olan sorunları ve çözüm
yöntemlerinin nasıl olabileceğini 'Nasıl Bir Yerel Yönetim
İstiyoruz?' başlığı altında, asıl tartışma ve saflaşma
konusu olarak, bir biçimde gündeme getirmeye çalışmalıdır.
Bu günden yarına bırakılabilecek
ve üzerinde yükselinebilecek somut bir şey olsun isteniyorsa, bu
da, o yerde, ancak bu yolla olanaklıdır...
09.01.2019/Datça
Mehmet Erdal
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder