24 Aralık 2019 Salı

2019.02.09.HAFIZA-İ BEŞER NİSYAN İLE MALULDÜR

  Hiç yorum yok

     HAFIZA-I BEŞER NİSYAN İLE MALULDÜR
     31 Mart Yerel Seçim süreci gündeme geldiği andan itibaren, yerelde (Datça'da) ve genelde (ülkede) bu çerçevede yaşanılanlardan (ve bazen 'olmalı/yapılmalı' dediklerimizden) hareketle bu seçim sürecinde 'muhatap' konumunda olan ve de bu seçim süreciyle ilgilenen herkese yönelik olarak, düşündüğümüz her şeyi yazılı hale getirdik ve paylaştık.
     ***
     31 Mart Yerel seçimine (kendilerince ifade edilen gerekçelerle 'keyfiyetten' veya 'mecburiyetten') 'adı Yerel ama Genel Seçim' diyenlere; 'Hayır, adı gibi Yerel Seçim',
     Aday belirlemede 'atama' diyenlere; 'hayır, ön seçim',
     Farklı çevrelerle ittifak konusunda 'ülke genelinde ittifak' diyenlere; 'hayır, yerellerde ittifak',
    Yapacakları ittifakları 'kapalı kapılar arkasında görüşelim' diyenlere; 'hayır, aleni görüşün',
     İttifak yaparken 'listelerde ittifak' diyenlere; 'hayır, programda ittifak yapın',
     Aday belirlerken 'aday önemli' diyenlere; 'her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır ama programlar daha önemli'... dedik.
     ***
     Bu düşüncelerimizi, bu seçim sürecinde aday göstererek seçime katılan her siyasi çevreye, gruba ve partiye yönelik olarak dile getirdik; ayrım gözetmedik; yazdık ve yayınladık.
     ***
     Yalnızca bunlarla sınırlı kalmadık; biraz daha ayrıntıya girdik.
     *'Millet İttifakı' bileşenlerinin ve HDP'nin, 'Cumhur İttifakı' bileşenlerinin 31 Marttaki seçimi 'Genel Seçim' düzleminde yapma ve bu çerçevede bir algılama yaratma çabalarına karşı çıkmamalarının ve kendi bildikleri gerekçelerle bunu kabullenmelerinin 'yanlış' olduğunu söyledik ve eleştirdik.
     *HDP'nin, kendi ifadeleriyle ülkeyi iki kesimde ele alan, Doğu'da 'Ulusal Birlik' ve Batı'da da 'CHP ile ittifak' politikalarını (farklı açılardan) sorguladık ve tartıştık.
     *Bugün, kendi ifadeleriyle 'özgür/bağımsız' bireyler konumunda olan veya farklı Sol, Sosyalist ve Devrimci çevrelerde, gruplarda, partilerde yer alan, CHP'ye yönelik olarak yaptıkları 'nitelik' değerlendirmesinden hareketle CHP'ye (eleştiriden öteye) hem 'tu kaka' diyen (orada bulunan 'eski arkadaşlarını' bile 'aforoz' eden), hem de ondan kendi yaşadıkları yerlerde (kendilerince) uygun adaylar göstermesini veya HDP ile ittifak yapmasını bekleyen, bunların (veya bunlardan birinin) olmadığını gördüklerinde 'boykot' çağrısı yapanların bu 'tutarsızlıklarını' ele aldık.
     *31 Mart Yerel Seçim sürecinin başından beri kendi bildikleri nedenlerle 'suskun' kalan ve kendisine halihazırda Sol, Sosyalist ve Devrimci diyenlerin bu 'suskunluklarını' terk edip 'yaşadıkları yerlerin sesi olmalarını', bunun kendi yaşadıkları çevreyi ve kendi hayatlarını savunmak demek olduğunu; bir başka deyişle, içinde yaşadıkları çevrede akıp giden günlük yaşamın kıyısında, dışında vb. kalmayı bırakıp, günlük yaşamda 'müdahil' olarak bir biçimde var olmanın bir yolunu bulmaları gerektiğini öneri olarak sunduk.
     ***
     Seçim sath-ı maili'nde yaşanan gelişmelere bağlı olarak, en son Hopa, Şavşat ve Çamaş'ta farklı çevrelerin CHP ile 'ortak aday' çıkarma girişimleri ve nihayet ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taşın İstanbul Beyoğlu'nda CHP ile ittifak temelinde 'ortak aday' olması çerçevesinde 'Sol' kesimde baş gösteren tartışmaları ele alan yazılar yazdık.
     Sol, Sosyalist, Devrimci vb. kişilerin, çevrelerin, grupların ve partilerin farklı nedenlerle, şimdiki tartışma konumuz çerçevesinde daha somut ifade edelim, 'seçim sath-ı maili'nde CHP ile kurmaya çalıştıkları veya kurdukları ilişkilerin 'Sol-CHP' ilişkisi temelinde değil de; sanki bu kurulmaya çalışılan ve kurulan ilişkiler içerik olarak aynı değilmiş ve birbirlerinden çok farklı şeylermiş gibi, birbirlerinden ayrı olarak ele alınmasının; bazı ilişkilere yönelik (şu veya bu, ama bir türlü dillendirilemeyen veya mırın kırın edilerek söylenmeden yutulan, nedenlerle) tek bir söz bile söylenmezken, bazı ilişkilere 'bodoslamadan' yüklenilmesinin ve akla ziyan değerlendirilmeler yapılmasının 'çifte standart' olduğunu söyledik ve nedenlerini sorgulamaya çalıştık.
     Tartışılan somut gelişmeler çerçevesinde Hopa'da, Şavşat'ta kurulmaya çalışılan, Beyoğlu'nda bir biçimde kurulan ÖDP/Alper Taş-CHP ilişkisinin, Sol-CHP ilişkisi bağlamında değil de, aynı içerik ve düzlemde kurulmaya çalışılan HDP-CHP ilişkisi dışta tutularak, yalnızca ÖDP/Alper Taş- CHP ilişkisi olarak ele alınmasının ve 'yargısız infaz' yapılmaya çalışılmasının ama HDP-CHP...ilişkileri konusunda hiç bir şey söylenmemesinin (yer yer bu ilişkinin kurulması gerektiğine yönelik yazılıp çizilenler bir yana) izaha muhtaç olduğunu ısrarla vurgulamaya çalıştık.
     Şimdi buradayız.
     ***
     Bizce, kendi ifadeleriyle Batı'da kurulması istenildiği halde kurulamayan HDP-CHP ittifakı, Hopa'da ve Şavşat'ta kurulamayan Sol-CHP ilişkisi, Beyoğlu'nda kurulan ÖDP-CHP ittifakı...vb. aynı içerikte ve aynı düzlemdeki ilişkilerdir; birbirlerinden ayırt edilemezler.
     Sorgulanacaksa (ki sorgulanmalıdır), Sol-CHP ilişkisi sorgulanmalıdır.
     Bu çerçevede yapılmayan herhangi bir değerlendirmenin hiç bir kimseye hiç bir yararı yoktur ve olamaz.
     ***
     31 Mart Yerel Seçim sath-ı maili'ne girildiği andan itibaren düşündüğü her şeyi yazan ve kamuyla paylaşan birisi olarak tarihe şunun not olarak düşülmesi gerektiğine inanıyorum:
     İçinde bulunulan bu seçim sürecinde seçimin niteliği (Genel/Yerel seçim), adayın belirlenmesi (atama/ön seçim), yapılacak ittifaklar (genelde/yerelde, gizli/aleni, listede/programda) vb. konularında en tutarlı bir çizgiyi hem savunan hem de uygulamaya çalışanlardan birisi ÖDP ve onun Başkanlar Kurulu üyelerinden olan Alper Taş'dır.
     Bu seçimde, bu konumda olanın/olanların, takdir edilmesi gerekirken takdir edilmemesi bir yana, neden çarmıha gerilmeye veya hedef tahtası haline getirilmeye çalışıldığını anlamak, gerçekten zordur...
     Anlaşılan o ki, bazılarımızın, daha 40 fırın ekmek yemesi gerekiyor...
     İşimiz zor...
     11.02.2019/Datça
     Mehmet Erdal

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder