24 Aralık 2019 Salı

2018.11.16.MHP'den CHP'ye...BÜTÜN PARTİLERE

  Hiç yorum yok

     MHP'den CHP'ye...BÜTÜN PARTİLERE
     31 Mart 2019 tarihinde yapılacak Yerel Seçimlerde (ülkemizin farklı yerlerinde) gösterecekleri adaylara ilişkin olarak CHP 2.grubu, MHP ise ilk grubu açıkladı; AKP, İYİ Parti, HDP, VP...vb. diğerlerinden hala ses seda yok...
     CHP ve MHP'nin aday açıklamadığı, diğer partilerin ise bütün yerleşim birimlerindeki il ve ilçe örgütleri, kulakları telefonlarda, bulundukları yerde kimin aday/adaylar olarak ilan edileceği veya adayı/adayları nasıl belirleyecekleri konusunda talimatları beklemekteler.
     İl ve İlçe Örgütlerinde kah kişisel 'istihbarata'(!) kah spekülatif söylentilere dayalı 'tahminler' veya İl/İlçe Örgütleri yöneticilerinden bazılarının 'zevahiri kurtarmak' amaçlı sözlü/yazılı açıklamaları 'gırla' gitmekte.
     2018 Yılı sonlarını yaşadığımız bugünlerde, tepeden tırnağa, ülkemiz siyasilerinin ve siyasi partilerinin içine düştüğü şu duruma bakın...
     Bu durum, 'ayıp ve utanılacak bir durum' değil de, nedir?
     Siyasi partilerin her kademedeki yöneticileri...
     Yineliyoruz: Bu İlçe Örgütleri sizin ilçe örgütleriniz, bu üyeler sizin üyeleriniz. Bu örgütleri siz kurdunuz/kurdurdunuz, bu üyeleri siz çağırdınız ve üye ettiniz.
     Peki bu ne hal?
     Yetersizler mi?
     İl/İlçe Örgütleri'ne mi ya da üyelere mi güvenmiyorsunuz?
     Yoksa...Yoksa...Bu Örgütlerinizin ve üyelerinizin bilmediği, bilemediği, bilmemesi gereken başka ve 'Ülke menfaatleri'(!) açısından çoook önemli gerekçeleriniz mi var?
     Hangisi?
     Siyasi Partilerin her kademedeki yöneticileri...
     Ülkeye Cumhurbaşkanı seçmiyoruz, yerel yöneticilerimizi seçiyoruz.
     Bırakın, il/ilçe Örgütleriniz, bütün üyelerin katılımıyla ve kendi aralarından, bu göreve/görevlere istekli arkadaşları arasından birisini/birilerini 'ön seçim' ile özgürce seçsinler.
     Bunu yapabilirler, hem de çok iyi yapabilirler.
     İl/ilçe örgütlerinize ve üyelerinize güvenin.
     Bu yol'un dışındaki diğer 'yollar'; şu 'istişare' 'danışma' 'eğilim yoklaması' 'kamuoyu araştırması' vb...vb. diye açıkladığınız bütün 'yollar', özünde, İl/İlçe örgütlerinize ve üyelerinize duyduğunuz olası bir güvensizliği ifade ediyor ki, bunun doğal sonucu, insanların, kadın-erkek herkesin, politikaya ve partilere olan ilgisizliği ve 'karşı güvensizliğidir'.
     Eğer, asıl amaç bu değilse (veya amacı bu olmayanlara sesleniyorum), sonucun bu olduğunu görün.
     Bakın parti İl/ilçe örgütlerinize: Kaç üyeniz var? Kaç üye aidat ödüyor? Kaç üye toplantılarınıza katılıyor? Kaç üye, özel sorunlarının çözümü amacı dışında binalardan içeriye giriyor?...
     Sözün özü: Adayı/adayları 'Ön seçim' ile belirlemeyi (üyelerin bu biçimde politikaya katılımını) reddeden, halkın 'örgütlü' politikaya katılımını reddeder...Bu kadar basit.
     Gerisi 'lafügüzaf'...
     16.11.2018/DATÇA
     Mehmet Erdal

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder