24 Aralık 2019 Salı

2018.12.22.ÖN SEÇİM ÖNERİSİ ÜZERİNE TARTIŞMA NOTLARI 5

  Hiç yorum yok

'ÖN SEÇİM' ÖNERİSİ ÜZERİNE TARTIŞMA NOTLARI (5)
     31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan Yerel Seçime katılacak partiler, çevreler, gruplar vb., seçime katılacakları yerlerde 'tek başlarına' veya 'ortak' olarak çıkaracakları 'adayları' büyük ölçüde belirlemiş, kamuoyuna sunmuş ve seçim çalışmaları başlamış olsa da; hem 'ön seçim' önerisi çerçevesindeki (hala devam eden) bazı kafa karışıklıklarını gidermek ve hem de bundan sonraki zaman diliminde yararı olur diye (ki olacak), bir kaç noktanın altını çizmek (bugün) gerekli hale geldi.
    ---'Ön seçim' önerisi, yalnızca bu öneriyi yapanların 'tek başlarına' veya 'ortak' aday çıkararak seçime katılacakları yerler için değil, bu yerler de dahil, ülkenin genelinde, seçimin yapılacağı her yerde, 'tek başlarına' veya 'ortak' aday çıkararak seçime katılacak bütün partilere, çevrelere, gruplara vb. yönelik olarak önerilmişti.
     Bu öneriyi öneren ve bu çerçevede ısrarla savunanlar, bu önerinin, seçime katılacak bütün partilerin, çevrelerin, grupların vb. İl ve İlçe örgütlerindeki farklı (potansiyel) 'aday adaylarının ve de pek çok üyenin hislerine ve beklentilerine 'tercüman' olduğunu; keza, bu öneriye muhatap olan partilerin, çevrelerin, grupların vb. her yerde 'adayı/adayları' bu yolla belirlemelerinin, kendileri de dahil hiç kimseye zararının olmayacağını; tam aksine, kendilerine ve bu ülkeye, yakın ve uzun dönemde yalnızca yararının olacağını biliyorlardı: Çünkü, bu öneri sahipleri, tabiri caizse, yalnızca 'kendilerine Müslüman' değildiler. (Farklı partilerin, çevrelerin, grupların vb. 'aday' belirleme sürecinde pek çok yerde yaşadığı ve yalnızca bir kısmını kamuoyunun öğrenebildiği ''protestolar', 'ön seçim' önerisinin ne kadar doğru bir önerme olduğunun kanıtıdır.)
     --'Ön seçim' önerisi, bu önerinin hayata geçeceği İl ve İlçe örgütünün ('ortak' aday'da İl ve İlçe örgütlerinin) yalnızca 'seçilmiş' veya 'atanmış' delegelerinin değil, istisnasız bütün üyelerinin 'oy vermek' için çağrıldığı ve katılma hakkının bulunduğu bir gelişmeyi amaçlamaktaydı; (Siyasi Partiler Yasasından ve başka bazı nedenlerden kaynaklanan bir olay olarak) pek çok partinin İl ve İlçe örgütünün 'sağlıksız' üye yapısı gerçeği, bu 'ön seçim' önerisinin reddi için yeterli gerekçe değildi; çünkü, o güne kadar, bu durum, itirazsız kabul edilen ve birlikte yaşanılan bir gerçeklik idiyse, o gerçeklikteki o İl ve İlçe örgütü adına 'aday' gösterilecek kişinin de o örgüt üyeleri tarafından seçilmesinin kabulü 'makul' ve 'doğru' olandı. Aksi doğrultudaki tavır, özünde, o İl ve İlçe örgütlerine karşı duyulan 'güvensizliği' ve bu durumu düzeltme yerine, gerektiğinde/işine geldiğinde 'kullanmayı/suistimali' ifade ederdi.
     --'Ön seçim' önerisi, yalnızca 'adayı/adayları' belirleme ile sınırlı, bu anlamda 'yapılsa da olur, yapılmasa da olur' türünden 'kamuoyu yoklamaları', 'eğilim yoklamaları'...vb. yollarla (ki 'adayı/adayları' belirlemede bunlar da çok önemlidir ve seçimi ciddiye alan partiler, çevreler, gruplar vb. bunları da mutlaka yaptırmalıdır) yerinin doldurulabileceği 'biçimsel' bir olay değildi; 'Ön seçim' önerisi, bu öneriye muhatap olanların üyelerinin (daha genel anlamda bu ülkede yaşayan her bireyin, yaşadığı her yerde ve üyesi olduğu her örgütlenmede/kurumda vb.) kendisini ilgilendiren her konuda ve gelişmede, baştan sona her aşamada düşüncelerini, görüşlerini, önerilerini ve eleştirilerini yazılı ve sözlü olarak ifade etme; eşit hak ve özgürlüğe sahip olma; sorumluluk üstlenmek için aday olma da dahil... kısacası 'söz, yetki ve karar' sahibi olması gerektiğini ifade eden 'Doğrudan Demokrasi' anlayışının 'adayı/adayları' belirleme sürecindeki biçimlenmesinden başka bir şey değildi. Haliyle, bir başka şeyle yeri doldurulamaz...O ancak 'irade beyanında' kendi gerçek ifadesini bulur.
     Bu nedenledir ki, 'adayların' bir biçimde belirlendiği ve Yerel Seçim çalışmalarının başladığı bugünlerden sonraki süreçte (1 Nisan 2019 sonrası da dahil) 'ön seçim' önerisinin savunucuları, hangi aday/adaylar seçilirse seçilsin, o İl ve İlçeler'de, bu önerilerinin devamı anlamında bu kez 'Demokratik/Katılımcı Yerel Yönetim' anlayışlarını somut olarak önerecekler ve savunacaklardır. (Bu çerçevede 'Mahalle, Köy vb Meclisleri' örgütlenmesi ile birlikte var olan Yerel Yönetim'in işleyişinin 'Demokratikleştirilmesi'ne ve 'katılımın sağlanmasına yönelik somut önerileri 'Doğrudan Demokrasi' anlayışı çerçevesinde gündeme getirecek ve kamuoyunda tartıştıracaklardır.)
     Şimdi bu noktadayız...
22.12.2018/DATÇA
Mehmet Erdal

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder