2018.12.22.ÖN SEÇİM ÖNERİSİ ÜZERİNE TARTIŞMA NOTLARI 5
'ÖN SEÇİM' ÖNERİSİ ÜZERİNE
TARTIŞMA NOTLARI (5)
31 Mart 2019 tarihinde yapılacak
olan Yerel Seçime katılacak partiler, çevreler, gruplar vb.,
seçime katılacakları yerlerde 'tek başlarına' veya 'ortak'
olarak çıkaracakları 'adayları' büyük ölçüde belirlemiş,
kamuoyuna sunmuş ve seçim çalışmaları başlamış olsa da; hem
'ön seçim' önerisi çerçevesindeki (hala devam eden) bazı kafa
karışıklıklarını gidermek ve hem de bundan sonraki zaman
diliminde yararı olur diye (ki olacak), bir kaç noktanın altını
çizmek (bugün) gerekli hale geldi.
---'Ön seçim' önerisi, yalnızca
bu öneriyi yapanların 'tek başlarına' veya 'ortak' aday çıkararak
seçime katılacakları yerler için değil, bu yerler de dahil,
ülkenin genelinde, seçimin yapılacağı her yerde, 'tek başlarına'
veya 'ortak' aday çıkararak seçime katılacak bütün partilere,
çevrelere, gruplara vb. yönelik olarak önerilmişti.
Bu öneriyi öneren ve bu
çerçevede ısrarla savunanlar, bu önerinin, seçime katılacak
bütün partilerin, çevrelerin, grupların vb. İl ve İlçe örgütlerindeki farklı (potansiyel) 'aday adaylarının ve de pek
çok üyenin hislerine ve beklentilerine 'tercüman' olduğunu; keza,
bu öneriye muhatap olan partilerin, çevrelerin, grupların vb. her
yerde 'adayı/adayları' bu yolla belirlemelerinin, kendileri de
dahil hiç kimseye zararının olmayacağını; tam aksine,
kendilerine ve bu ülkeye, yakın ve uzun dönemde yalnızca
yararının olacağını biliyorlardı: Çünkü, bu öneri
sahipleri, tabiri caizse, yalnızca 'kendilerine Müslüman'
değildiler. (Farklı partilerin, çevrelerin, grupların vb. 'aday'
belirleme sürecinde pek çok yerde yaşadığı ve yalnızca bir
kısmını kamuoyunun öğrenebildiği ''protestolar', 'ön seçim'
önerisinin ne kadar doğru bir önerme olduğunun kanıtıdır.)
--'Ön seçim' önerisi, bu önerinin
hayata geçeceği İl ve İlçe örgütünün ('ortak' aday'da İl
ve İlçe örgütlerinin) yalnızca 'seçilmiş' veya 'atanmış'
delegelerinin değil, istisnasız bütün üyelerinin 'oy vermek'
için çağrıldığı ve katılma hakkının bulunduğu bir
gelişmeyi amaçlamaktaydı; (Siyasi Partiler Yasasından ve başka
bazı nedenlerden kaynaklanan bir olay olarak) pek çok partinin İl
ve İlçe örgütünün 'sağlıksız' üye yapısı gerçeği, bu
'ön seçim' önerisinin reddi için yeterli gerekçe değildi; çünkü,
o güne kadar, bu durum, itirazsız kabul edilen ve birlikte
yaşanılan bir gerçeklik idiyse, o gerçeklikteki o İl ve İlçe örgütü adına 'aday' gösterilecek kişinin de o örgüt üyeleri
tarafından seçilmesinin kabulü 'makul' ve 'doğru' olandı. Aksi
doğrultudaki tavır, özünde, o İl ve İlçe örgütlerine karşı
duyulan 'güvensizliği' ve bu durumu düzeltme yerine,
gerektiğinde/işine geldiğinde 'kullanmayı/suistimali' ifade
ederdi.
--'Ön seçim' önerisi, yalnızca
'adayı/adayları' belirleme ile sınırlı, bu anlamda 'yapılsa da
olur, yapılmasa da olur' türünden 'kamuoyu yoklamaları', 'eğilim
yoklamaları'...vb. yollarla (ki 'adayı/adayları' belirlemede
bunlar da çok önemlidir ve seçimi ciddiye alan partiler, çevreler,
gruplar vb. bunları da mutlaka yaptırmalıdır) yerinin
doldurulabileceği 'biçimsel' bir olay değildi; 'Ön seçim'
önerisi, bu öneriye muhatap olanların üyelerinin (daha genel
anlamda bu ülkede yaşayan her bireyin, yaşadığı her yerde ve
üyesi olduğu her örgütlenmede/kurumda vb.) kendisini ilgilendiren
her konuda ve gelişmede, baştan sona her aşamada düşüncelerini,
görüşlerini, önerilerini ve eleştirilerini yazılı ve sözlü
olarak ifade etme; eşit hak ve özgürlüğe sahip olma; sorumluluk
üstlenmek için aday olma da dahil... kısacası 'söz, yetki ve
karar' sahibi olması gerektiğini ifade eden 'Doğrudan Demokrasi'
anlayışının 'adayı/adayları' belirleme sürecindeki
biçimlenmesinden başka bir şey değildi. Haliyle, bir başka şeyle
yeri doldurulamaz...O ancak 'irade beyanında' kendi gerçek
ifadesini bulur.
Bu nedenledir ki, 'adayların' bir
biçimde belirlendiği ve Yerel Seçim çalışmalarının başladığı
bugünlerden sonraki süreçte (1 Nisan 2019 sonrası da dahil)
'ön seçim' önerisinin savunucuları, hangi aday/adaylar seçilirse
seçilsin, o İl ve İlçeler'de, bu önerilerinin devamı anlamında
bu kez 'Demokratik/Katılımcı Yerel Yönetim' anlayışlarını
somut olarak önerecekler ve savunacaklardır. (Bu çerçevede
'Mahalle, Köy vb Meclisleri' örgütlenmesi ile birlikte var olan
Yerel Yönetim'in işleyişinin 'Demokratikleştirilmesi'ne ve
'katılımın sağlanmasına yönelik somut önerileri 'Doğrudan
Demokrasi' anlayışı çerçevesinde gündeme getirecek ve
kamuoyunda tartıştıracaklardır.)
Şimdi bu noktadayız...
22.12.2018/DATÇA
Mehmet Erdal
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder