24 Aralık 2019 Salı

2018.12.07.ÖN SEÇİM ÖNERİSİ ÜZERİNE TARTIŞMA NOTLARI 4

  Hiç yorum yok

     'ÖN SEÇİM' ÖNERİSİ ÜZERİNE TARTIŞMA NOTLARI (4)
     31.03.2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimde 'tek başına' veya 'ortaklaşa' aday çıkaracak bütün partilere, çevrelere, gruplara vb. (ayrım gözetmeksizin), hangi yerde hangi adayı göstereceklerse, o adayı, o yerdeki İl veya İlçe örgütü üyelerinin tamamının 'oy kullanma' hakkı olduğu bir 'ön seçim' ile belirlemesi önerisi çerçevesinde günlük yaşamda tanık olunan tartışmalara bir kez daha değinmek gerekiyor:
     **'Ön seçim' önerisini yapan ve savunan kadınlar ve erkekler, uzayda değil, bu öneriye muhatap olan partilerin, çevrelerin, grupların vb. yaşadığı yerlerde ve koşullarda yaşamakta ve günlük yaşamı, bu tartışılan boyutuyla da (an be an olmasa da) gün be gün izlemektedirler.
     **Bu öneriyi yapan ve savunanların bazıları, günlük yaşamda da tanık olunduğu üzere, bu öneriye muhatap olan partilerin, çevrelerin, grupların vb. bazılarına üye veya taraftırlar; haliyle, çok doğal olarak, bazılarının gönlünde bazı aday adayları (farklı nedenlerle) 'ön planda'dır ve hatta bu çerçevede, bu konumdaki öneri sahiplerinin gönlünde, birbirlerinden farklı aday adayları da olabilir; ama, hiçbirisi, hiçbir aday adayının 'ön seçim' dışındaki bir yolla 'aday' olmasını savunmamaktadır.
     **Gündemde olan Yerel Seçimdir, haliyle seçime katılacak aday, o yerde yapılacak seçime, o yerdeki İl veya İlçe adına, onları temsilen katılacak aday'dır; çok doğal olarak, o adayın kim olacağına 'karar verme hakkı' yalnızca o yerdeki örgüte aittir ve hem de o aday adaylarını en iyi tanıyanlar ve kendilerince, (farklı nedenlerle) 'en iyi'ye karar verebilecek olanlar o yerdeki örgüt üyeleridir; bunun aksi iddia edilebilir mi?
     **Yapılacak olanın 'Yerel Seçim' ve belirlenecek olanın 'yerel aday' olduğu biline biline, Genel Merkez'in ve dahası, İl ve İlçe yöneticilerinin, seçimin yapılacağı yerdeki örgüt'ün üyelerinin kullanması gereken bir 'hakkı' (irade beyanını), onların yerine kendisinin kullanması ve de teorik olarak bu 'hak'kın sahibi olan üyelerin, bu gelişme karşısında 'sessiz' kalması ne anlama gelir?
     **Önerilen ve savunulan çerçevede yapılacak bir 'ön seçim', o yerde seçime katılacak partilerin, çevrelerin, grupların vb. o yerde, seçime katılacak adayın 'en doğru' aday olarak belirlenebilmesi amacıyla yapacakları kamuoyu araştırmalarını vb çalışmaları dışlamaz ve gereksiz konuma düşürmez; 'ön seçim', karar verme hakkının, en son o yerdeki İl ve İlçe Örgütü üyelerinde olmasının ('resmi' kabulün ötesinde 'fiili') kabulü ve ilanıdır.
     **'Ön seçim' dışındaki çalışmalarla belirlenecek adayın 'ön seçim' yapılsaydı da çıkacak aday'la aynı kişi olması (olasılığı) veya seçim'in, böylesi yollarla belirlenecek adaylarla da kazanılması (olasılığı), 'ön seçim hakkının (irade beyanının) yok sayılmasını haklı çıkarmaz; bu 'hak'kın tanınması ve mutlak bir biçimde kullanılması, 'Demokrasiyi' ve 'Demokratik yaşamı' gerçekleştirilebilir ve yaşanılabilir bir 'ihtimal' haline getirirken, bunun (pratikte) dışlanması, bu 'ihtimal'in tamamen, temelden dışlanması anlamına geliyor. (Boşuna mı 'ilk adımı hangi yola atarsan, o yolda yürürsün' diye yazılıp duruluyor).
     **Siyasi Partiler Yasasından ve yerel/genel nedenlerden kaynaklanan 'sağlıksız' İl ve İlçe Örgütleri yapıları gerçeği bu 'ön seçim' önerisini geçersiz kılmaz, tam aksine o yapıları sorgulamayı ve 'sağlıklı örgüt yapıları' konusunda sorgulama yapmayı ve çözüm yollarını arayıp bulmayı gündeme getirmeyi zorunlu hale getirir; aksi, bu sağlıksız yapıların devamına ve haliyle, yöneticilerin, bunu bahane ederek, üyelerin bu 'ön seçim' hakkını (istedikleri zaman) geçersiz kılmalarına zemin hazırlar.
     **'Ön seçim' önerisini gündeme getiren ve ısrarla savunanlar, bulundukları yerlerde 'apolitik' konumdaki veya mevcut partilerden, çevrelerden, gruplardan vb. bu öneriyi (farklı nedenlerle) kabul etmeyen ve hatta (yine farklı nedenlerle) reddedenlerin içlerini karıştırmak isteyen kişiler de değildir; onlar, bu ilk adımın atılmasını savunmanın ve uygulamanın ne anlama geldiğini, bunun hangi yolun (Doğrudan Demokrasi) ilk adımı olduğunu ve haliyle, devamı günlerde nelerin (günlük yaşama dair) önerilmesi ve savunulması gerektiğini bilmekte ve bunu bilerek bu öneride ısrar etmektedirler; peki, kendinden gerekçelerle bu 'ön seçim'e (bir biçimde) karşı çıkanlar, devamı günlerde neyi önerecekler ve savunacaklardır? Dahası, önerdiklerinde ve savunduklarında ne kadar inandırıcı olacaklardır? (Temeli olmayan bir bina nasıl inşa edilir ki?)
     07.12.2018/DATÇA
     Mehmet Erdal

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder