24 Aralık 2019 Salı

2018.12.04.ÖN SEÇİM ÖNERİSİ ÜZERİNE TARTIŞMA NOTLARI 2

  Hiç yorum yok

    'ÖN SEÇİM' ÖNERİSİ ÜZERİNE TARTIŞMALAR (2)
     31 Mart 2019 tarihinde yapılacak Yerel Seçim'de herhangi bir yerde seçime katılacak bir parti, çevre, grup vb. kendi adına yarışa katılacak adayı belirlemek için, mevcut bütün üyelerine çağrı yapıyor ve 3150 üyesinden 2085 tanesinin katılımını sağlayarak, mevcut 'aday adayları' arasından hangisinin 'aday' olacağını belirleyebiliyor ise ve ardından, bu aday adaylarından en çok ikinci oy alan aday adayı çıkıp 'bizim adayımız en çok oy alan arkadaşımızdır' diye açıkça ilan edebiliyor ve diğer aday adaylarıyla 'aday' olma yarışından çekilebiliyorsa...evet bu, adı ne olursa olsun, bir 'ön seçimdir; 'ön seçim' yapılsın diye önerilirken (tek başına aday çıkarmak istenildiğinde) kastedilen/istenilen ve beklenen de budur.
     CHP'nin Manisa/Akhisar İlçe Örgütü tam da bunu başardı.(02.12.2018) (CHP'nin başka İl ve İlçe Örgütünde veya başkaca herhangi bir partinin, çevrenin, grubun vb. herhangi bir İl ve İlçe Örgütü böylesi veya benzeri bir şey gerçekleştirdi mi?..Bilemiyoruz.)
     ***
     Demek ki 'tek başlarına' veya 'ortaklaşa' aday çıkararak yapılacak olan 31 Mart'taki yerel seçime katılmak isteyen partilerin, çevrelerin, grupların...İl ve İlçe Örgütlerinin yöneticileri (aday adayları ve üyeleri, o yerdeki oy verecek diğer bazı kadınların ve erkeklerin bu doğrultudaki istemlerini de dikkate alarak) isterlerse/ ısrar ederlerse ve bu doğrultuda ortak ve güçlü bir irade ortaya koyabilirlerse, bir biçimde 'kitabına' (parti tüzüklerine ve Genel Merkez kararlarına) uydurarak 'ön seçim' yapabilirlermiş...
     Kapalı kapılar ardında yapılan (parti içi veya partiler arası) pazarlıkları ve bu pazarlıklar çerçevesinde (şu veya bu konumda, şu veya bu kadar sayıda) 'kerameti kendinden menkul' adayları 'tek başına' veya 'ortaklaşa' belirlemeyi vb.vb...beklemeyebilirlermiş.
     Ortaya çıkan gerçek budur.
     ***
     Siyasal Partiler yasasından veya yerel ve genel pek çok nedenden kaynaklanan 'sağlıksız' İl ve İlçe örgütleri yönetimleri, üye profilleri...vb. gerçeği, bu 'ön seçim'in yapılmasının reddedilmesini, gereksiz ve yersiz olduğunun ileri sürülmesini 'haklı' çıkarır mı?
     Hayır.
     'Ön seçim' önerisi, bu koşullarda dahi (pek çok açıdan ve en önemlisi oradaki örgütün üyelerinin tamamının veya büyük çoğunluğunun desteğini arkasında görebilecek adayı belirleme açısından) 'en iyi' sonucun elde edilmesini sağlayabilecek en gerçekçi bir öneri olarak gündeme getirilmiştir.(Varsayımlara dayalı ve gerçekçi olmayan diğer bütün 'daha demokratik' olduğu iddia edilebilecek öneriler 'soyut' ve 'dönüştürücü/sonuç alıcı olmayan' önerilerdir; dahası çok 'subjektif'tirler.)
     ***
     Böyle bir 'ön seçim'in (bir biçimde) gerçekleştirilmiş olmasının, diğerlerine 'pozitif örnek' olması gibi bir katkısının dışında, kime ve ne zararı vardır? (Elbette, şu veya bu nedenle, ilke olarak 'ön seçime karşı çıkan kişi ve anlayışlara bir zararı vardır ve bu konu, bundan sonraki yazının konusudur.)
     ***
     'Ön seçim'i yapmış olmak yeterli midir?
     Elbette değil.
     Bu, daha önce de yazıldı; 'ilk adım'dır.
     'İkinci adım', bu yolla aday belirleyen İl ve İlçe örgütlerinin, o yere uygun somut ve kapsamlı bir program ortaya koymalarıdır.
     Koyabilirler mi?
     Bekleyip görmek gerekir.
     'Ön seçim'in arkasından gelmesi gereken ikinci adım,doğal olarak bu olmalıdır.
     Bu 'ikinci adım' atılmaz ise ne olur?
     Eksik olur...
     Bu kadar...
     Eh ne denir bilirsiniz; 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz'...
     04.12.2018/DATÇA
     Mehmet Erdal

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder