2018.12.04.ÖN SEÇİM ÖNERİSİ ÜZERİNE TARTIŞMA NOTLARI 2
'ÖN SEÇİM' ÖNERİSİ ÜZERİNE
TARTIŞMALAR (2)
31 Mart 2019 tarihinde yapılacak
Yerel Seçim'de herhangi bir yerde seçime katılacak bir parti,
çevre, grup vb. kendi adına yarışa katılacak adayı belirlemek
için, mevcut bütün üyelerine çağrı yapıyor ve 3150 üyesinden
2085 tanesinin katılımını sağlayarak, mevcut 'aday adayları'
arasından hangisinin 'aday' olacağını belirleyebiliyor ise ve
ardından, bu aday adaylarından en çok ikinci oy alan aday adayı
çıkıp 'bizim adayımız en çok oy alan arkadaşımızdır' diye
açıkça ilan edebiliyor ve diğer aday adaylarıyla 'aday' olma
yarışından çekilebiliyorsa...evet bu, adı ne olursa olsun, bir
'ön seçimdir; 'ön seçim' yapılsın diye önerilirken (tek başına
aday çıkarmak istenildiğinde) kastedilen/istenilen ve beklenen de
budur.
CHP'nin Manisa/Akhisar İlçe
Örgütü tam da bunu başardı.(02.12.2018) (CHP'nin başka İl ve
İlçe Örgütünde veya başkaca herhangi bir partinin, çevrenin,
grubun vb. herhangi bir İl ve İlçe Örgütü böylesi veya benzeri
bir şey gerçekleştirdi mi?..Bilemiyoruz.)
***
Demek ki 'tek başlarına' veya
'ortaklaşa' aday çıkararak yapılacak olan 31 Mart'taki yerel seçime katılmak isteyen partilerin, çevrelerin, grupların...İl
ve İlçe Örgütlerinin yöneticileri (aday adayları ve üyeleri,
o yerdeki oy verecek diğer bazı kadınların ve erkeklerin bu
doğrultudaki istemlerini de dikkate alarak) isterlerse/ ısrar
ederlerse ve bu doğrultuda ortak ve güçlü bir irade ortaya
koyabilirlerse, bir biçimde 'kitabına' (parti tüzüklerine ve
Genel Merkez kararlarına) uydurarak 'ön seçim' yapabilirlermiş...
Kapalı kapılar ardında yapılan
(parti içi veya partiler arası) pazarlıkları ve bu pazarlıklar
çerçevesinde (şu veya bu konumda, şu veya bu kadar sayıda)
'kerameti kendinden menkul' adayları 'tek başına' veya 'ortaklaşa'
belirlemeyi vb.vb...beklemeyebilirlermiş.
Ortaya çıkan gerçek budur.
***
Siyasal Partiler yasasından veya
yerel ve genel pek çok nedenden kaynaklanan 'sağlıksız' İl ve
İlçe örgütleri yönetimleri, üye profilleri...vb. gerçeği, bu
'ön seçim'in yapılmasının reddedilmesini, gereksiz ve yersiz
olduğunun ileri sürülmesini 'haklı' çıkarır mı?
Hayır.
'Ön seçim' önerisi, bu
koşullarda dahi (pek çok açıdan ve en önemlisi oradaki örgütün
üyelerinin tamamının veya büyük çoğunluğunun desteğini
arkasında görebilecek adayı belirleme açısından) 'en iyi'
sonucun elde edilmesini sağlayabilecek en gerçekçi bir öneri
olarak gündeme getirilmiştir.(Varsayımlara dayalı ve gerçekçi
olmayan diğer bütün 'daha demokratik' olduğu iddia edilebilecek
öneriler 'soyut' ve 'dönüştürücü/sonuç alıcı olmayan'
önerilerdir; dahası çok 'subjektif'tirler.)
***
Böyle bir 'ön seçim'in (bir
biçimde) gerçekleştirilmiş olmasının, diğerlerine 'pozitif
örnek' olması gibi bir katkısının dışında, kime ve ne zararı
vardır? (Elbette, şu veya bu nedenle, ilke olarak 'ön seçime
karşı çıkan kişi ve anlayışlara bir zararı vardır ve bu
konu, bundan sonraki yazının konusudur.)
***
'Ön seçim'i yapmış olmak
yeterli midir?
Elbette değil.
Bu, daha önce de yazıldı; 'ilk
adım'dır.
'İkinci adım', bu yolla aday
belirleyen İl ve İlçe örgütlerinin, o yere uygun somut ve
kapsamlı bir program ortaya koymalarıdır.
Koyabilirler mi?
Bekleyip görmek gerekir.
'Ön seçim'in arkasından gelmesi
gereken ikinci adım,doğal olarak bu olmalıdır.
Bu 'ikinci adım' atılmaz ise ne
olur?
Eksik olur...
Bu kadar...
Eh ne denir bilirsiniz; 'Ayinesi
iştir kişinin lafa bakılmaz'...
04.12.2018/DATÇA
Mehmet Erdal
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder