24 Aralık 2019 Salı

2018.12.01.ÖN SEÇİM ÖNERİSİ ÜZERİNE TARTIŞMA NOTLARI 1

  Hiç yorum yok

     'ÖN SEÇİM' ÖNERİSİ ÜZERİNE TARTIŞMA NOTLARI-1
     2019 Yılı 31 Mart günü yapılacak olan Yerel Seçimler'de siyasi partiler/çevreler/kesimler vb. tarafından 'tek başına' veya 'ortaklaşa' çıkarılacak adayın/adayların farklı yollardan değil, o partinin veya partilerin veya diğerlerinin İl ve İlçe Örgütleri'ne kayıtlı bütün üyelerinin katılacağı 'ön seçim' yoluyla belirlenmesi önerisi çerçevesinde yapılan ve günlük yaşamda da bir biçimde tanık olunan bazı tartışmaları (şimdilik) şöyle sıralayabiliriz:
     **'Ön seçim' önerisi, yapılacak yerel seçimde, bulundukları yerde aday çıkaracak şu veya bu partiye/çevreye/kesime vb. değil, aday çıkarmayı düşünen bütün partilere/çevrelere/kesimlere vb. yapılan bir öneridir; herhangi bir yerde tek başına veya ortaklaşa aday çıkarmayacak partiler/çevreler/kesimler vb., aday çıkarmayacakları o yerde bu önerinin muhatabı değildir. (Nitekim, örn: Datça'da, bu öneri, ayrım gözetmeksizin, var olan bütün siyasi partilerin ilçe örgütlerine ve DKÖ/STÖ'lerine bir biçimde iletilmiş, ayrıca bazı yerel İnternet sitelerinde de yayınlanmıştır.)
     **'Ön seçim' önerisi, evet yalnızca bir öneridir; 'Tek başına' veya 'ortaklaşa' aday/adaylar çıkaracak parti, partiler, çevreler, kesimler vb... yapılmış naçizane bir öneridir. Bu öneriyi dile getirenlerin ve ısrarla savunanların, bu öneriye muhatap gördükleri kişiler ve kurumlar üzerinde herhangi bir yaptırım uygulama konumları, güçleri ve dahası niyetleri de yoktur.
     **'Ön seçim' önerisinin, ayrım gözetmeksizin ilgili bütün partilere, çevrelere, kesimlere vb. önerilmiş olmasının 'popülizm' ile herhangi bir alakası yoktur: Hiç şüphesiz, bu öneri bu düzlemde ilgili yerlere iletilirken, bu öneriye muhatap olan kişi ve kurumların bazılarının ve hatta belki hiçbirisinin bu öneri doğrultusunda hareket etmeyebilecekleri ve bildikleri yolda yürüyerek, 'ön seçim' dışındaki başkaca yollardan adayı/adaylarını belirleyip ilan edecekleri öngörülmüştür; nihayetinde bu öneriyi sunanlar ve ısrarla savunanlar da uzayda değil, önerinin muhatapları ile aynı koşullarda yaşıyorlar ve bütün gelişmeleri izliyorlar.
     a) Öneriye muhatap olan partiler, çevreler, kesimler vb. nihayetinde (gerçekte) 'kadro' değil 'kitle' kuruluşlarıdır; bunlara üye olanların pek çoğu, o kuruluşların 'ideolojik ve politik' çizgisine yakınlık duysalar bile yalnızca bu 'yakınlık' nedeniyle değil, başkaca nedenlerle de bu kuruluşlara üye olmuşlardır.
     b)Yapılacak olan 'yerel seçimdir ve haliyle o seçimin yapılacağı yerdeki İl ve İlçe Örgütleri üyelerinin, yapılacak olan bu yerel seçim çerçevesinde kişisel veya bazılarıyla ortaklaşa kaygıları ve beklentileri vardır.
     c)Yerel Seçim'in yapılacağı yerde bu önerinin muhatabı olan bu kuruluşların İl ve İlçe Örgütü üyelerinin, bu kaygılar ve beklentiler çerçevesinde 'dışarıya' yansıyan veya yansıtılmayan/yansıtılmamaya çalışılan pek çok tepkileri vardır ve bunların olmasından da daha doğal bir şey yoktur.
     d)'Ön seçim' önerisi, özünde, savunulan veya herkesçe savunulduğu söylenen Demokrasinin 'olmazsa olmaz' (tartıştığımız konu bağlamında) unsurlarından birisidir ve haliyle 'politik' bir önermedir; bu öneriyi öneren ve savunanlar, politikayı sen, ben ve bizim oğlana yönelik değil; sen, ben ve bizim oğlan da dahil olmak üzere o yerde yaşayan kadın, erkek ve çocuk herkese yönelik açık bir faaliyet olarak yürütmeye çalışmaktadırlar; doğal olarak, muhatap olan herkese önermek değil önermemek yanlıştır ve eleştirilecek olan da budur.
     e)'Ön seçim' önerisini önerenlerin ve savunanların (Sol, Sosyalist ve Devrimci) kimliklerinin gereği olan bu önerinin, dışlarındaki farklı kuruluşların üyelerinin farklı nedenlerden kaynaklanan beklentilerine ve tepkilerine bir biçimde tercüman olmanın ve bu yolla bunları gerçekleştirebileceklerini ifade etmenin ve nihayetinde, bu kuruluşların 'kerhen' dahi olsa (bir ihtimal) bu öneriyi tartışmalarının ve uygulamalarının (bugünkü koşullar dikkate alındığında) 'yarar'dan başka, kime ne zararı vardır?
     ** 'Ön seçim' önerisi, herhangi bir partinin, çevrenin, kesimin vb. 'önünü açmak' veya 'önünü kesmek' için önerilmemektedir; bu öneri herkese ve aynı mesafeden yapılmaktadır. Elbette, bu öneriye muhatap olanların bu öneriye kabul etme ve uygulama veya reddetme ve bildiği yolda yürüme gibi hakları ve seçenekleri vardır; yine elbette, her kuruluş, verdiği kararın kısa (yerel seçim) ve uzun vadede ne tür sonuçlar doğurabileceğini öngörecektir.
     **Bu öneri, herhangi bir parti içerisindeki herhangi bir aday adayının 'önünü açmak' veya 'önünü kesmek' için de önerilmemektedir; bu öneriyi önerenlerin ve savunanların içinde bazı partilerin içindeki şu veya bu aday adayını 'kişisel' olarak savunanlar hiç şüphesiz vardır ve birbirinden farklı aday adaylarını destekleyen o arkadaşlar da dahil, herkes, tartışmasız 'ön seçim'i önermekte ve savunmaktadırlar.
     **İlke olarak 'ön seçim' önerisini savunan ama üyesi bulunduğu İl/İlçe Örgütü'nün üye profilini (kendince nedenlerle) beğenmeyen ve bu nedenle 'ön seçim'i 'bugün için uygulanamaz' bulan ve hatta genel merkezinin 'ön seçim olmayacak' kararını 'doğru' ve 'haklı' bulan sıradan veya farklı konumlara açıktan veya potansiyel aday adayı üyelerin/ İl ve İlçe yöneticilerinin bu itirazları kabul edilemez.
     Ülkemizdeki Siyasi Partiler Yasasının Anti-Demokratik yapısından ve de yerel ve genel bazı nedenlerden dolayı siyasi partilerin İl ve İlçe Örgütlerinin yönetim ve üye profillerinin çok sağlıksız olduğu genel kabul gören bir gerçekliktir.
     Ancak bugüne kadar şu veya bu nedenle bu gerçeklik ile bir biçimde 'uyuşarak' veya bu gerçeklik 'kabullenilerek' gelinmiş ve şimdi bu gerçekliğin 'kabullenilemez' ve 'sağlıksız' olduğu söylenmeye, bu çerçevede 'yukarıdan atama' (kamuoyu araştırmaları, eğilim yoklamaları vb. yapılsa da son karar verici genel merkezdir) 'savunulur' ve 'beklenir' oluyorsa, bu eleştirileri ve yaklaşımı makul görmek mümkün değildir; bu, özünde, üyesi olduğun İl veya İlçe Örgütü'ne duyulan hem 'güvensizlik'tir (o zaman o partide ne işin var?) hem de bu partide var olmanın ve politika yapmanın tamamen 'kişisel' olduğunu ifade eder (o zaman da Vatan, Millet, Sakarya nutukları 'hikaye' demektir).
     02.12.2018/DATÇA
     Mehmet Erdal


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder