24 Aralık 2019 Salı

2018.12.05.ÖN SEÇİM ÖNERİSİ ÜZERİNE TARTIŞMA NOTLARI 3

  Hiç yorum yok

     'ÖN SEÇİM' ÖNERİSİ ÜZERİNE TARTIŞMA NOTLARI (3)
     31 Mart 2019 tarihinde yapılacak Yerel Seçim'de tek başına veya ortaklaşa aday çıkaracak partilere, çevrelere, gruplara vb. yapılan 'aday belirlerken ön seçim yapılsın' önerisi; bu partilerin, çevrelerin, grupların vb. aday çıkarılacak yerdeki İl ve İlçe örgütleri'ne kayıtlı bütün üyelerinin bu konudaki iradelerini bu yolla da ortaya koymaları ve her kademede yönetici konumundakilerin bu ortaya çıkan 'çoğunluk' iradesini 'mutlak biçimde' dikkate almaları ve kabul etmeleri gerektiği önerisidir.
     O partilerde, çevrelerde, gruplarda vb. 'Demokrasi' varsa veya olduğu söyleniyorsa, haliyle aday belirlerken yapılması gereken budur.
     ***
     Ama görüldüğü gibi, teoride ve söylemde bunun aksi savunulamasa da, gerçek hayatta bu böyle olmuyor.
     Neden?
     ***
     Bilindiği ve tanık olunduğu üzere, insanlar, bu tür siyasi partilere, çevrelere, gruplara vb. üye olurken, bazı istisnalar hariç (korku vb.), ideolojik-etnik ve politik yakınlığın yanı sıra başkaca nedenlerden dolayı da üye olabilirler ve üye olan bütün bu kadınlar ve erkekler, bu üye olma gerekçelerini doğrudan veya dolaylı olarak o yerdeki İl ve İlçe Yöneticileri'ne bir biçimde ifade ederler veya o İl ve İlçe Yöneticileri, bunu bir biçimde öğrenirler ve bilirler.
     Bu üyelerin (istisnasız), üyesi oldukları partiler, çevreler, gruplar vb. ile 'aidiyet' ilişkisinin süresini de üye olmalarındaki nedenlerin karşılanıp-karşılanamaması ve bu çerçevedeki 'umudu' belirler; umudun da bittiği yerde 'aidiyet' de biter.
     Bunun aksini düşünmek ve iddia etmek, kendi kendini aldatmak veya karşıdakini aldatmaya çalışmaktır, ki bunun, kendine zarardan başka kimseye yararı yoktur.
     ***
     İdeolojik-etnik ve politik yakınlığın yanı sıra somut ve günlük (kişisel-ailevi ve grupsal iş, aş, mesleki, kültürel, maddi, manevi vb.) yaşama dair çok farklı nedenlerden birisinin veya birkaçının karşılanması beklentisi ile bu partilere, çevrelere, gruplara vb. katılan üyeler, bu beklentilerinin karşılanabilmesini 'boynunu bükerek ve rica minnet ederek' karşılamaya çalışabilecekleri gibi, bunun yanı sıra veya bunun dışında, kendi taleplerini ve düşüncelerini dinleyecek, karşılamaya çalışacak veya karşılamayı vaat edecek kişileri bulmayı ve onları, o buldukları kişilerin beklentileri de doğrultusunda 'bir adım' öne çıkarmayı ve çıkmaları için desteklemeyi düşünebilirler ve böylesi arayışlar içerisine girebilirler.
     Bu partilere, çevrelere, gruplara vb. böylesi kişisel, ailevi veya grupsal çıkarlarla değil, (söylemde veya gerçekte) ideolojik ve politik nedenlerle üye olanlar veya üye olduğunu söyleyenler, eğer 'biat', 'itaat' gibi 'edilgenliği' ve 'mutlak surette emre/buyruğa itaati' ilke olarak savunmuyor ve bunları bilerek ve peşinen kabul ederek üye olmuyor; tam aksine, toplumsal ve tarihsel bir iddianın savunucuları ve taşıyıcıları olmak iddiası ile katılıyor ve üye oluyorlar ise, onlar doğal olarak, bu savundukları düşüncelerinin gereği, ilkesel olarak, aralarından kimin hangi görevi daha iyi yerine getireceğini birlikte ve ortaklaşa tartışarak belirleyecek ve seçeceklerdir.(Elbette 'teori gri, hayat yeşildir.')
     'Biat' ve 'itaat' kültürünü içselleştirenlerin ve savunanların dışındaki kişilerin ve kesimlerin (tartıştığımız 'aday belirleme' konusu çerçevesinde) beklentilerini karşılayacak olan veya düşüncelerinin gereği yapılması gereken şey, önerilen ve savunulan 'ön seçimdir.
     ***
     'Ön seçim', mevcut koşullarda, (görece) 'en ideal' sonucu vermeyebilir ama (pek çok nedenden) 'en iyi yol'dur.
     ***
     Anlaşılacağı üzere 'ön seçim', kadın-erkek ve çocuk, bu toplumda yaşayan herkesin, içinde yaşadıkları topluma ve kendilerine dair her konuda alınacak ve verilecek kararlara her aşamada söz söyleyerek, öneride bulunarak, eleştirerek ve irade beyanında bulunarak katılmaları gerektiğinin (tartıştığımız 'yerel seçimde aday belirleme' konusunda) bir biçimde ifade edilmesinden başka bir şey değildir ki, 'zurnanın zırt dediği yer' de burasıdır.
     ***
     1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyetinin tarih olduğu ve yerine (İslami yönelimli) yeni bir Cumhuriyet'in kurulmaya çalışıldığı ve bu yönelime uygun olarak, kadın-erkek ve çocuk herkesin 'kul' olmasının istendiği bugün, var olan siyasi partilerin, çevrelerin, grupların vb. ezici çoğunluğu, açıktan veya farklı gerekçelerle, özünde bu 'kul' olmayı savunan veya 'kul' olmaya psikolojik zemin hazırlayan 'edilgenliği' bir biçimde savunmakta sakınca görmemektedir.
     İşte 'ön seçim' önerisi, özünde, bu anlayışlara ve yaklaşımlara karşı 'temelden' ve 'cepheden' bir karşı çıkıştır.
     Tartıştığımız konu bağlamında, 'turnusol kağıdı'dır.
     ***
     Bugün, tartışılan konu bağlamında, 'ön seçim' savunuluyor, çünkü genelde de 'söz, yetki ve iktidar halka' şiarı savunuluyor.
     Bu kadar...Gerisi 'lafügüzaf'...
     05.12.2018/DATÇA
     Mehmet Erdal

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder