2018.12.05.ÖN SEÇİM ÖNERİSİ ÜZERİNE TARTIŞMA NOTLARI 3
'ÖN SEÇİM' ÖNERİSİ ÜZERİNE
TARTIŞMA NOTLARI (3)
31 Mart 2019 tarihinde yapılacak
Yerel Seçim'de tek başına veya ortaklaşa aday çıkaracak
partilere, çevrelere, gruplara vb. yapılan 'aday belirlerken
ön seçim yapılsın' önerisi; bu partilerin, çevrelerin, grupların
vb. aday çıkarılacak yerdeki İl ve İlçe örgütleri'ne kayıtlı
bütün üyelerinin bu konudaki iradelerini bu yolla da ortaya
koymaları ve her kademede yönetici konumundakilerin bu ortaya çıkan
'çoğunluk' iradesini 'mutlak biçimde' dikkate almaları ve kabul
etmeleri gerektiği önerisidir.
O partilerde, çevrelerde,
gruplarda vb. 'Demokrasi' varsa veya olduğu söyleniyorsa, haliyle
aday belirlerken yapılması gereken budur.
***
Ama görüldüğü gibi, teoride
ve söylemde bunun aksi savunulamasa da, gerçek hayatta bu böyle
olmuyor.
Neden?
***
Bilindiği ve tanık olunduğu
üzere, insanlar, bu tür siyasi partilere, çevrelere, gruplara vb.
üye olurken, bazı istisnalar hariç (korku vb.), ideolojik-etnik ve
politik yakınlığın yanı sıra başkaca nedenlerden dolayı da
üye olabilirler ve üye olan bütün bu kadınlar ve erkekler, bu
üye olma gerekçelerini doğrudan veya dolaylı olarak o yerdeki İl
ve İlçe Yöneticileri'ne bir biçimde ifade ederler veya o İl ve
İlçe Yöneticileri, bunu bir biçimde öğrenirler ve bilirler.
Bu üyelerin (istisnasız), üyesi
oldukları partiler, çevreler, gruplar vb. ile 'aidiyet' ilişkisinin
süresini de üye olmalarındaki nedenlerin
karşılanıp-karşılanamaması ve bu çerçevedeki 'umudu'
belirler; umudun da bittiği yerde 'aidiyet' de biter.
Bunun aksini düşünmek ve iddia
etmek, kendi kendini aldatmak veya karşıdakini aldatmaya
çalışmaktır, ki bunun, kendine zarardan başka kimseye yararı
yoktur.
***
İdeolojik-etnik ve politik
yakınlığın yanı sıra somut ve günlük (kişisel-ailevi ve
grupsal iş, aş, mesleki, kültürel, maddi, manevi vb.) yaşama
dair çok farklı nedenlerden birisinin veya birkaçının
karşılanması beklentisi ile bu partilere, çevrelere, gruplara vb.
katılan üyeler, bu beklentilerinin karşılanabilmesini 'boynunu
bükerek ve rica minnet ederek' karşılamaya çalışabilecekleri
gibi, bunun yanı sıra veya bunun dışında, kendi taleplerini ve
düşüncelerini dinleyecek, karşılamaya çalışacak veya
karşılamayı vaat edecek kişileri bulmayı ve onları, o
buldukları kişilerin beklentileri de doğrultusunda 'bir adım' öne
çıkarmayı ve çıkmaları için desteklemeyi düşünebilirler ve
böylesi arayışlar içerisine girebilirler.
Bu partilere, çevrelere, gruplara
vb. böylesi kişisel, ailevi veya grupsal çıkarlarla
değil, (söylemde veya gerçekte) ideolojik ve politik nedenlerle üye
olanlar veya üye olduğunu söyleyenler, eğer 'biat', 'itaat' gibi
'edilgenliği' ve 'mutlak surette emre/buyruğa itaati' ilke olarak
savunmuyor ve bunları bilerek ve peşinen kabul ederek üye olmuyor;
tam aksine, toplumsal ve tarihsel bir iddianın savunucuları ve
taşıyıcıları olmak iddiası ile katılıyor ve üye oluyorlar
ise, onlar doğal olarak, bu savundukları düşüncelerinin gereği,
ilkesel olarak, aralarından kimin hangi görevi daha iyi yerine
getireceğini birlikte ve ortaklaşa tartışarak belirleyecek ve
seçeceklerdir.(Elbette 'teori gri, hayat yeşildir.')
'Biat' ve 'itaat' kültürünü
içselleştirenlerin ve savunanların dışındaki kişilerin ve
kesimlerin (tartıştığımız 'aday belirleme' konusu çerçevesinde)
beklentilerini karşılayacak olan veya düşüncelerinin gereği
yapılması gereken şey, önerilen ve savunulan 'ön seçimdir.
***
'Ön seçim', mevcut koşullarda,
(görece) 'en ideal' sonucu vermeyebilir ama (pek çok nedenden) 'en
iyi yol'dur.
***
Anlaşılacağı üzere 'ön seçim',
kadın-erkek ve çocuk, bu toplumda yaşayan herkesin, içinde
yaşadıkları topluma ve kendilerine dair her konuda alınacak ve
verilecek kararlara her aşamada söz söyleyerek, öneride
bulunarak, eleştirerek ve irade beyanında bulunarak katılmaları
gerektiğinin (tartıştığımız 'yerel seçimde aday belirleme'
konusunda) bir biçimde ifade edilmesinden başka bir şey değildir
ki, 'zurnanın zırt dediği yer' de burasıdır.
***
1923 yılında kurulan Türkiye
Cumhuriyetinin tarih olduğu ve yerine (İslami yönelimli) yeni bir
Cumhuriyet'in kurulmaya çalışıldığı ve bu yönelime uygun
olarak, kadın-erkek ve çocuk herkesin 'kul' olmasının istendiği
bugün, var olan siyasi partilerin, çevrelerin, grupların vb. ezici
çoğunluğu, açıktan veya farklı gerekçelerle, özünde bu 'kul'
olmayı savunan veya 'kul' olmaya psikolojik zemin hazırlayan
'edilgenliği' bir biçimde savunmakta sakınca görmemektedir.
İşte 'ön seçim' önerisi,
özünde, bu anlayışlara ve yaklaşımlara karşı 'temelden' ve
'cepheden' bir karşı çıkıştır.
Tartıştığımız konu
bağlamında, 'turnusol kağıdı'dır.
***
Bugün, tartışılan konu
bağlamında, 'ön seçim' savunuluyor, çünkü genelde de 'söz,
yetki ve iktidar halka' şiarı savunuluyor.
Bu kadar...Gerisi 'lafügüzaf'...
05.12.2018/DATÇA
Mehmet Erdal
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder