2018.12.06.DATÇA DA NASIL BİR YEREL YÖNETİM İSTİYORUZ?
DATÇA'DA NASIL BİR YEREL YÖNETİM
İSTİYORUZ?
Yarımadamız, insanları cezbeden
ve haliyle giderek artan oranda 'göç' almasına neden olan pek çok
özelliğe sahiptir. Her birimiz, bu özelliklerin titizlikle
korunması gerektiğine inanıyoruz.
Datça bu 'pozitif' özelliklerine
karşın hiç şüphesiz 'mükemmel' değildir ve farklı nedenlerden
kaynaklanan bazı sorunlara sahiptir.
Bu sorunların çözülmesi ve
daha sorunsuz bir günlük yaşama geçilmesi hepimizin arzusudur.
***
Bizler, 1 Nisan 2019 tarihi
itibarıyla göreve başlayacak Yerel Yöneticilerimizin Datça'nın
sorunlarını bilen ve bunların çözümü için çalışan,
oturdukları koltuğu seven değil oturdukları koltuğun hakkını
veren, sokağın nabzını ellerinde tutan, Datça'da yaşayan
herkesle barışık ve gerektiğinde her kesimle birlikte oturup
kalkabilecek/hareket edebilecek yöneticiler olmalarını istiyoruz.
Bunların yanı sıra, kişisel ve
ortak sorunlarımızın daha hızlı ve kalıcı çözümlenebilmesi,
Yerel Yönetimimizin daha verimli çalışabilmesi, yükünün
hafifletilebilmesi, her birimimizin Yerel Yönetimimizi
sahiplenebilmesi ve bu duyguyu içselleştirebilmesi, insanın
özgürlük ve eşitlik özlemini yerel düzeyde hayata geçirmeyi
hedefleyebilmesi, herkese onurlu ve daha iyi bir yaşam sunabilmesi
ve Datça'nın daha yaşanılabilir bir kent haline
getirilebilmesi...için 'sorunu yaşayan, çözümünü de bilir'
anlayışı çerçevesinde 'sorunu yaşayanları, sorunun çözümü
sürecine katan' bir yaklaşımın esas alınmasını savunuyoruz.
***
Bilindiği üzere Yerel
Yönetimler, tarihsel olarak, yuttaşların var olan sorunlarını
kendi kendilerine çözmelerinin ve kendi kendilerini yönetmelerinin
bir ifadesi olarak ortaya çıkmış ve tarihsel evrimi içerisinde,
farklı yerlerde farklı adlarla anılan ve farklı biçimlere
bürünen ama hep birer 'Demokrasi okulu' olarak kabul gören
kurumlar ola gelmişlerdir.
Yerel Yönetimler, yalnızca
yurttaşlara hizmet veren ve hizmet götüren değil, aynı zamanda
ve asıl olarak, yurttaşların kendi içlerinden seçtikleri
'kişiler' ve ilgili kurumlar aracılığıyla kendi kendilerini
yönetmelerini gerçekleştirdikleri birer kamu
organıdırlar (olmalıdırlar).
***
Ne yazık ki, 12 Eylül 1980
Askeri Darbesi sonrası dönemden başlayarak bugüne kadar olan
süreçte, ülkemizdeki Yerel Yönetimlerin bu 'Demokratik' ve
'Kamusal' içeriği gün be gün yok edilmiş; yetkileri parça parça
elinden alınmış; bunların yerine parası olanın düdüğü
çaldığı ve parası olmayanın hiç bir hizmetten yararlanamadığı
'müşteri' ve 'işletme' ilişkisi geçirilmiş; merkezi otorite ile
ters düştüğü anda seçimle gelen yöneticileri derhal görevden
alınan ve yerine 'kayyımlar' atanan yetkisiz, biçimsel ve sıradan
birer 'yan kuruluş/şube' haline getirilmeye çalışılmış;
böylece Yerel Yönetimler o yerde yaşayan ve aslında onların
sahibi olması gereken yurttaşlara yabancılaşmış; ekonomik
olarak güçlü şirketlerin ve 'nüfuz' sahibi güç odaklarının
'rant' devşirdiği yerler haline gelmiştir.
***
Bizler, 1 Nisan 2019 tarihinden
sonraki dönemde Yerel Yöneticilerimizin kişisel özelliklerinden
ve niyetlerinden öte, Datça'da yaşayan her bireyi Yerel
Yönetimimizin sahibi birer özne olarak gören ve var olan sorunları
onlarla birlikte çözmeye çalışan, bunu sağlamanın yol ve
yöntemlerini bulan ve uygulamaya sokan; 1980 sonrasından başlayarak
bugüne kadar çıkarılan yasalardan kaynaklanan ve her birimizi
'müşteri' ve Belediyeyi de 'işletme' olarak gören anlayışları
ve uygulamaları dışlayan bir perspektifi; Yerel Yönetimimizin
bütün faaliyetlerinde 'Söz, Yetki ve Karar' hakkının Datça'da
yaşayanlarda olduğu; 'Demokrasiyi' yaşanılır bir gerçeklik
haline getiren 'Demokratik, Katılımcı , Kamucu ve Ekolojist'
çağdaş bir Yerel Yönetim Modelini...öneriyoruz.
Evet, günlük yaşamımızda
tanık olunan sorunların köklü ve kalıcı çözümü bu
anlayıştadır, bize gerekli olan budur ve işin sırrı da
buradadır.
***
Yerel Yönetimi 'yerinden
yönetim'; 'yerinden yönetim'i ise 'insanların mümkün olduğu
ölçüde en küçük birimde kendi yaşamlarıyla ilgili kararları
kendilerinin vermesi' olarak anlayan bizler; kamucu, dayanışmacı,
eşitlikçi, özgürlükçü, ekolojik dengeleri gözeten, toplumsal
cinsiyet eşitliğini önemseyen, herkesin onurlu ve daha iyi bir
yaşam hakkı olduğuna inanan, Datçalılar arasında ayrımı
reddeden, engelli yurttaşların, yaşlıların ve çocukların
haklarını titizlikle koruyan ve bu haklarını kullanmalarına
olanak sağlayan sosyal, üretken, adaletli ve çoğulculuğu esas
alan...bir yerel yönetim anlayışını savunuyoruz.
***
1 Nisan 2019 sabahından itibaren,
öncelikle, Demokratik bir yönetimin oluşturulması ve mevcut
yönetimin demokratikleştirilmesi doğrultusunda gerekli adımların
atılmasını ve gereksinim duyulan kurumların yaratılmasını
öneriyoruz.
Eğer bu ilk adım atılabilirse,
yaşanan ve yaşanacak olan diğer sorunların çok daha kolay
çözülebileceğini düşünüyoruz.
Bu çerçevede:
Datça'nın bütün mahallelerinde
ve köylerinde (teknik olarak nasıl şekillenecekleri bilahare
tartışılabilecek olan) 'MECLİSLER' oluşturulmalı; o yerde var
olan sorunlar bu Meclisler'de tartışılmalı ve çözülmeye
çalışılmalı, oradaki olanaklar ile çözülemeyen sorunlar her
ay belediyeye iletilmeli ve Belediye Meclis toplantısında gündeme
alınarak görüşülmeli ve karara bağlanmalıdır.
Her ay yapılan Belediye Meclis
toplantılarına, seçimle gelmiş Meclis üyelerinin yanı sıra
mahalle ve köylerdeki meclisler'in temsilcileri, muhtarlar,
ilçemizde bulunan diğer siyasi partiler, meslek odaları,
DKÖ/STK'lar, AK-TUR, BİLLURKENT ve ÖZBEL gibi sitelerin
temsilcileri katılabilmeli ve kendileriyle ilgili konularda 'söz'
söyleyebilmelidirler.
Datça'nın genelini ilgilendiren
konularda Datça'da, bir mahalleyi ve köyü... ilgilendiren
konularda ise o mahallede ve köyde, gerekirse 'Halk oylaması'
yapılmalıdır.
Yerel Yönetim'in bütün aldığı
kararlar, yaptığı faaliyetler, gelir-gider bilgileri vb. şeffaf
ve her Datçalı tarafından istenildiği anda erişilebilir konumda
olmalıdır.
Yerel Yönetim'in bütün
uygulamaları Datçalıların denetimine ve eleştirilerine açık
olmalı, bu bir yurttaşlık hakkı ve görevi olarak bilince
çıkarılmalı; bu konuda gerekli alt yapı oluşturulmalıdır.
Belediye Başkanı, kendisine
farklı konularda yardımcı olabilecek bir 'danışmanlar' grubu
oluşturmalı, ayda bir veya gerekli olduğu zamanlarda bu
danışmanlarla oturup fikir alış-verişinde bulunmalıdır.
Kent konseyi, yasal bir zorunluluk
sonucu kurulmuş 'biçimsel' ve 'bürokratik' bir organ değil,
Datça'daki Yerel Yönetim faaliyetlerine 'katılımın' sağlandığı
önemli organlardan biri olarak görülmeli ve bu çerçevede aktif
hale getirilmelidir.
Yılda üç kez Ecevit Kültür
Merkezinde muhtarların, mahalle ve Köy Meclislerinin, Siyasi
Partilerin, meslek odalarının, DKÖ/STK'nın, isteyen site
yöneticilerinin vb. katılımıyla karşılıklı görüş
alış-verişi yapılabilecek tartışma toplantıları yapılmalıdır.
Yılda bir kez halka açık
'sorunları ve uygulamaları tartışma' toplantısı yapılmalı ve
halka hesap verilmelidir.
Belediye Başkanı olan ve
Belediye Meclisi'ne seçilen bir kişi, aynı makama iki dönemden
fazla aday olmamalı ve aday gösterilmemelidir.
Belediye Başkanı ve Meclis Üyesi
seçilenler göreve başladıklarında ve görevi bıraktıklarında
'Mal Beyanında bulunmalı ve bu beyanlar Datçalıların
bilgilenmesine ve denetimine açık olmalıdır.
Belediye Başkanı ve Meclis Üyesi
seçilenlerin kendilerine ve (eş, kardeş, çocuk, anne ve baba
gibi) birinci dereceden akrabalarına
ait işletmelerin, görev süreleri dönemince, Yerel Yönetimle iş
yapmalarına karşı çıkılmalıdır.
Belediye Başkanının her konuda
'tek' çözüm makamı olarak görülmesi, sabah 08.00 ve akşam
17.30 bütün günü gelen-gidenlere ayırması, hatta 24 saat bu
nedenle aranması yerine; günlük yaşama ilişkin pek çok sorunun
çözümünde ilgili 'Birim amirlerinin' yetkilendirilmesi; Başkanın
ise etkin bir denetim yapması ve zamanını Datça'nın daha
yaşanılabilir bir kent olması, ulusal ve uluslar arası
tanınırlılığının arttırılması, turizm'in 3 aydan daha fazla
bir zaman dilimine çıkarılması, yeni gelir kaynaklarının
yaratılması, önümüzdeki 5-10 yılda karşılaşabileceği olası
sorunları (su kaynakları, kara-deniz ve hava ulaşımı, oto park,
hastane, yaşlı bakım evleri, imar vb.) öngörerek bugünden
masaya yatırılması ve konunun uzmanlarının da yardımıyla çözüm
yollarının bulunması doğrultusunda değerlendirmesi daha iyi
olacaktır.
Birim amirleri de dahil olmak
üzere, Yerel Yönetimimize doğrudan veya dolaylı olarak bağlı
kurumlarda çalışan bütün personelin, yılda bir kez, ilgili
'işi' ve 'halkla ilişkileri' konusunda bilgilendirme
toplantılarına ve seminerlere katılmaları sağlanmalıdır.
***
Yerel yönetimimiz dışında,
yaşamını burada devam ettirenler, her yeni gün gelip yerleşmeye
çalışanlar ve yaz sezonunda konuklarımız olanlar açısından
Yarımadamızın çözüm bekleyen pek çok sorunu bulunmaktadır.
Yerel yönetimimizin doğrudan veya dolaylı görev kapsamı
içerisine giren ve bir ırmak gibi bugünden yarına akıp giden
yaşamlarımızda var olan sorunlarımıza her gün bir veya bir kaç
yeni sorunun daha eklendiğini; bu nedenle (temel sorunlarımız
dışındaki) her sorunun, o sorun gündeme getirildiği anda, sorunu
yaşayanların ve gündeme getirenlerin çözüm önerileriyle
birlikte ele alınmasının daha gerçekçi ve daha doğru olacağını
düşünüyoruz.
Var olan sorunlarımız arasında
'hangisi önceliklidir?' diye sorulsa, hiç şüphesiz Datça
Yarımadasında yaşayan her birimiz bu soruya muhtemelen farklı
bir yanıt vereceğiz; çünkü yaş, cinsiyet, sağlık, gelir, iş,
yaşama bakış...vb. açısından aynı değiliz ve haliyle, bu
yaşamdan/buradaki yerel yönetimden beklentilerimizin öncelikli
sıralaması farklıdır. Bunu biliyoruz.
Altyapıdan yaşadığımız
çevreye, tarım alanlarından yaz sezonunda gelen konukların
yatacak yer sıkıntısına, giderek yakıcı hale gelen yetersiz su
sorunundan öğrenci yurtlarına, üç aya sıkışan yetersiz gelir
kaynaklarından yerel ürünlerin pazarlanmasına, yazın şişirilen
fiyatlardan engellilerin şikayetlerine, çocuk haklarından kültürel
ve sanatsal faaliyetlere, ulaşımdan kaynaklanan (şehir içi
trafik-yol işaretleri, gidiş-gelişler, duraklar, dönüşler vb.)
şikayetlerden sokakta yaşayan canlıların barınma yerlerine,
yeşil alanlardan pazar yerlerine kadar bir kerede sayılamayacak
kadar çok olan sorunlarımızın tümünün aynı şekilde, yani
sorun dile getirildiğinde veya sorunun çözümü gündeme
geldiğinde, sorunu yaşayanları ve o sorun ile ilgili oluşturulan
örgütlenmeleri ve sivil inisiyatifleri, uzmanları, resmi
kuruluşları çözüm önerileriyle birlikte çözüm sürecine
katarak daha kolay ve istenilene en uygun şekilde çözülebileceğine
inanıyoruz.
Yeter ki niyet edelim, karar verelim
ve birlikte yürümeye başlayalım...
Birleşik Haziran
Hareketi/DATÇA
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder