2020.10.01.PERŞEMBENİN GELİŞİ ÇARŞAMBADAN BELLİYDİ!
PARŞEMBE'NİN GELİŞİ, ÇARŞAMBA'DAN BELLİYDİ!
(DATÇA'DA YAŞANAN RANT KAVGASI ÜZERİNE)
Bugün, Datça'da, 'Köy yerleşim ve gelişim alanları' üzerine yapılacak ve 'geçici oturma ruhsatı' alabilecek konutlar çerçevesinde, farklı kesimler arasında, kıran kırana bir rant kavgası sürüyor; biliyorsunuz.
Şimdi, herhangi birisi kalkıp da, aaaa bu ne kavgası? Vallahi haberim yok!, demesin.
Ayıp olur!
Dahası, her birimiz, her geçen gün, giderek artan ölçüde, bir biçimde bu kavgaya karışıyor, saf tutuyor ve bu rant kavgası ile ilgili olarak sokakta, artık sokağın bir boyutu haline gelen sosyal medyada, daha az oranda yerel ve ulusal basında ya da resmi kurumlarda, düşüncelerimizi, yazılı ya da sözlü olarak ifade ediyoruz.
***
Şimdilik, bu kavganın daha ne kadar süreceğini, hangi biçimlere bürüneceğini, kaç kişinin kellesinin uç(urul)masına yol açacağını, kimlerin ocağına incir ağacı dikileceğini, kimlerin Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan da olacağını... bilemiyoruz.
Bir başka deyişle, kısa ya da uzun vadede, bu savaşın kazananlarının ya da kaybedenlerinin kim ya da kimler olacağını bilemiyoruz.
Ancak, bu kavgayı birileri kazanacak, haliyle birileri de kaybedecek!
Bunu, biliyoruz.
Bu kesin!
***
Bu kavga, bugün, hiçbir kimsenin hiç beklemediği bir anda kendiliğinden ya da o çokça sözü edilen (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan gelen) 17 ya da 25 Ağustos 2020 tarihli yazıdan sonra ortaya çıkan sürpriz bir kavga değildir.
Bu rant kavgasının, çok daha öncesini bir tarafa bıraksak bile, 31 Mart 2019 Yerel Seçim sürecine kadar uzanan, öncesi vardır.
Bunu, bilelim!
***
31 Mart 2019 Yerel Seçim sürecinde Datça'da yaşayanlar anımsayacaklardır: Datça Belediye Başkanlığı için aday çıkaran siyasal partilerin bir kısmı (CHP, MHP/AKP), Belediye Meclisi için de adaylarını belirlemişler ve ilan etmişlerdi. (Belediye Başkanlığı için aday çıkaran bazı siyasal partiler ise Belediye Meclisi için aday çıkarmazken, Belediye Başkanlığı için aday çıkarmayan HDP, Belediye Meclisi için, yanılmıyorsam, üç aday göstermişti)
İşte, o günlerde, biz, Birleşik Haziran Hareketi/Datça olarak, içinde yaşanılan yerel seçim sürecine dair yerel basında ya da sosyal medyada düşüncelerimizi düzenli olarak paylaşıyorduk; bunlardan birisi de, '31 MART DATÇA YEREL SEÇİM SÜRECİ ÜZERİNE...1-9' başlıklı, somut gözlemlerimize dayalı, yazı dizimizdi. (Bknz: http://mehmeterdalyazilar.blogspot.com )
Bu yazı dizisinin 7. bölümünde, Datça Belediye Meclisi için aday çıkaran siyasal partilerin gösterdiği adaylara dair sokağın (yurttaşların) konuştuklarından yola çıkarak bir değerlendirme yazısı yazmış ve bunu da kamuoyu ile paylaşmıştık.
Adı geçen yazımız, şuydu:
“31 MART DATÇA YEREL SEÇİM SÜRECİ ÜZERİNE...-7
Datça'da, içinde bulunulan yerel seçim sürecinde, Belediye Meclisi'ne aday çıkaran partilerin oluşturdukları ve ilan ettikleri 'Meclis aday listeleri' ile ilgili olarak, iki eleştiri dillerde dolaşmaktadır:
*'Muhtarların aza listeleri bile Siyasi Partilerin Meclis listelerinden daha nitelikli'.
* 'Yap-Sat'çılar, İnşaatçılar, Müteahhitler listelere damgalarını vurmuşlar'.
***
Bu eleştirilerden ilki, ağırlıkla, CHP Belediye Meclis aday listesine yöneliktir ve haliyle, kolayca tahmin edilebileceği gibi, CHP dışı kişilerce, kesimlerce veya kendince nedenlerle bu ilan edilen listeden memnun olmayanlarca dillendirilmekte ve yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır.
İkinci eleştiri ise 'Meclis aday listesi' çıkaran her üç (CHP, MHP/AKP ve HDP) partiye yönelik olarak farklı siyasi görüşten seçmenlerce (ortak ama farklı nüanslarda) dile getirilmektedir.
***
Bilindiği üzere biz, Belediye Başkan adayı ve Belediye Meclis Üyeleri adaylarının 'ön seçim' yoluyla belirlenmesi gerektiği konusunda ısrarcıyız.
Bu tavrımızın birinci nedeni 'Demokratiklik' ise, diğeri de o adayın/adayların o İl veya İlçe Örgütü'nü gerçekten temsil etmeleri gerektiği veya bir başka deyişle, o adayın/adayların, İl veya İlçe Örgütü'nün desteğinin arkalarında olduğunu hissetmeleri ve bilmeleri gerektiği içindir. (Çünkü, o aday veya adaylar, seçim çalışmasını, asıl olarak, o içinden geldikleri ve temsil ettikleri İl veya İlçe örgütü ile yürütecekler; çalışmanın motor gücü, o İl veya İlçe örgütü olacaktır.)
Bunun dışında, yerel seçim çalışmalarında mesajın tam yansıtılmasını sağlayacak bir liste veya seçmeni iknaya yönelik bir 'vitrin' oluşturma kaygıları (eleştiri sahiplerinin 'nitelik' dedikleri) önemli olmakla birlikte, yalnızca bu kaygılarla o İl veya İlçe Örgütü'nün rızası hilafına veya göstermelik bir liste oluşturmak da bizce pek savunulacak bir şey değildir.
Bizim 'öncelikli' planda gördüğümüz (ama 'Demokratik' yoldan belirlenmesini önerdiğimiz) bir hususun (örgütün ruhunu yansıtan adayın/adayların) yerine 'ikinci' planda gördüğümüz bir hususun (seçim mesajı verecek liste/vitrin liste) 'öncelikli' olması gerektiğini ileri süren bir yaklaşım, bizim fazlaca üzerinde duracağımız bir konu değildir...
***
Ben, ilk eleştiriyi, bu yazıda ifade edildiği biçimiyle değil elbette, aynı içerikte ama bir başka biçimde, bir tarihte, önce CHP İlçe Başkanı Aytaç Kurt'a ve bilahare 23.02 2019 tarihinde, BirGün Gazetesi için yaptığım röportaj bittikten sonra, Gürsel Uçar'a sordum.
Verilen yanıtlara göre, CHP Belediye Meclis listesi, CHP İlçe Örgütüne adaylık başvuruları yapanların arasından, farklı kriterler esas alınarak belirlenmiş ve sıralandırma yapılmış.
'Bu listenin arkasında İlçe Örgütü var, diyebilir miyiz?' sorusunun yanıtı, 'Hiç şüphesiz, elbette var.' oldu.
***
Bizde 'beyan esastır'...Biz, kişilerin beyanlarına inanırız!
***
İkinci eleştiri, bizce, insanların, yaşadıklarından hareketle kendi düşüncelerinde oluşturdukları 'ön yargıları', bu vesileyle dışa vurmasıdır.
***
İnsanlar, günlük yaşamlarını geçirdikleri farklı mekanlarda karşılaştıkları yapısal sorunların sorumlusu olarak gördükleri, dahası yerel/ulusal basında ve farklı iletişim kanallarındaki haberlerde benzer ve daha büyük sorunların sorumlusu olarak ilan edildiğini duydukları bir meslek mensuplarının (Yap-Sat'çılar, İnşaatçılar, Müteahhitler) Belediye Meclis listelerinin ön sıralarına (seçilmesi garantili yerlere) yerleşmek için neden her şeyi yaptıklarını ve listeyi düzenleyenin/düzenleyenlerin de bunlara neden boyun eğdiklerini veya onay verdiklerini bir türlü anlayamamakta; bulunduğu noktaya ve kendisindeki 'ön yargılara' bağlı olarak bin türlü yorum yapmaktadır.
Öyle ki, bu duruma yüksek sesle itiraz edenlerin ve dahası, bu listelere oy vermeyeceklerini açıklayanların sayısı hiç de az değildir...
***
Bizce, herkes, istediği Belediye Meclis Aday listesinden aday olabilmek ve istediği sıraya yerleşebilmek için o listeyi düzenleyenlere başvuruda bulunabilir; listeyi düzenleyenler de, bu başvuruda bulunanlardan istediklerini listeye alabilirler ve istedikleri yerlere yerleştirebilirler.
Bu, karşılıklı olarak onların haklarıdır ve bizim bu gelişmelere yönelik, eleştiriden öteye herhangi bir müdahale hakkımız yoktur.
Ancak, bizim, hem Belediye Başkanlığı'na hem de Belediye Meclis üyeliklerine aday olanlara ve bu listeleri düzenleyenlere, seçmen olarak, bu çerçevedeki gelişmelerden dolayı bizlerde oluşan kaygıların giderilmesine yönelik, somut bir çağrı yapma hakkımız vardır.
***
Okuyucularımızın anımsayacağı üzere, biz, Birleşik Haziran Hareketi/Datça olarak hazırladığımız ve dağıttığımız 'Datça'da Nasıl Bir Yerel Yönetim İstiyoruz?' (*) broşüründe bu tartışılan konuya yönelik bir çağrıyı, daha bu listeler ilan edilmeden ve haliyle bu eleştiriler dile getirilmeden çoook öncesinden, şu şekilde dile getirmiştik: '...Belediye Başkanı ve Meclis Üyesi seçilenler göreve başladıklarında ve görevi bıraktıklarında mal beyanında bulunmalı ve bu beyanlar Datçalıların bilgilenmesine ve denetimine açık olmalıdır.
Belediye Başkanı ve Meclis Üyesi seçilenlerin kendilerine ve (eş, kardeş, çocuk, anne ve baba gibi) birinci dereceden akrabalarına ait işletmelerin, görev süreleri dönemince, yerel yönetimle iş yapmalarına karşı çıkılmalıdır...'(Bknz: a.g. broşür) (**)
***
Evet, 31 Mart'ta Belediye Başkanlığına ve/veya Belediye Meclisine aday olanlar ile bunların mensubu oldukları siyasi partiler (CHP, MHP/AKP ve HDP), daha bugünden, göreve başladıkları andan itibaren bu çerçevede hareket edeceklerine dair kamuoyuna yazılı bir açıklamada bulunmalıdırlar.
Bulunmalıdırlar ki, seçmen, kimin 'Kamu hizmeti' için kimin başka amaçlar için o göreve talip olduğuna dair kendince bir kanıya varsın ve oyunu ona göre kullansın...(***)
25.03.2019/Datça”
***
Okuduğunuz üzere, 31 Mart 2019 Yerel Seçim sürecinde, birileri, kendileri açısından alkışlanmayı hak edecek bir öngörü ile bugünleri görmüş, içinde yaşanılan yerel seçim sürecini değerlendirerek kendisini ona göre yeniden konumlandırmaya çalışmış; ama öte yandan, onların bu yaptıkları, sokağın (yurttaşın) gözünden kaçmamış, sokak (yurttaş) bu hareketliliği dillendirmiş ve biz de, sokağın (yurttaşın) bu tepkisini bir biçimde yazılı olarak kamuoyu ile paylaşmışız. Dahası, olası gelişmeler konusunda önerilerde de bulunmuşuz.
Peki, kim ya da kimler bu önerilerimizi dikkate almış?(****)
Bu konuda kararı, sizler vereceksiniz!
01.10.2020/Datça
Mehmet Erdal
(*)
(**) 31 Mart 2019 Yerel Seçim akşamı CHP(10), MHP/AKP ise (5) Belediye Meclis üyesi çıkarabilmişti. (HDP, bir meclis üyesine kesin gözüyle bakılırken, çıkaramamıştı.)
Bugün, CHP'nin, meclis üyelerinin (Grup Başkan Vekili dahil) ikisi inşaatçı ve birisi emlakçıdır (10/3); AKP'nin meclis üyelerinin biri inşaatçı (Grup Başkan Vekili) ve biri emlakçıdır (3/2); MHP'nin meclis üyelerinin ise birisi (o da MHP Grup Başkan Vekilidir), Datça'da bütün inşaat firmalarına ana malzemeleri sağlayan iki firmadan birisinin sahibidir (2/1).
Bir başka deyişle, 22.000 civarında bir nüfusa sahip olan Datça'mızın 15 kişilik Belediye Meclisi'nin 4 (dört) üyesi inşaatçı ve 2 (iki) üyesi ise emlakçı'dır. (15/6) (Çok ilginçtir, mecliste temsil edilen üç siyasi partinin Grup Başkan Vekilleri de (amiyane deyimle 'ağır topları') inşaat sektörünün tam göbeğindeki isimlerdir. Eğer HDP'nin ilk sıra adayı da seçilse idi, o da inşaatçı olacaktı.)
Sizce, siyasi partiler, 31 Mart Yerel Seçim öncesi dönemde, Belediye Meclis listelerini hazırlarken ve sıralandırmaları yaparken, çok mu safiyane niyetlerle davranmışlardır? Bu listeler ile bugünkü rant kavgası arasında bir ilişki aramak, öküz altında buzağı aramak mıdır? Eğer, bu siyasi partiler, en azından kendi üyelerinin katılacağı bir ön seçim yapsalar idi, meclis üyeleri yine böyle mi çıkardı? Gelecek yerel seçime yararı olması anlamında, bunları sorgulamaya ne dersiniz?
(***) Kent Konseyi'nin Datça Belediyesi'ne baş vurusu sonrası fikri sorulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan gelen 17 ya da 25 Ağustos (hangisi doğru ise) 2020 tarihli cevabi yazıdan sonra kıran kırana bir hal alan rant kavgası konusunda ilgili ilgisiz herkes konuşuyor, ki konuşmalıdırlar da; çünkü, Datça, burada yaşayan ve yaşamayı düşünen hepimizindir. Peki, sokak ve artık günümüzde sokağın bir boyutu olan sosyal medya (yurttaş), bu rant kavgası ve kavganın içinde yer aldığını düşündükleri aktörler konusunda, bugün neler düşünüyor? Neleri merak ediyor?
Biz, 31 Mart 2019 yerel Seçim öncesi süreçte olduğu gibi, bir kez daha, sokaktan al haberi, diyerek sokağın konuştuklarına kulak verdik .
Örneğin:
“Sayın Yöneticiler,
.....
Soruna farklı bir açıdan bakmaya ne dersiniz?
Bu yazıda kimse şuçlanmıyor; bilgi talep ediliyor:
1- Datça'da sorunlu kaç adet 1+1 yapı yapılmıştır?
2- İnşaatı devam eden veya yapılmasına müdahale edilmeyecek kaç konut vardır?
3- Bu inşaatları yapan kişi mi?, Müteahhit mi?.
4- 1+1 bina satış bedeli, ne kadar?
5- 300.000 ile 350.000 TL den bahsediliyor; doğrumu?
6- Yasal sıkıntı varsa, bu binaları projelendirenler ve inşaat ruhsatı verenler sorumlu değil mi?
7- Bu projeleri çizenler içinde Belediye Meclisi üyeleri veya yakın akrabası, iş ortağı olan var mı?
8- Yapılmış ve yapılacak bina sayısı 100 üzeri ise, çok ciddi bir rant oluşmuştur.
9- Sayın yöneticiler kişilerin aydınlatılması ve yanlış değerlendirmelere neden olmamak için bizleri bilgilendirirseniz, seviniriz.
İyi Pazarlar. (C.Y)“ (27.09.2020/Datça Yerel Gündem)
Örneğin:
Belediye başkanımız, her konuşmasında şeffaflıktan yana olduğunu ve kendisinin döneminde, her şeyin bu çerçevede yürütülmeye çalışıldığını söylüyor. Peki, şimdi, sayın belediye başkanımız, 01.09.2020 tarihinde yapılan Belediye Meclis toplantısında ruhsat vereceğini açıkladığı yirmi civarındaki (20) dosyanın hangi müteahhitlere ait olduğunu bizlere açıklayabilir mi?
Bu dosya sahipleri içinde Belediye meclis üyelerinin bazılarının ya da bazı belediye bürokratlarının birinci dereceden yakın akrabalarının olup olmadığını söyleyebilir mi? (Bir esnaf)
Örneğin:
Bazı Belediye Meclis üyelerinin inşaatlarına, imar kanununa muhalefetten, belediye tarafından ceza kesildiği söyleniyor. Bu söylenti doğru mudur? Doğru ise, bu belediye meclis üyeleri kimlerdir? (Bir yurttaş)
vb.vb......
(****) Belediye Meclisi'ne seçildikten sonra, yurttaşların onu oraya seçme nedenlerinden birisi olan 'kamu görevi' dışındaki alanlarda kendisine çeki düzen veren ve en azından kendi adına, her konuda, özellikle akçeli işlerde kendine bağlayıcı kurallar koyan belediye meclis üyelerine, hangi siyasi partiden seçilmiş olurlarsa olsunlar, örnek oldukları için teşekkür etmeliyiz.
İnşaat işleriyle uğraşmayanın Belediye meclisinde işi ne? Ben bunu gördüm. Hiçbir işe yaramaz. Hiçbir şeye müdahale edemez. Ben edemedim...Zaten çoğu şeyi de olduktan sonra duyar. hele imar işlerini...
YanıtlaSilBelediye eyer inșaat müsadesi verdiyse. Resmidir O inșaatlar devam eder.
YanıtlaSilBașkalarına sorması veyahut izin alması gerekmiyor.
Belediye Devlettir.
Bundan sonra Belediye herkez den izinmi alacak.
Belediye eyer inșaat müsadesi verdiyse. Resmidir O inșaatlar devam eder.
YanıtlaSilBașkalarına sorması veyahut izin alması gerekmiyor.
Belediye Devlettir.
Bundan sonra Belediye herkez den izinmi alacak....