2020.05.25.CEZAEVİ YAZILARI-4 BAYRAK YURT İÇİ BİRİKİMİMİZDEDİR...
CEZAEVİ YAZILARI-4: BAYRAK YURT İÇİ
BİRİKİMİMİZDEDİR...
Bugünden geriye baktığımda,
1980'li yılların ortalarında, Avrupa üzerinden gelen ve karşıdan
esen rüzgarlara karşı, cezaevlerinde, iyi ki, şimdi bu yazılarda
bir kısmını okuduğunuz görüşleri dile getiren ve savunanlardan
birisi olmuşum; bu yazıları yazıp o duvar gazetesinde ya da o
günlerde yayınlanan bazı dergilerde yayınlamışım; dahası,
başka bazılarıyla birlikte bir biçimde cezaevi dışına çıkarıp,
o günlerde bir şeyler yapmaya çalışan bazı arkadaşlara
iletmişim, diye düşünüyorum.
“BAYRAK YURT İÇİ
BİRİKİMİMİZDEDİR...
“...TÜRKİYE İÇİN POLİTİKA,
TÜRKİYE'DE ÜRETİLİR VE TÜRKİYE'DE HAYATA
GEÇİRİLİR...”(T.Sorunları Dizisi. Sayı 4/syf.58)
12 Eylül'ün hemen ardından
yaşanan 'sürek avı' sonucu, yurt dışına çıkan, öldürülen
ve cezaevlerine doldurulan kadro, sempatizan ve taraftar nedeniyle
yurt içinde çok az sayıda mücadeleye devam eden DY'li
insanlarımızın kaldığı bilinir. Özellikle DY'li kadroların
sayısı çok azdır. Bu insanlarımızın da merkezi yapının
dağılmasından/dağıtılmasından dolayı birbirinden kopuk tek
bireyler veya dar gruplar halinde yaşamaya çalıştıkları
bilinir.
Yaşanan baskı ve faşist terör
politikası uygulamaları, merkezi yapının olmaması ve ilişkilerin
kopmasının getirdiği tek veya dar gruplar halinde yaşama, uzun
zaman bir şeyler üretememe, değişen koşullara uyamama, içinde
yaşanılan koşullardan olumsuz anlamda etkilenme, yılgınlığa
kapılma vb. nedenlerden, bu birikimimizin bir kısmının teslim
olma ve mücadele dışında yaşamayı esas alma, farklı eğilimlere
yönelme, düzenle yeniden bütünleşme vb. tavırlar içerisine
girerek "heba" olduğunu söyleyebiliriz.
Niteliklerini, iradelerini ve
bilinçlerini yitirmemiş, yakın zamana kadar kendi aralarında ve
yurt dışındaki DY'li insanlarımız ile çoğunlukla sağlıklı,
sürekli ve giderek güçlenen ilişkiler kuramadan yaşamaya çalışan
insanlarımızın, yurt dışındaki ve cezaevlerindeki birikimimizi
oluşturan insanlarımıza kıyasla, dünkü mücadele içinde, en
azından konumları itibariyle daha alt görevlerde bulundukları
açıktır. Bu, yurt içindeki DY'li arkadaşlarımızın
dezavantajlarıydı. İdeolojik, teorik ve politik yetersizlik, üst
düzeyde görev alamamaktan veya uzun süre devrimci hareket
içerisinde bulunamamaktan kaynaklanan deneyimsizlik; bu
insanlarımızın, 12 Eylül sonrası içine girilen koşullarda
yaşama, ölmeme ve tutuklanmama başarılarını göstermelerine
karşın; yeni dönemi irdeleme, görevleri tespit etme, sorunları
çözme, engelleri aşma, ideolojik saldırıları göğüsleme ve
ideolojik birliği devam ettirme, örgütsel birliği yeniden
sağlama, devrimci sınıf mücadelesini yükselterek
yürütüp-yönlendirme başarısını gösterememelerine yol
açmıştır. Bence bu, dünkü dönemimizden kaynaklanan bazı
nedenler ile birlikte düşünüldüğünde, bu sayılan nedenlerden
dolayı doğaldır. (Bu noktanın irdelenmesinde yarar olduğunu
düşünüyorum.)
Yurt içinde yaşayan DY'li
insanlarımız, cezaevlerinden çıkan bazı insanlarımızın
katılımıyla nitelik ve sayısal yönden güçlenmişlerdir
denilebilir. Bu önemli bir itici güç oluşturmuştur.(*)
Bugün dahi, yurt içindeki DY'li
insanlarımızın, güçlü bir merkezi yapılanmadan hala uzak
oldukları anlaşılıyor. Yeni dönemde "yeni bir devrimci hareketi" yaratma çabalarına rağmen, uzun zaman tek veya dar gruplar halinde
yaşamış insanlar olarak, şu veya bu oranda farklı düşünme ve
olaylara farklı yaklaşımda bulunma durumu söz konusudur. Bu DY'li
insanlarımızın, devrimci sınıf mücadelesinin önündeki
engelleri aşma ve sorunlarını çözümleme temelinde yürütecekleri
ideolojik, teorik ve politik yoğun ve sistemli bir çalışma ile bu
farklı düşünme ve yaklaşımda bulunma durumunu büyük ölçüde
aşmaları mümkündür. DY'li insanlarımızın bu görevi, devrimci
sınıf mücadelesini yükselterek yürütüp-yönlendirmeye
çalışmadan, üretmeden ve tartışmadan, masa başında yerine
getirebilecekleri düşünülemez.
İdeolojik ve örgütsel birlik,
doğru bir yöntemle, pratikte, yoğun ve sistemli bir çalışmayla
sağlanır.
Yurt içindeki DY'li
insanlarımızın, önlerine konulan bu görevleri yerine
getirebileceklerine dair kendilerine güven duymaları şarttır.
Farklı koşullara sahip yurt
dışı, cezaevleri ve yurt içi birikimimiz içinde belirleyici ve
yönlendirici olacak olan, yurt dışından gelecekler,
cezaevlerinden çıkacaklar ve en önemlisi devrimci sınıf
mücadelesi içinde yetişip devrimci saflara katılacaklar ile nitel
ve sayısal olarak her gün biraz daha güçlenecek olan yurt
içindeki DY'li insanlarımızdır. Bayrak, onlardadır. Yurt dışı,
cezaevleri ve yurt içi birlikteliğini sağlayacak olan onlardır.
DY birikimi içinde, yurt içindeki
DY'li insanlarımızı belirleyici ve yönlendirici gören
düşünceler, siyasi hareketimizin bugünkü somut gerçekliğinde
tamamen doğrudur ve tüm DY'lilerce benimsenmelidir...
3-8-1987/1-4-1988 AYDIN/M.ERDAL”
Notlar:
(*) Burada kastedilen, 146/3'ten
ya da 168'den ceza alıp kısa dönem yatan ve tahliye olanların
yanı sıra, asıl olarak, 1986 İnfaz Yasasından yararlanarak
cezaevlerinden çıkanlardır.
25.05.2020/Datça
Mehmet Erdal
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder