18 Mart 2022 Cuma

CUMALI'DAKİ (ÇEŞMEKÖY) ZEYTİNLİĞİN SATIŞ KARARI VE SONRASI...

  Hiç yorum yok

 

     

                                                  (Kübra Tokuç, Ezgi Acar ve Ömercan Ballı) 

     CUMALI'DAKİ (ÇEŞMEKÖY) ZEYTİNLİĞİN SATIŞ KARARI VE SONRASI... (*)

     BAŞKAN GÜRSEL UÇAR: CUMALI'DAKİ SATIŞI YENİDEN DEĞERLENDİRECEĞİZ!

     08.01.2019 günü yapılan Datça Belediye Meclisi olağan toplantısında satılması kararı alınan ama bugüne kadar satışa çıkarılmayan, şimdi ise 22 Nisan 2021 günü açık artırma yoluyla satışa çıkarıldığı duyurulan Cumalı Mahallesi Kababağ mevkiindeki 276 ada 64 parselde kayıtlı, içerisinde 117.14 m2 bina bulunan 3874,56 m2 zeytinlik alanla ilgili olarak bir gelişme yaşandı; Belediyeden alınan bilgiye göre, Belediye Başkanı Gürsel Uçar, bu satış ile ilgili kendisini ziyaret eden Cumalılı gençleri dinledikten sonra, konuyu yeniden değerlendireceğini, söyledi.

     Bugün bu konuda Belediye Başkanı Gürsel Uçar'ı ziyaret eden Cumalılı gençlerden Kübra Tokuç, Ezgi Acar ve Ömercan Ballı, başkana, satışa çıkarılan zeytinlik ile ilgili köylülerinin endişelerini ve alternatif görüşlerini, ilettiler.

     Belediye girişinde görüşlerini aldığımız Cumalılı gençler, bu satış kararının şimdi değil, 08.01.2019 tarihinde alınmış olduğunu, her nedense bugüne kadar satışa çıkarılmadığını ve şimdi gündeme getirildiğini, söylediler. Gençlerin ifadesine göre, bu satış kararından, bugüne kadar ne muhtarın ne de köylülerin hiç haberi olmamıştı. Bir hafta önce muhtarın haberinin olması üzerine köylü aralarında imza toplamaya başlamıştı. Muhtar, 15 Nisan günü bu imzalar ile gelip Belediye Başkanı ile görüşecekti. Gençlere göre, Büyükşehir yasası ile Datça Belediyesi'nin mülküne geçen bu zeytinlik, ille de satılması gerekiyorsa, köyün ihtiyacı olan bazı sorunların çözümü için satılmalıydı. Başkana, bu önerilerini de ileteceklerdi.

     Cumalılı gençler başkan ile görüşürken aradığım ve konuştuğum CHP Belediye Meclisi üyesi Volkan Karacaoğlu, sorum üzerine, bu satış kararının alındığı sıra kendisinin yine Belediye Meclisi ve dahası İmar Komisyonu üyesi olduğunu doğrulayarak söze başladı: Bu zeytinlik, yapılması düşünülen yeni pazar yeri ile ilgili bazı kamulaştırmalar için gerekli finansman sorununu çözmek için satışa çıkarılmış ama kamulaştırma makul bir fiyattan yapılınca, satışına gerek kalmamıştı. Şimdi ise, yeni pazar yerinin yapımı için finansman yaratmak çabası içerisindeydiler ve bu nedenle de şu an belediyenin mülkünde olan bazı arazileri satmak gereksinimi duymuşlardı. Olay bundan ibaretti.

     Peki, bu konuda, belediye, bugün belediyenin mülkünde olsa da aslen köylünün ortak malı olan bu mülkün satışında öncelikle köylüyü haberdar etse ve onların rızasını alsa daha iyi olmaz mıydı?

     Meclis üyesi Volkan Karacaoğlu'na göre, açıklayamayacakları hiç bir işi yapmamışlardı ve bu zeytinliği de bir başka kamu işi için satışa çıkarmışlardı. Bu pazar yeri Datça için çok önemliydi. Yani niyetleri çok iyi idi.

     Peki, izlenen yöntem de bir sorun olduğu söylenemez miydi?

     Yöntem olarak öyle yapılsa idi, elbette daha iyi olabilirdi; evet bu tartışabilirdi. Ama satışta ve satışın amacında tartışılacak hiç bir sorunlu yön yoktu.

     Cumalılı gençlerin görüşmesi bittikten sonra görüşünü aldığım Ömercan Ballı, görüşmenin çok iyi geçtiğini, başkanın kendilerini dinlediğini, gençler olarak kendilerini kıramayacağını, köyleriyle ilgili önerilerini belediyeye iletmelerini ve bu nedenlerle bu satış konusunu yeniden değerlendirmeye alacağını, söylediğini, aktardı.

     Belediye, Ömercan Ballı'nın bu aktarımlarını doğruladı.

     Peki, 22 Nisan günü yapılması duyurulan satış iptal edilmiş miydi?

     Bu konuda şu an kesin bir şey söyleyemeyeceklerdi. Görüşme yeni olmuştu ve değerlendirme yapıldıktan sonra bir karar verilecekti.

     12.04.2021/Datça/Mehmet Erdal


      BAŞKAN UÇAR: CUMALI'DAKİ ZEYTİNLİĞİN SATIŞI, ŞİMDİLİK ERTELENDİ!

     Datça belediyesi tarafından 22 Nisan 2021 günü açık artırma yoluyla satışı gerçekleştirileceği duyurulan ve Cumalı köylülerinin tepkisine yol açan Cumalı mahallesi Kababağ mevkiindeki 276 ada 64 parselde kayıtlı, içerisinde 117,14 m2 bina bulunan 3874,56 m2 zeytinliği yerinde görmek için, bugün öğle üzeri Datça'dan yola çıkıp Çeşmeköy'e gittik.

     Bu zeytinlik ile ilgili olarak dün Datça'ya gelip Belediye Başkanı Gürsel Uçar ile konuşan gençlerden ikisi bize yeri tarif ettiler; satılacak zeytinlik alan Çeşmeköy'den Palamutbükü'ne giden yolun üzerinde idi ve kendileri, yol üzerinde bizi bekliyorlardı. Çeşmeköy'den Palamutbükü'ne doğru yol aldık. Yolun ortalarına yakın bir yerde gençler bizi bekliyordu; arabayı sağa çektik. İndik. Yolun sağ tarafında, biraz ileride, bir tepenin üzerindeki binayı göstererek, aha burası, dediler. Arabalara bindik. Sağa ayrılan taşlık bir yoldan biraz ilerledik. Yeniden arabalardan indik. Yürümeye başladık. Yol taşlık ve biraz yukarıya doğru meyilli idi. Birkaç dakika içinde binanın yanına vardık.

     Bina, biraz eski idi. Burası, zamanında fırın amaçlı yapılmış, ama çalışmamış, bir yer dediler. Binanın bulunduğu yer, her tarafın, hatta Palamutbükü'ndeki denizin dahi rahatlıkla görülebildiği tepelik bir yerdi. Önü, herhangi bir şekilde kapatılabilecek gibi görünmüyordu. Binanın ve satılacak zeytinliğin bulunduğu yere bayıldık. Yalnız, zeytinlik, bakımsızdı ve biraz da çalılık görünümündeydi.

     Bakın, dedi, gençler, taa şu ileride gördüğünüz bina var ya, orası da bir zamanlar bir köylü tarafından Cumalı Muhtarlığına bağışlanmış; Büyükşehir yasası ile köyler mahalleye dönüşünce o mülk de Datça Belediyesi'nin olmuş. Peki, sonra ne olmuş? Bundan 4-5 yıl önce, Belediye, o yeri bir kişiye satmış. Biz o arazinin bulunduğu yere Marin, diyoruz. Tarım arazilerinin sulamasında kullanılan su kaynaklarının bulunduğu bir yerdir. Şimdi, o yere giremiyoruz, bile! Neden? Çünkü, orayı alan kişi, o yeri çevirdi de ondan. Başkana bu satışı anlattık ve şimdi ne düşünüyorsunuz?, dedik; pişmanım, dedi. İşte Başkanım, dedik, yarın, bu yerin satışından dolayı da pişmanlık duyacaksınız. Satmayın.

     Peki, gençler, bu yer için ne öneriyorlardı? Biz, dedi, gençler, dün Başkan aynı soruyu sorunca, ona da söyledik, bu yerin, Örn: kapalı bir düğün salonu ya da köyümüze gerekli başka bir sosyal tesis olmasını istiyoruz. Biz mimar değiliz ama bu yerin satılmasının iyi bir şey olmadığını düşünüyoruz. Para lazım, hadi şurayı satalım; para lazım, hadi burayı satalım... Sat, sat, sat... Bunun sonu nereye varır? Satmayalım; köye yararlı bir tesis yapalım... Gençler, heyecanlı. Köylerinde ve çevre köylerde, bu yerin satılmaması için imza toplamışlar. Anlattıklarına göre, köyün muhtarı bu imzaları alıp Belediyeye gidecekmiş. Peki, diyorum, Başkan çıkıp gelse ve köylüyü toplasa, derdini anlatsa, köylü bu satışa onay verir mi? Yani, köyün çoğunluğu, gerçekten bu satışa karşı mı? Biz, diyor, gençler, bu konuda, köycek aynı şeyi düşünüyoruz; belediyemizden farklı bir yaklaşım bekliyoruz, satışı durdurmasını, istiyoruz. Ama, bize düşüncemizi soran yok. Dün, sen de duydun, muhtarımızın bile haberi yeni olmuş...

     Dün, bu satışı sorduğum Beyaz Masa'dan, başkan, satışı yeniden değerlendirecekmiş, haberi gelmişti. Bugün yeni bir haber var mı?, diyorum; bir kanaldan, başkanın, satışı durdurduğu haberi gelmiş. Doğrulatmak ve ayrıca bu satış konusundaki düşüncelerini sormak için Cumalı meclis üyesi Hilmi Sezer'i arıyorum. Hilmi bey, başkanın, satışı şimdilik durdurduğu haberinin kendisine geldiğini söylüyor. Bunu yazabilir miyim?, diyorum; yeniden sorup döneceğini, söylüyor. Biz muhtar ile görüşmek için Palamutbükü'ne doğru giderken, arıyor ve diğer meclis üyesi Tugay Eser'in bizi beklediğini, onunla konuşabileceğimizi, söylüyor. Arabalara binip hareket ediyoruz. Çeşmeköy'den Palamutbükü girişinde, Tugay Eser'in emlak bürosuna varıyoruz. Tugay bey, kendisinin düşüncelerini bizimle paylaşıyor ve Başkana yeniden sorup bizi bilgilendireceğini, söylüyor. Kahvelerimizi içip, gençler ile Palamutbükü'ne gidiyoruz.

     Sahil kıyısında, muhtar Semih Çukadar, bizi bekliyor. Arabaları park edip yanına varıyoruz. Simasını tanıyorum. Yanına varıp, size, yani bütün muhtarlara meclis toplantılarının gayrı resmi tutanak notlarını ve diğer yazıları gönderen kişi benim, diyorum. Gülümsüyor, evet, okuyoruz, bilgilenmek iyi oluyor, diyor. Zeytinliğin satışı konusundaki düşüncelerini, soruyorum; karşıyım, diyor. Karşı olmasam, her kahvehane duvarına asar mıydım duyuruyu, diyor. Gençler, sor kendisine, önceden haberi varmış mı, diyorlar. Yüzüne bakıyorum. Haberim, yoktu, ben de yenice öğrendim, diyor. Yarın, toplanan imzaları belediyeye götüreceğim ve bir de ne yapılmasını istediğimize dair dilekçe vereceğim, diyor. Yarın, meydanda, Kargı koyundaki özelleştirmenin ve Güllük yolu civarındaki kıyıların MUÇEV üzerinden kiraya verilmesi kararının protesto eylemi var, diyorum. Önemli değil, ben gidip dilekçeyi vereceğim ve kayıt numarasını alacağım, diyor.

     Ayrılıyoruz. Datça'ya dönüşe geçiyoruz.

     Yolda, meclis üyesi Tugay Eser arıyor; Başkan, diyor, beni arasın, ben bilgi vereyim, dedi. Tamam, diyorum. Datça görününce sekreteri arıyorum; ola ki, Başkan meşguldür... Sekreter, Başkanın yerinde olmadığını, bölümleri dolaştığını, söylüyor. Eyvallah, aramamı istemiş, söyler misiniz?, diyorum. Tamam, diyor.

     Saat 17.10'da doğrudan Başkanı arıyorum. Açıyor. Konuşuyoruz. Başkan, satışı, şimdilik ertelediğini, söylüyor. Bu arazinin satış gerekçesi, yapılacak yeni pazar yeri idi. Pazar yeri, Datça için, önemli bir yatırımdı. Bunun finansmanını bir biçimde sağlamalıydı. Pazar yerinin üçüncü katında yapılması düşünülen dükkanları şimdi proje üzerinden satışa çıkarsalar idi, çok ucuza gideceklerdi. Onun için farklı kaynakları araştırıyorlardı. Şimdilik çok sıkışık durumda değildi Belediye ve ayrıca, o zeytinliğin tam değerini bulmadığını da düşünüyordu. Kendisini ziyaret eden gençlere de söylemişti; kendisine alternatif öneriler getirmeliydiler. Kendisinden hizmet isteniyordu. Tamam da, bu hizmetler ne ile yapılacaktı? Kendiler, her şeyi ölçüp biçiyorlardı. Datça için en iyisini yapmaya çalışıyorlardı. Peki, muhtar dahil köylüleri bu konuda bilgilendirmek ve onların rızalarını almak daha iyi olmaz mıydı? Başkan, bir yer, diyor, satışa çıkarılmadan, komisyon üyeleri o yere gidiyor ve ölçüp biçiyorlar; konuşuyorlar. Bu nedenle, bu satıştan muhtarın haberi olmamış olamazdı... Muhtar ile konuştum, haberi yokmuş, diyorum. Bilemiyorum, diyor, ama gerekirse oturur konuşuruz. Konuşmaktan kaçmayız.

     Peki başkanım, bu satışın iptal edildiğini değil, şimdilik ertelendiğini yazabilir miyim?, diyorum; evet, diyor, yazabilirsin.

     Yazıyorum!

     13.04.2021/Datça/Mehmet Erdal


     SOL PARTİ DATÇA İLÇE ÖRGÜTÜ MAYIS AYI BASIN AÇIKLAMASI

     DATÇA'DA REFERANDUM ÖNERİYORUZ!

     İlçe Örgütümüz, pandemi koşullarına uygun olarak yaptığı toplantıda, Datça'da, üç konuda referandum yapılmasının önerilmesine karar verdi.

     1- Biz, Büyükşehir yasası ile köylerin ellerinden alınan tüzel kişiliklerinin ve taşınır/taşınmaz bütün mal varlıklarının sorgusuz sualsiz iadesinden yanayız. Bunun bilinmesini istiyoruz.

     Büyükşehir yasası ile mahalle statüsüne dönüştürülen köylerden hangilerinin 'Kırsal mahalle' statüsüne dönebileceğine ilişkin Datça Belediye Meclisi'nin halihazırda yürüttüğü çalışma kapsamında ise önerimiz şudur: Büyükşehir yasası çıkmadan önce köy statüsünde olan bütün yerleşim yerlerinde, yurttaşlara, var olan statü ile 'Kırsal mahalle' statüsü arasındaki farklar anlatılmalı ve karar, yurttaşlara bırakılmalıdır; referandum yapılmalıdır.

     Yurttaşlar, kendi geleceklerini ilgilendiren bu konuda, kararı kendileri vermelidir. Datça Belediye Meclisimiz ve Muğla Büyükşehir Meclisimiz de bu kararlara saygı duymalı ve tartışılmaksızın, ortaya konulan iradeyi kabul etmelidir.

     2- Büyükşehir yasası ile köy muhtarlığı mülkiyetinden Datça Belediyesi mülkiyetine geçmiş olan Cumalı'daki zeytinlik ve aynı statüdeki bütün taşınmazlar, yasal olarak Datça Belediyesi mülkiyetinde olsalar da, bu mülklerin sahipleri, tarihsel olarak ve vicdanen o köylerdir. Hiç kimse, var olan Büyükşehir yasasını doğru ve yerinde bir yasa olarak görmeden, bu mülkler üzerindeki tasarruf hakkının Datça Belediyesi'nde olduğunu savunamaz. Bu konuda, biz, belediyemizin, bu mülkler ile ilgili herhangi bir tasarrufta bulunmak istediğinde, doğrudan, o mülklerin bulunduğu köy/mahalle yerleşim yerindeki yurttaşlara danışmasını ve onların rızasını almasını, bu çerçevede, referanduma gitmesini, öneriyoruz.

     3- Kargı Koyu'nda Özelleştirme İdaresi tarafından satışa çıkarılan ve Gebekum/Güllük yolu civarında MUÇEV (Muğla Çevre Limited Şirketi) aracılığıyla kiralanmak istenen kıyılar, Datçalılarındır. Yasa, genelge, yönetmelik vb. çıkarılarak, buraların Datçalıların tasarrufunun dışına çıkarılması, bu gerçeği değiştirmemektedir. Biz, Kargı Koyu, kıyılar vb. daha başka yerlerin satış ve kiralama işlemlerinde Datçalıların ve bu çerçevede Datça Belediyesi'nin görüşü ve onayı alınmadan herhangi bir tasarrufta bulunulmasını doğru bulmuyoruz; reddediyoruz. Bu konular, Datçalılar tarafından tartışılmalı ve bilahare, referanduma sunulmalıdır.

     Hiçbir şey, ben yaptım, oldu, denilerek, oldu bittiye getirilemez.

     Cumalı'daki zeytinliğin satışına karşı çıkıp Kargı Koyu'ndaki 128 000 m2'lik alanın satışını onaylamak ya da tersi, Cumalı'daki zeytinliğin satışını doğru bulup Kargı Koyu'ndaki 128 000 m2'lik alanın satışına karşı çıkmak doğru değildir; savunulamaz. Tutarsızlıktır.

     Bizce, Cumalı'daki zeytinliğin satışına karşı çıkılmadan Kargı Koyu'ndaki 128 000 m2'lik alanın satışına karşı çıkılamaz.

     Biz, Cumalılara ve Datçalılara sorulmadan, oldu bittiye getirilmek istenildiği için, her iki satışa ve kiralamaya karşı çıktık; karşı çıkmaya da devam edeceğiz! 

     26.05.2021/Sol Parti Datça İlçe Örgütü

     SON DURUM: "Palamutbükü’nde Belediyemize ait olan bina ve arazisinin nasıl kullanılmasının en doğru olacağı konusunda vatandaşlarımızla fikir alışverişinde bulunduk." (22.02.2022 günü Belediye Başkanı Gürsel Uçar'ın kendi Facebook paylaşımı)

Aklın yolu birdir!





     (*) Bu dosya içerisinde yer alan yazılar, farklı tarihlerde Muğla Turnusol'da yayınlanmıştır

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder