10 Şubat 2020 Pazartesi

2020.02.11.PAZAR YERİ YAZILARI-4/ NASIL BİR DEĞİŞİM İSTİYORUZ?

  Hiç yorum yok

     PAZAR YERİ YAZILARI -4/ 'NASIL BİR DEĞİŞİM İSTİYORUZ?'
     2004 yılı yaz sezonu bittikten sonra, benim de içinde olduğum pek çok pazarcı Marmaris Pazar yerinde tezgah açmaya devam ediyordu.
     Kesin tarihini anımsayamıyorum ama 2004 yılı turizm sezonu bittikten bir süre sonra, Marmaris Belediyesi, mevcut pazar yerinin ikinci katında bulunan tezgahlarda Perşembe günleri tezgah açan ve tamamını tekstil ya da deri (kemer-çanta) ürünleri satan pazarcıların oluşturduğu bizleri aldı, aşağıya indirdi ve kapalı pazar yerinin bitişiğindeki yan sokaklara yerleştirdi; bundan sonra, mevcut pazar yeri restore edilip yeniden faaliyete geçinceye kadar, bizler, buralarda kalacak ve faaliyet yürütecektik.
     ***
     İkinci katta tezgah açarken, üzerinde satış yaptığımız tezgahları ve satışa sunduğumuz malları sırtımızda ya da el arabalarıyla yukarıya taşımak ve Perşembe günü akşamleyin de aşağıya indirmek, sonra arabalara yüklemek, oldukça zor ve yorucu bir işti; ama, üzerimiz kapalı olduğu için, havanın yağmurlu, rüzgarlı ve çok soğuk olduğu kış günlerinde görece daha rahattık.
     Şimdi ise hem ara sokaklardaydık, ki benim de dahil olduğum bazılarımız, yer düzenlemesinin, bazılarını koruyup kollama çerçevesinde yapıldığını düşünüyorduk; hem de Marmaris'in yağışlı havalarında insanın üzerine, başından aşağıya şarrr diye boşalıveren yağmur sularının altında bir yandan kendimizi ve bir yandan da mallarımızı yağan yağmurdan korumaya çalışarak; soğukta büzüşerek; fırtınalı günlerde çadırlarımızın yırtılmaması için gözlerimiz çadırlarda...müşteri beklemeye başlamıştık.
     Ne kadar süreceğini bilmiyorduk ama nihayetinde bu durum geçiciydi; gün gelecek, bu restorasyon bitecek ve bizler kapalı pazar yerlerimizdeki yeni yerlerimize geçecektik.
     Peki, hepimiz geçebilecek miydik?
     Bilmiyorduk.
     'Umut fakirin ekmeği', denir ya, bizimkisi de o hesaptı.
     Tezgah açmaya devam ediyor ve bekliyorduk.
     ***
     Yılbaşı geçti. Bazı pazarcılar olarak, her zaman olduğu gibi, çok doğal olarak, zaman zaman ikili-üçlü, ayak üstü de olsa toplaşıyor ve aramızda konuşuyorduk; bir önceki yıl farklı pazar yerlerinde olup bitenler hakkında ve haliyle, özellikle Marmaris Pazar yerinde yapılan bu restorasyondan sonra nelerin olabileceğine dair konular hep gündemimizde oluyordu.
     Bu konuşmalardan da yola çıkarak, yalnızca Marmaris Pazar yeri ile sınırlı kalmayacak şekilde düşüncelerimizi ve önerilerimizi bir kez daha kaleme almaya ve yine yerel Çağdaş Marmaris gazetesine yollamaya karar verdim.
     ***
     Oturdum ve orijinal başlığı 'NASIL BİR DEĞİŞİM İSTİYORUZ?' olan, oldukça uzun bir yazı yazdım.(Tarih, 26.01.2005)
     ''NASIL BİR DEĞİŞİM İSTİYORUZ?
     Armutalan, İçmeler ve Marmaris Belediyeleri sınırları içerisinde olan ve 2004 yılı sonuna kadar Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri kurulan PAZAR YERLERİ'ne yönelik olarak yine bu belediyeler tarafından (birbirleriyle bağlantılı alınan kararlar doğrultusunda) gündeme getirilen çok yönlü değişimi gerçekleştirebilmek için birbiri peşi sıra adımlar atılmaya devam ediliyor.
     DEĞİŞİM'e EVET!
     Konuyla ilgilenenlerin ve bu gazeteyi okuyanların bildiği gibi, bizce, Pazar yerlerinde yaşanan sorunlar çok kapsamlıdır ve yılların birikiminin ürünüdür; bu nedenle çok yönlü, köklü ve kalıcı çözümleri gündeme getirmek gerekir.
     Pazar yerlerinde gündeme getirilecek değişime 'HAYIR' demek veya yaşanılan sorunları (29 Mart 2004 yerel seçimler öncesi olduğu gibi) palyatif çözümlerle ortadan kaldırmaya çalışmak doğru değildir.
     Belediyeler, pazarcılar, çarşı esnafı, Emniyet, maliye, Marmaris'te yaşayan ve pazardan alış-veriş yapan halk vb. konuyla yakinen ilgili kişi ve kurumların birinin veya birkaçının isteği doğrultusunda değil, bütün bu kişi ve kurumların büyük ölçüde ortaklaşacakları kararlar doğrultusunda gündeme getirilecek çok yönlü ve köklü değişimler kalıcı olabilir ve sonuç alabilir.
     Bugüne kadar biz, 'DEĞİŞİME HAYIR' diyenler ile palyatif çözümleri 'ÇÖZÜM' diye gündeme getirmeye ve savunmaya çalışanlara 'HAYIR' dedik ve yaşanılan sorunların köklü ve kalıcı çözümünün nasıl mümkün olabileceği konusundaki görüşlerimizi ve somut önerilerimizi yazılı olarak kamuoyuyla da paylaşmaya çalıştık.(Bknz: 22.06.2004/08.10.2004/19.10.2004 tarihli Çağdaş Marmaris gazeteleri)
     Biz bu tavrımızın doğru olduğuna inanıyor ve bunu sürdürmek istiyoruz.
     RANTÇILAR AYIKLANMALI !
     2004 yılı turizm sezonunun bitimine az bir süre kala olsa da önce İçmeler Belediyesi ve daha sonra da Marmaris Belediyesi 2004 yılı içerisinde belediyelere ödemeleri gereken paranın (yıllık kart+günlük işgaliye, toplamı) tamamını veya bir kısmını ödemeyen bazı pazarcıların kartlarını (İçmeler: 72, Marmaris: 294) iptal etti. (Bugüne kadar bu konuda Armutalan Belediyesinden herhangi bir tepkinin gelmemiş olması dikkat çekicidir: Bu belediye sınırları içerisinde kurulan Siteler Pazar yerinde tezgah açan pazarcıların tamamı 2004 yılı için ödemeleri gereken paranın tümünü eksiksiz ödemiş midir?!!)
     Kartları iptal edilen pazarcılardan bir kısmının önceki yıllarda da aynı tavrı sürdürdüğü ve bir kısmının ise her iki belediye tarafından iptal listesine alındığı düşünülürse bu kararın ne kadar önemli ve anlamlı olduğu ortaya çıkar.
     Belediyeler (pazarcılardan alınan bu paraların miktar olarak çok yüksek olduğunu ve ödeme güçlüğü yarattığını unutmadan), belediyelere ödemeleri gereken bedelleri şu veya bu oranda ödemeyerek daha baştan eşitlerinden avantajlı konuma geçen ve haksız kazanç sağlayan bu kişiler konusunda geri adım atmamalı ve kararlı olmalıdırlar.
     Hiçbir zaman pazarcılık yapmamış veya bu işi çoktan bırakmış olmasına rağmen elde tuttuğu veya ailesinden (eş, çocuk, anne-baba, kardeş, söz dinleyecek herhangi bir akraba veya herhangi bir tanıdık vb.) birisi veya birileri adına bir biçimde aldığı ikinci, üçüncü veya daha fazla kartı gerçekten bu işi yapan ama kart sahibi olamayan kişi veya kişilere farklı biçimlerde kiraya vererek yine eşitlerinden avantajlı konuma geçen ve haksız kazanç sağlayan kişiler konusunda da duyarlı ve kararlı olmalıdırlar.
     Bizce Pazar yerlerinden (hangi yolla olursa olsun) haksızca kazanç sağlayan rantçıları ayıklamak gerekir ve bunun yolu da asil olarak, başvurusu kabul edilecek her vergi mükellefine yalnızca bir kart tahsisinden geçer. (Daha önce bu gazetede yayınlanan ve yukarıdaki bölümde sözünü ettiğimiz üç ayrı yazımızda bu konudaki düşüncelerimizi ve önerilerimizi ayrıntılı olarak dile getirmiştik.)
     'TEK GÜN', ÇÖZÜM DEĞİLDİR!
     Bilindiği üzere, 29 Mart 2004 yerel seçimlerini düşünerek harekete geçen ve kendi aralarında bir nevi örgütlenerek hatırı sayılır bir güç oluşturan bir grup iş yeri sahibi esnaf, 2003 yılı içerisinde, o gün için var olan ve yerel seçimlere katılmayı düşünen siyasi partiler ve o gün için yönetimde bulunan belediyeler üzerinde yoğun bir baskı uygulayarak ve pazarlık yaparak etkili olmuşlar; aynı yıl içerisinde, yıl sonuna doğru, 2004 yılı başından itibaren geçerli olmak üzere Armutalan ve Marmaris Belediyelerine, bu iki belediye sınırları içerisinde Salı ve Cuma günleri kurulup gelen pazarların bundan böyle Perşembe günleri kurulacağına dair kararları aldırmayı başarmışlardı: Nitekim Marmaris Belediyesi 2004 yılı başından itibaren uygulamaya hemen geçmiş, yıllardır Cuma günleri kurulan pazarı Perşembe gününe kaydırmış; Armutalan Belediyesi ise aksi doğrultuda karar almasına rağmen uygulamada yine Salı gününü korumuştu. (İçmeler Belediyesinin o günkü yönetimi bu karara katılmamış ve kendi belediye sınırları içerisinde kurulan pazarın Çarşamba günü kurulmaya devam edilmesinde ısrarcı olmuştu.)
     29 Mart yerel seçimlerinde yerel yönetimlerin el değiştirmesinde 'kilit rol' oynadıkları söylenebilecek bu iş yeri sahibi esnaf (ki ağırlığını çarşı esnafı oluşturuyordu) yerel seçim sonrası süreçte de yeni yerel yöneticiler üzerindeki baskıları devam ettirmişler, yerel seçim sürecinde verilen sözleri hatırlatıp durmuşlar ve bütün belediyelerin (Marmaris, İçmeler, Armutalan ve Beldibi) pazarların gününü Perşembe olarak ilan etmelerini, pazar yerlerini daraltmalarını, bazı iş kollarında tezgah açma izni vermemelerini vb. sağlamaya çalışmışlardır.
     Nitekim bu konularda büyük ölçüde başarılı da olmuşlardır.
     Marmaris, İçmeler ve Armutalan Belediyeleri birbirleriyle bağlantılı olarak aldıkları ve birbiri peşi sıra ilan ettikleri kararlar ile pazarların yeni gününü, 2005 yılı başından itibaren geçerli olmak üzere, 'Perşembe' olarak kamuoyuna duyurmuşlardır.
     Böylece, bir yıldır Perşembe günleri kurulan Marmaris Pazarına ek olarak İçmeler Belediyesi de Perşembe günü uygulamasına geçmiş; Armutalan Belediyesinin yeni yönetimi ise, yine eski yönetim gibi uygulamada Salı gününü korumuş ve bu satırların yazıldığı sırada da korumaktaydı.
     Bizce iş yeri sahibi esnafın büyük çoğunluğu yıllardır yaşadıkları ve her gelen yeni yılda artarak devam eden ekonomik sıkıntılarını derinlemesine sorgulayarak asıl kaynaklarına inmek ve zor da olsa o noktada köklü ve kalıcı çözümler üretmeye çalışmak yerine işin kolayına kaçmış ve 'kör tuttuğunu öper' misali pazar yerlerini, pazarcıları ve pazarların birbiri peşi sıra farklı günlerde kuruluyor olmasını 'günah keçisi' olarak ilan etmişlerdir.
     29 Mart yerel seçim öncesindeki Marmaris ve Armutalan Belediyeleri yönetimlerinin konuya seçim kaygısıyla yaklaşmaları anlaşılabilir bir şeydi, ama 'ŞİMDİ DEĞİŞİM ZAMANI' diyerek seçim sürecine giren, seçimi kazanan ve halihazırda bu iddiasını sürdürmeye çalışan bugünkü yönetimlerin, bir grup iş yeri sahibinin bu düşüncelerini hiç sorgulamadan kabul etmeleri, bu düşüncelere uygun kararlar alıp uygulamaya sokmaları anlaşılır ve savunulur bir şey değildir.
     Bizce, bu üç belediye sınırları içerisinde kurulan pazarların aynı güne alınması halinde (bugüne kadar farklı ağızlardan yazılı ve sözlü olarak dile getirilen ve bizim de bir kısmına katıldığımız yeni sorunların ortaya çıkmasının yanı sıra):
     1- Marmaris sınırları içerisinde yaşayan ve pazarlara çıkarak geçimini sağlayan bir ailenin aynı gün içerisinde birden çok pazara çıkması mümkün olmadığından, bundan böyle yaşamını Marmaris sınırları içerisinde sürdürebilmesinin koşulları ortadan kalkar,
     2- Marmaris'te yaşama koşulları ortadan kalkan bir aile, Marmaris'ten başka bir yere göç de dahil olmak üzere farklı seçeneklerle karşı karşıya kalır,
     3- Aynı gün birden çok pazara sergi açmak ancak yetişkin ve çok sayıda erkek çocuğuna sahip olmakla mümkün olacağından, bir anlamda çok çocuklu ataerkil ailelerin önü açılır,
     4- Marmaris dışında yaşayıp da bir gün bile olsa Marmaris'te bir pazarda tezgah açmayı yeterli görecek seyyar esnafın güçlü bir yönelimi gündeme gelebilir,
     5- Marmaris'te yaşayanlar açısından 'pazarcılık' bir meslek olmaktan çıkar.
     ÇÖZÜM MÜMKÜNDÜR!
     Bizce, pazarları 'tek güne' almak yerine, yani bir anlamda bir kısım esnafı memnun edeyim derken yeni sorunlara yol açmak yerine, pazar yerlerine yönelik olarak dile getirilen ve de pazar yerlerinde var olan sorunları daha pratik ve üzerinde büyük ölçüde hemfikir olunabilecek yollarla çözmeye çalışmak daha uygun olacaktır.
     Bu çerçevede;
     1- Armutalan Belediyesine gelir getirmenin dışında ( her nedense o da tam olarak toplanamıyor ya) hiç bir özelliği olmayan ve kışın neredeyse hiç bir fonksiyonu bulunmayan Siteler Pazarını şu an bulunduğu yerden kaldırarak Armutalan Belediyesi arkasında bir yere taşımak, böylece yaz-kış açılır hale getirerek oralarda yaşayan halka yararı olacak bir işleve kavuşturmak, belli bir sayı sınırlamasına gitmek, zamanla kapalı bir mekan yaratmak, Belediyeye daha çok gelir elde etmek ve iş yeri sahibi esnafların tepkilerini büyük ölçüde gidermek mümkündür.
     2- İçmeler Pazarını sayı ve alan sınırlamasına giderek küçültmek, sosyal aktiviteleri artırarak işlevini zenginleştirmek, kapalı bir pazar yerini yaratmayı gündeme almak, şikayet edilen bir yer olmaktan çıkarıp İçmeler'de yaşayan herkesin memnun olacağı bir yer haline getirmek mümkündür.
     3- Halen kapsamlı olarak restore edilmeye çalışılan eski pazar yeri binası içerisine yerleştirilebilecek Marmaris Pazarı, bugüne kadar çok farklı kesimlerce dile getirilen sorunları büyük ölçüde ortadan kaldırır.
     Özetle, 'Tek gün' uygulamasına gitmeden, mevcut pazar günlerini koruyarak veya yeniden günleri belirleyerek pazar yerleriyle ilgili sorunları aşmak ve pazar yerlerini bir 'sorun' olarak gündemden çıkarmak hem mümkündür hem de artık gereklidir.
     MEHMET ALİ YENİLMEZ
     26.02.2005''
     ***
     Yazının yazımı bittikten sonra, gazeteye yolladım.
     Bazı teknik nedenlerle, yayınlanması biraz gecikti ve bilahare, 16 ve 17 Şubat 2005 tarihlerinde, Çağdaş Marmaris gazetesinde, iki bölüm halinde, ''Çağdaş Marmaris'in Pazar yeri Araştırması' başlığı altında yayanlandı.
     ***
     Yazı yayınlandıktan bir süre sonra Mehmet abi ile karşılaştım; karşılıklı hal hatır sorduktan sonra, bana 'Biliyor musun ' dedi, 'Yerel seçimden beri yüzümüze bakmayan Ali Acar, senin yazın yayınlandıktan sonra, beni aradı ve bu yazıların yayınlanmasının iyi olduğunu, çok yararlandıklarını, söyledi' dedi.
     Gülüştük.
     Mehmet abi, elbette bu yazıları yazanın ben olduğumu söylememişti; haliyle Ali Acar ve ekibi, bu yazıları yazanın ben olduğumu bilmiyorlardı.
     Bilselerdi, ne düşünürler ve nasıl bir tepki gösterirlerdi?
     Bilmiyorum...
     11.02.2020 /Datça
     Mehmet Erdal







Hiç yorum yok :

Yorum Gönder