2020.02.11.PAZAR YERİ YAZILARI-4/ NASIL BİR DEĞİŞİM İSTİYORUZ?
PAZAR YERİ YAZILARI -4/ 'NASIL BİR
DEĞİŞİM İSTİYORUZ?'
2004 yılı yaz sezonu bittikten
sonra, benim de içinde olduğum pek çok pazarcı Marmaris Pazar
yerinde tezgah açmaya devam ediyordu.
Kesin tarihini anımsayamıyorum
ama 2004 yılı turizm sezonu bittikten bir süre sonra, Marmaris
Belediyesi, mevcut pazar yerinin ikinci katında bulunan tezgahlarda
Perşembe günleri tezgah açan ve tamamını tekstil ya da deri
(kemer-çanta) ürünleri satan pazarcıların oluşturduğu bizleri
aldı, aşağıya indirdi ve kapalı pazar yerinin bitişiğindeki
yan sokaklara yerleştirdi; bundan sonra, mevcut pazar yeri restore
edilip yeniden faaliyete geçinceye kadar, bizler, buralarda kalacak
ve faaliyet yürütecektik.
***
İkinci katta tezgah açarken,
üzerinde satış yaptığımız tezgahları ve satışa sunduğumuz
malları sırtımızda ya da el arabalarıyla yukarıya taşımak ve
Perşembe günü akşamleyin de aşağıya indirmek, sonra arabalara
yüklemek, oldukça zor ve yorucu bir işti; ama, üzerimiz kapalı
olduğu için, havanın yağmurlu, rüzgarlı ve çok soğuk olduğu
kış günlerinde görece daha rahattık.
Şimdi ise hem ara sokaklardaydık,
ki benim de dahil olduğum bazılarımız, yer düzenlemesinin,
bazılarını koruyup kollama çerçevesinde yapıldığını
düşünüyorduk; hem de Marmaris'in yağışlı havalarında
insanın üzerine, başından aşağıya şarrr diye boşalıveren
yağmur sularının altında bir yandan kendimizi ve bir yandan da
mallarımızı yağan yağmurdan korumaya çalışarak; soğukta
büzüşerek; fırtınalı günlerde çadırlarımızın yırtılmaması
için gözlerimiz çadırlarda...müşteri beklemeye başlamıştık.
Ne kadar süreceğini bilmiyorduk
ama nihayetinde bu durum geçiciydi; gün gelecek, bu restorasyon
bitecek ve bizler kapalı pazar yerlerimizdeki yeni yerlerimize
geçecektik.
Peki, hepimiz geçebilecek miydik?
Bilmiyorduk.
'Umut fakirin ekmeği', denir ya,
bizimkisi de o hesaptı.
Tezgah açmaya devam ediyor ve
bekliyorduk.
***
Yılbaşı geçti. Bazı
pazarcılar olarak, her zaman olduğu gibi, çok doğal olarak, zaman
zaman ikili-üçlü, ayak üstü de olsa toplaşıyor ve aramızda
konuşuyorduk; bir önceki yıl farklı pazar yerlerinde olup
bitenler hakkında ve haliyle, özellikle Marmaris Pazar yerinde
yapılan bu restorasyondan sonra nelerin olabileceğine dair konular
hep gündemimizde oluyordu.
Bu konuşmalardan da yola çıkarak,
yalnızca Marmaris Pazar yeri ile sınırlı kalmayacak şekilde
düşüncelerimizi ve önerilerimizi bir kez daha kaleme almaya ve
yine yerel Çağdaş Marmaris gazetesine yollamaya karar verdim.
***
Oturdum ve orijinal başlığı
'NASIL BİR DEĞİŞİM İSTİYORUZ?' olan, oldukça uzun bir yazı
yazdım.(Tarih, 26.01.2005)
''NASIL BİR DEĞİŞİM
İSTİYORUZ?
Armutalan, İçmeler ve Marmaris
Belediyeleri sınırları içerisinde olan ve 2004 yılı sonuna
kadar Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri kurulan PAZAR
YERLERİ'ne yönelik olarak yine bu belediyeler tarafından
(birbirleriyle bağlantılı alınan kararlar doğrultusunda) gündeme
getirilen çok yönlü değişimi gerçekleştirebilmek için birbiri
peşi sıra adımlar atılmaya devam ediliyor.
DEĞİŞİM'e EVET!
Konuyla ilgilenenlerin ve bu
gazeteyi okuyanların bildiği gibi, bizce, Pazar yerlerinde yaşanan
sorunlar çok kapsamlıdır ve yılların birikiminin ürünüdür;
bu nedenle çok yönlü, köklü ve kalıcı çözümleri gündeme
getirmek gerekir.
Pazar yerlerinde gündeme
getirilecek değişime 'HAYIR' demek veya yaşanılan sorunları (29
Mart 2004 yerel seçimler öncesi olduğu gibi) palyatif çözümlerle
ortadan kaldırmaya çalışmak doğru değildir.
Belediyeler, pazarcılar, çarşı
esnafı, Emniyet, maliye, Marmaris'te yaşayan ve pazardan alış-veriş
yapan halk vb. konuyla yakinen ilgili kişi ve kurumların birinin
veya birkaçının isteği doğrultusunda değil, bütün bu kişi ve
kurumların büyük ölçüde ortaklaşacakları kararlar
doğrultusunda gündeme getirilecek çok yönlü ve köklü
değişimler kalıcı olabilir ve sonuç alabilir.
Bugüne kadar biz, 'DEĞİŞİME
HAYIR' diyenler ile palyatif çözümleri 'ÇÖZÜM' diye gündeme getirmeye ve
savunmaya çalışanlara 'HAYIR' dedik ve yaşanılan sorunların
köklü ve kalıcı çözümünün nasıl mümkün olabileceği
konusundaki görüşlerimizi ve somut önerilerimizi yazılı olarak
kamuoyuyla da paylaşmaya çalıştık.(Bknz:
22.06.2004/08.10.2004/19.10.2004 tarihli Çağdaş Marmaris
gazeteleri)
Biz bu tavrımızın doğru
olduğuna inanıyor ve bunu sürdürmek istiyoruz.
RANTÇILAR AYIKLANMALI !
2004 yılı turizm sezonunun
bitimine az bir süre kala olsa da önce İçmeler Belediyesi ve daha
sonra da Marmaris Belediyesi 2004 yılı içerisinde belediyelere
ödemeleri gereken paranın (yıllık kart+günlük işgaliye,
toplamı) tamamını veya bir kısmını ödemeyen bazı pazarcıların
kartlarını (İçmeler: 72, Marmaris: 294) iptal etti. (Bugüne
kadar bu konuda Armutalan Belediyesinden herhangi bir tepkinin
gelmemiş olması dikkat çekicidir: Bu belediye sınırları
içerisinde kurulan Siteler Pazar yerinde tezgah açan pazarcıların
tamamı 2004 yılı için ödemeleri gereken paranın tümünü
eksiksiz ödemiş midir?!!)
Kartları iptal edilen
pazarcılardan bir kısmının önceki yıllarda da aynı tavrı
sürdürdüğü ve bir kısmının ise her iki belediye tarafından
iptal listesine alındığı düşünülürse bu kararın ne kadar
önemli ve anlamlı olduğu ortaya çıkar.
Belediyeler (pazarcılardan alınan
bu paraların miktar olarak çok yüksek olduğunu ve ödeme güçlüğü
yarattığını unutmadan), belediyelere ödemeleri gereken bedelleri
şu veya bu oranda ödemeyerek daha baştan eşitlerinden avantajlı
konuma geçen ve haksız kazanç sağlayan bu kişiler konusunda geri
adım atmamalı ve kararlı olmalıdırlar.
Hiçbir zaman pazarcılık
yapmamış veya bu işi çoktan bırakmış olmasına rağmen elde
tuttuğu veya ailesinden (eş, çocuk, anne-baba, kardeş, söz
dinleyecek herhangi bir akraba veya herhangi bir tanıdık vb.)
birisi veya birileri adına bir biçimde aldığı ikinci, üçüncü
veya daha fazla kartı gerçekten bu işi yapan ama kart sahibi
olamayan kişi veya kişilere farklı biçimlerde kiraya vererek yine
eşitlerinden avantajlı konuma geçen ve haksız kazanç sağlayan
kişiler konusunda da duyarlı ve kararlı olmalıdırlar.
Bizce Pazar yerlerinden (hangi
yolla olursa olsun) haksızca kazanç sağlayan rantçıları
ayıklamak gerekir ve bunun yolu da asil olarak, başvurusu kabul
edilecek her vergi mükellefine yalnızca bir kart tahsisinden geçer.
(Daha önce bu gazetede yayınlanan ve yukarıdaki bölümde sözünü
ettiğimiz üç ayrı yazımızda bu konudaki düşüncelerimizi ve
önerilerimizi ayrıntılı olarak dile getirmiştik.)
'TEK GÜN', ÇÖZÜM DEĞİLDİR!
Bilindiği üzere, 29 Mart 2004
yerel seçimlerini düşünerek harekete geçen ve kendi aralarında
bir nevi örgütlenerek hatırı sayılır bir güç oluşturan bir
grup iş yeri sahibi esnaf, 2003 yılı içerisinde, o gün için var
olan ve yerel seçimlere katılmayı düşünen siyasi partiler ve o
gün için yönetimde bulunan belediyeler üzerinde yoğun bir baskı
uygulayarak ve pazarlık yaparak etkili olmuşlar; aynı yıl
içerisinde, yıl sonuna doğru, 2004 yılı başından itibaren
geçerli olmak üzere Armutalan ve Marmaris Belediyelerine, bu iki
belediye sınırları içerisinde Salı ve Cuma günleri kurulup
gelen pazarların bundan böyle Perşembe günleri kurulacağına
dair kararları aldırmayı başarmışlardı: Nitekim Marmaris
Belediyesi 2004 yılı başından itibaren uygulamaya hemen geçmiş,
yıllardır Cuma günleri kurulan pazarı Perşembe gününe
kaydırmış; Armutalan Belediyesi ise aksi doğrultuda karar
almasına rağmen uygulamada yine Salı gününü korumuştu.
(İçmeler Belediyesinin o günkü yönetimi bu karara katılmamış
ve kendi belediye sınırları içerisinde kurulan pazarın Çarşamba
günü kurulmaya devam edilmesinde ısrarcı olmuştu.)
29 Mart yerel seçimlerinde yerel
yönetimlerin el değiştirmesinde 'kilit rol' oynadıkları
söylenebilecek bu iş yeri sahibi esnaf (ki ağırlığını çarşı
esnafı oluşturuyordu) yerel seçim sonrası süreçte de yeni yerel
yöneticiler üzerindeki baskıları devam ettirmişler, yerel seçim
sürecinde verilen sözleri hatırlatıp durmuşlar ve bütün
belediyelerin (Marmaris, İçmeler, Armutalan ve Beldibi) pazarların
gününü Perşembe olarak ilan etmelerini, pazar yerlerini
daraltmalarını, bazı iş kollarında tezgah açma izni
vermemelerini vb. sağlamaya çalışmışlardır.
Nitekim bu konularda büyük
ölçüde başarılı da olmuşlardır.
Marmaris, İçmeler ve Armutalan
Belediyeleri birbirleriyle bağlantılı olarak aldıkları ve
birbiri peşi sıra ilan ettikleri kararlar ile pazarların yeni
gününü, 2005 yılı başından itibaren geçerli olmak üzere,
'Perşembe' olarak kamuoyuna duyurmuşlardır.
Böylece, bir yıldır Perşembe
günleri kurulan Marmaris Pazarına ek olarak İçmeler Belediyesi de
Perşembe günü uygulamasına geçmiş; Armutalan Belediyesinin yeni
yönetimi ise, yine eski yönetim gibi uygulamada Salı gününü
korumuş ve bu satırların yazıldığı sırada da korumaktaydı.
Bizce iş yeri sahibi esnafın
büyük çoğunluğu yıllardır yaşadıkları ve her gelen yeni
yılda artarak devam eden ekonomik sıkıntılarını derinlemesine
sorgulayarak asıl kaynaklarına inmek ve zor da olsa o noktada köklü
ve kalıcı çözümler üretmeye çalışmak yerine işin kolayına
kaçmış ve 'kör tuttuğunu öper' misali pazar yerlerini,
pazarcıları ve pazarların birbiri peşi sıra farklı günlerde
kuruluyor olmasını 'günah keçisi' olarak ilan etmişlerdir.
29 Mart yerel seçim öncesindeki
Marmaris ve Armutalan Belediyeleri yönetimlerinin konuya seçim
kaygısıyla yaklaşmaları anlaşılabilir bir şeydi, ama 'ŞİMDİ
DEĞİŞİM ZAMANI' diyerek seçim sürecine giren, seçimi kazanan
ve halihazırda bu iddiasını sürdürmeye çalışan bugünkü
yönetimlerin, bir grup iş yeri sahibinin bu düşüncelerini hiç
sorgulamadan kabul etmeleri, bu düşüncelere uygun kararlar alıp
uygulamaya sokmaları anlaşılır ve savunulur bir şey değildir.
Bizce, bu üç belediye sınırları
içerisinde kurulan pazarların aynı güne alınması halinde
(bugüne kadar farklı ağızlardan yazılı ve sözlü olarak dile
getirilen ve bizim de bir kısmına katıldığımız yeni sorunların
ortaya çıkmasının yanı sıra):
1- Marmaris sınırları
içerisinde yaşayan ve pazarlara çıkarak geçimini sağlayan bir
ailenin aynı gün içerisinde birden çok pazara çıkması mümkün
olmadığından, bundan böyle yaşamını Marmaris sınırları
içerisinde sürdürebilmesinin koşulları ortadan kalkar,
2- Marmaris'te yaşama koşulları
ortadan kalkan bir aile, Marmaris'ten başka bir yere göç de dahil
olmak üzere farklı seçeneklerle karşı karşıya kalır,
3- Aynı gün birden çok pazara
sergi açmak ancak yetişkin ve çok sayıda erkek çocuğuna sahip
olmakla mümkün olacağından, bir anlamda çok çocuklu ataerkil
ailelerin önü açılır,
4- Marmaris dışında yaşayıp
da bir gün bile olsa Marmaris'te bir pazarda tezgah açmayı yeterli
görecek seyyar esnafın güçlü bir yönelimi gündeme gelebilir,
5- Marmaris'te yaşayanlar
açısından 'pazarcılık' bir meslek olmaktan çıkar.
ÇÖZÜM MÜMKÜNDÜR!
Bizce, pazarları 'tek güne' almak yerine, yani bir anlamda bir kısım esnafı memnun edeyim
derken yeni sorunlara yol açmak yerine, pazar yerlerine yönelik
olarak dile getirilen ve de pazar yerlerinde var olan sorunları daha
pratik ve üzerinde büyük ölçüde hemfikir olunabilecek yollarla
çözmeye çalışmak daha uygun olacaktır.
Bu çerçevede;
1- Armutalan Belediyesine gelir
getirmenin dışında ( her nedense o da tam olarak toplanamıyor ya)
hiç bir özelliği olmayan ve kışın neredeyse hiç bir fonksiyonu
bulunmayan Siteler Pazarını şu an bulunduğu yerden kaldırarak
Armutalan Belediyesi arkasında bir yere taşımak, böylece yaz-kış
açılır hale getirerek oralarda yaşayan halka yararı olacak bir
işleve kavuşturmak, belli bir sayı sınırlamasına gitmek,
zamanla kapalı bir mekan yaratmak, Belediyeye daha çok gelir elde
etmek ve iş yeri sahibi esnafların tepkilerini büyük ölçüde
gidermek mümkündür.
2- İçmeler Pazarını sayı ve
alan sınırlamasına giderek küçültmek, sosyal aktiviteleri
artırarak işlevini zenginleştirmek, kapalı bir pazar yerini
yaratmayı gündeme almak, şikayet edilen bir yer olmaktan çıkarıp
İçmeler'de yaşayan herkesin memnun olacağı bir yer haline
getirmek mümkündür.
3- Halen kapsamlı olarak restore
edilmeye çalışılan eski pazar yeri binası içerisine
yerleştirilebilecek Marmaris Pazarı, bugüne kadar çok farklı
kesimlerce dile getirilen sorunları büyük ölçüde ortadan
kaldırır.
Özetle, 'Tek gün' uygulamasına
gitmeden, mevcut pazar günlerini koruyarak veya yeniden günleri
belirleyerek pazar yerleriyle ilgili sorunları aşmak ve pazar
yerlerini bir 'sorun' olarak gündemden çıkarmak hem mümkündür
hem de artık gereklidir.
MEHMET ALİ YENİLMEZ
26.02.2005''
***
Yazının yazımı bittikten
sonra, gazeteye yolladım.
Bazı teknik nedenlerle,
yayınlanması biraz gecikti ve bilahare, 16 ve 17 Şubat 2005
tarihlerinde, Çağdaş Marmaris gazetesinde, iki bölüm halinde,
''Çağdaş Marmaris'in Pazar yeri Araştırması' başlığı
altında yayanlandı.
***
Yazı yayınlandıktan bir süre
sonra Mehmet abi ile karşılaştım; karşılıklı hal hatır
sorduktan sonra, bana 'Biliyor musun ' dedi, 'Yerel seçimden beri
yüzümüze bakmayan Ali Acar, senin yazın yayınlandıktan sonra,
beni aradı ve bu yazıların yayınlanmasının iyi olduğunu, çok
yararlandıklarını, söyledi' dedi.
Gülüştük.
Mehmet abi, elbette bu yazıları
yazanın ben olduğumu söylememişti; haliyle Ali Acar ve ekibi, bu
yazıları yazanın ben olduğumu bilmiyorlardı.
Bilselerdi, ne düşünürler ve
nasıl bir tepki gösterirlerdi?
Bilmiyorum...
11.02.2020
/Datça
Mehmet Erdal
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder