29 Mart 2020 Pazar

2020.03.30.MARMARİS YAZILARI-3 KURUCULARIN GÖZÜYLE 'KENT MECLİSİ'

  Hiç yorum yok

     MARMARİS YAZILARI-3: KURUCULARININ GÖZÜYLE 'KENT MECLİSİ'.
     'Kent Meclisi' konusunda sözlü ve yazılı eleştiriler yönelten bizlere karşı ilk yazılı tepki, 'Kent Meclisi'nin Halkla İlişkiler sorumlusu olan gazeteci Umur Özlüer'den geldi; elbette, açıktan isim vermeden ve adres göstermeden.
     ***
     Umur Özlüer, 'MARMARİS KENT MECLİSİ' başlıklı kısa yazısına, ''Anlayanlar bir türlü anlamayanlara anlatsın lütfen.'' diyerek başlıyor; ama hemen devamı cümlede, bu işi, bir başkasına bırakmaya gönlü razı olmamış olmalı ki, '' İşte açık, seçik ve net bir şekilde Marmaris Kent Meclisi'' diyor; 'Kent Meclisi'ni, kurulmaya çalışıldığı ilk andan itibaren eleştiren ve 'aykırı' düşünceler dile getirenlere anlatmaya başlıyordu:
     ''...Elle tutulup, gözle görülmez, karşı durulmaz...
     Efsane güç, Kamunun, 'Halkın gücü'
     Tek elin nesi
     Çok elin sesi var
     Atasözünden yola çıkan Marmaris Kent Meclisi bugün çok elin, 'Turizm için üretenlerin, Marmaris için düşünenlerin, Her şey Türkiye için' diyenlerin korosu olmuştur.
     Marmaris'te yaşayan, yerleşen, iş yapan insanların ortak çıkarları adına, ortak çözümler üretme adına, her türlü şahsi menfaatlerini gözardı ederek, hiçbir çıkar gözetmeksizin kenetlenen insanların oluşturduğu Marmaris Kent Meclisinin kapısı, önce insan, doğa, çevreyle barışık endüstri diyen herkese açıktır.
     Marmaris Kent Meclisi üyeleri tüm bilgi birikimlerini Marmaris adına aktarmakta, bu fahri çalışmaların sonucunda oluşan önerileri ilgili resmi makamlara, belediyelere, meslek kuruluşlarına sunmakta, kamuoyu adına takip etmekte ve denetlemektedir, halkın projelerini...
     İşte bugün bu birlikteliğin karşı durulmaz gücü meyvelerini vermeye başlamıştır. Her konuda ülkemizde geçerli olan 'Meyve veren ağaç taşlanır' atasözü bugün Kent Meclisi için de geçerlidir. Bu işe baş koyan insanlar, zaten ülke gerçeklerini bildiklerinden, DİYALOGSUZLUĞU VE HER ŞEYE KARŞI ÇIKMAYI KENDİSİNE İLKE EDİNEN, YETENEKSİZ MUHTERİSLERİ DE EĞİTMEK, ONLARI TOPLUMA KAZANDIRMAK adına yoğun emeği göze almışlardır.
     Dün ormanlar için, bugün turizm krizi için kenetlenen Marmaris Kent Meclisinin ana sloganı,
'Her şey Marmaris, Her şey Birliktelik, Her şey Türkiye için'dir.
     Bu sloganda birleşmeyecek kişi, kurum, parti, dernek, oda düşünemiyorum ve bu sloganın güzel ülkemize örnek birlikteliği sağlayacağına inanıyorum.'' (24.07.1998/Çağdaş Marmaris)(abç)
     ***
     Yukarıda okuduğunuz yazı, amiyane deyimle, bir kasaba politikacısının rasgele yaptığı bir konuşma sırasında ağzından çıkan her şeyi kaleme alan ve yayınlayan sıradan bir yurttaşın kaleminden çıkmış değil; işi 'gazetecilik' olan ve çok iddialı bir şekilde 'bütün dertlere deva' olarak önerilen/kurulan 'Kent Meclisi'nin Halkla İlişkiler sorumlusu olarak belirlenmiş deneyimli birisinin kaleminden çıkmıştı.
     Yirmi iki yıl (22) önce yayınlandığı gün okuduğumuzda, şahsen ben, 'Umur Özlüer ne diyor? Biz ne söylüyoruz, o bize hangi masalı anlatıyor?' dediğimi anımsıyorum.
     Tamam, yazıda sözü edilen ''...DİYALOGSUZLUĞU VE HER ŞEYE KARŞI ÇIKMAYI KENDİSİNE İLKE EDİNEN, YETENEKSİZ MUHTERİSLER...''; yani, gerçek anlamıyla, 'Kent Meclisi'ni eleştirenler ve aykırı düşünceler ileri sürenler bizler oluyorduk ve Umur Özlüer, bizleri ''...EĞİTMEK,...TOPLUMA KAZANDIRMAK...'' için de ''...yoğun emeği göze...'' aldıklarını söylüyordu.
     Eyvallah.
     İyi de, 'Kent Meclisi'nin Halkla İlişkiler sorumlusu olan Umur Özlüer, tanıtmakla yükümlü olduğu örgütlenme için, yaldızlı ve tumturaklı bu sözlerin dışında somut olarak ne söylüyordu?
     Hiçbir şey!
     Aradan bunca yıl geçtikten sonra, ilk kez bu yazıyı okuyanlar, sizler, okuduğunuz bu yazıdan, 'Kent Meclisi'ne dair ne anlıyorsunuz?
     ***
     Kurucuların ağzından 'Kent Meclisi'nin nasıl olduğunu ve nasıl anlatıldığını görmek için bir diğer yazılı veri, yazar Özdemir Benler'in 'KENT MECLİSİ' başlıklı yazısıdır.
     Özdemir Benler, yazısının bir bölümünde, 'Kent Meclisi' Yönetim Kurulu Başkanı Ömür Hetman'ın 'İçmeler' dergisinde yayınlanan görüşlerini özetliyor; ''İçmeler' dergisinde Ömür Abla 'Kent Meclisi'ni anlatıyordu. Belleğimizde yer etti. Özünü şöyle aktaralım:'' diyerek yazıya başlıyor ve devam ediyor:
     ''...Kent Meclisi, olmazı olur yaptı.
     Marmarisli içinden gelen sese kulak verdi. Üredi.
     Birliktelik hiç bir engel tanımaz.
     Yeter ki haklı bir dava çerçevesinde birleşilsin.
     Bunalım ayrılıktadır. Gayrılıktadır.
     Hemen ilk denemeden edindiği gözlemi bu sözlerle tanımlıyordu. Marmarisli'nin içinin derinliklerinden gelen ses ona 'Ormanınıza el atılıyor. Karşı koyun. Hep birlik. Elele' diyordu. Yankısı yöre sınırları ötesine taşan bir eylem böyle başladı. Gerçekleşti. Sonucu, hepimiz için bir övünç kaynağı.
     Başarının nedenini, konunun tüm Marmarisli'nin malı olduğuna bağlarsanız. Haklısınız.
     Başarının nedenini, Marmarisli'nin içinden kopup gelen bir coşkuya bağlarsanız. Haklısınız.
     Başarının nedenini, konunun sade olmasına bağlarsanız. Haklısınız.
     ***
     Bu kez 'Kent meclisi' turizm endüstrisinde mevsimde yaşanan sıkıntıları konu yaptı.
     Konu, yankısı ülke düzeyine uzanan 'Kent meclisi', kavramının ölçütleriyle bağdaşıyor mu?
     Daha ne istersin? Sıkıntıyı ufağı, büyüğü tüm Marmarisli göğüslemiyor mu, dersiniz. Doğru. Biz daha çoğunu, hem de çok daha erken alınmasını isterdik. Belki, Meclis, kendisi doğrudan karışmadan, katalizör rolünü oynardı. Bahardan, sempozyum mu, panel mi, ardı ardına etkinlik düzenlerdi. Ankara'yı kımıldatmak için, Turizm uçsuz bucaksız bir deniz. Alt yapı mı, çevre mi, tanıtma mı, pazarlama mı? Eksiği yok, artısı var.
     Zaten, İçmeler'den okuduğumuz kadarı, Meclis toplantısında, temelde, konuya başka açıdan yaklaşılmış. Sanki Meclis'i başka giysilerle bezendirmek istenir gibi bir izlenim uyandırdı bizde. Yapılaşma düşüncesinin başına da 'Vakıf' oturtulmuş. Amaç için de bir dizi konu. Tanıtma, pazarlama vb. Marmaris'i yüceltecek her çabanın başımızın üstünde yeri var. Öyle de söylemeden edemeyeceğiz. Egepark denemesinin bizde bıraktığı tatsız izlenimden olacak. Egepark'ın da tüzüğünde her şey vardı. Kamu yöneticilerine de çokça söz verilirdi. Nedenler bunlar mı? Belki de...Yok oldu gitti. Alınacak ders, düşünülen Vakıf'ın uğraş alanını abartmamak mı, kamu yöneticilerini işe karıştırmamak mı? Ne bilelim? Bunlar usumuzdan geçiverdi işte...'' (25.08.1998/Çağdaş Marmaris)
     Özünde, 'Kent Meclisi'ne karşı olmadığı anlaşılan yazarın, 'Kent Meclisi' Yönetim Kurulu Başkanı olan Ömür Hetman'ın 'İçmeler' dergisinde yayınlanan görüşlerinden anladıkları ve bize anlattıkları bu kadar.
     Yazar, karşı değil ama şüpheleri var; çünkü, öncesinde, benzer bir deneyimden dolayı ağzı yanık; o nedenle, temkinli yaklaştığını söylüyor...
     ***
     Peki, Umur Özlüer'in yazısını aktardıktan sonra olduğu gibi, okuduğunuz bu yazı sonrası da yeniden soralım; sizler, okuduğunuz bu yazıdan da, 'Kent Meclisi'ne dair ne anlıyorsunuz?
     30.03.2020/Datça
     Mehmet Erdal




Hiç yorum yok :

Yorum Gönder