2020.03.30.MARMARİS YAZILARI-3 KURUCULARIN GÖZÜYLE 'KENT MECLİSİ'
MARMARİS YAZILARI-3: KURUCULARININ
GÖZÜYLE 'KENT MECLİSİ'.
'Kent Meclisi' konusunda sözlü
ve yazılı eleştiriler yönelten bizlere karşı ilk yazılı
tepki, 'Kent Meclisi'nin Halkla İlişkiler sorumlusu olan gazeteci
Umur Özlüer'den geldi; elbette, açıktan isim vermeden ve adres
göstermeden.
***
Umur Özlüer, 'MARMARİS KENT
MECLİSİ' başlıklı kısa yazısına, ''Anlayanlar bir türlü
anlamayanlara anlatsın lütfen.'' diyerek başlıyor; ama hemen
devamı cümlede, bu işi, bir başkasına bırakmaya gönlü razı
olmamış olmalı ki, '' İşte açık, seçik ve net bir şekilde
Marmaris Kent Meclisi'' diyor; 'Kent Meclisi'ni, kurulmaya
çalışıldığı ilk andan itibaren eleştiren ve 'aykırı'
düşünceler dile getirenlere anlatmaya başlıyordu:
''...Elle tutulup, gözle
görülmez, karşı durulmaz...
Efsane güç, Kamunun, 'Halkın
gücü'
Tek elin nesi
Çok elin sesi var
Atasözünden yola çıkan
Marmaris Kent Meclisi bugün çok elin, 'Turizm için üretenlerin,
Marmaris için düşünenlerin, Her şey Türkiye için' diyenlerin
korosu olmuştur.
Marmaris'te yaşayan, yerleşen,
iş yapan insanların ortak çıkarları adına, ortak çözümler
üretme adına, her türlü şahsi menfaatlerini gözardı ederek,
hiçbir çıkar gözetmeksizin kenetlenen insanların oluşturduğu
Marmaris Kent Meclisinin kapısı, önce insan, doğa, çevreyle
barışık endüstri diyen herkese açıktır.
Marmaris Kent Meclisi üyeleri tüm
bilgi birikimlerini Marmaris adına aktarmakta, bu fahri çalışmaların
sonucunda oluşan önerileri ilgili resmi makamlara, belediyelere,
meslek kuruluşlarına sunmakta, kamuoyu adına takip etmekte ve
denetlemektedir, halkın projelerini...
İşte bugün bu birlikteliğin
karşı durulmaz gücü meyvelerini vermeye başlamıştır. Her
konuda ülkemizde geçerli olan 'Meyve veren ağaç taşlanır'
atasözü bugün Kent Meclisi için de geçerlidir. Bu işe baş
koyan insanlar, zaten ülke gerçeklerini bildiklerinden,
DİYALOGSUZLUĞU VE HER ŞEYE KARŞI ÇIKMAYI KENDİSİNE İLKE
EDİNEN, YETENEKSİZ MUHTERİSLERİ DE EĞİTMEK, ONLARI TOPLUMA
KAZANDIRMAK adına yoğun emeği göze almışlardır.
Dün ormanlar için, bugün turizm
krizi için kenetlenen Marmaris Kent Meclisinin ana sloganı,
'Her şey Marmaris, Her şey
Birliktelik, Her şey Türkiye için'dir.
Bu sloganda birleşmeyecek kişi,
kurum, parti, dernek, oda düşünemiyorum ve bu sloganın güzel
ülkemize örnek birlikteliği sağlayacağına inanıyorum.''
(24.07.1998/Çağdaş Marmaris)(abç)
***
Yukarıda okuduğunuz yazı,
amiyane deyimle, bir kasaba politikacısının rasgele yaptığı bir
konuşma sırasında ağzından çıkan her şeyi kaleme alan ve
yayınlayan sıradan bir yurttaşın kaleminden çıkmış değil;
işi 'gazetecilik' olan ve çok iddialı bir şekilde 'bütün
dertlere deva' olarak önerilen/kurulan 'Kent Meclisi'nin Halkla
İlişkiler sorumlusu olarak belirlenmiş deneyimli birisinin
kaleminden çıkmıştı.
Yirmi iki yıl (22) önce
yayınlandığı gün okuduğumuzda, şahsen ben, 'Umur Özlüer ne
diyor? Biz ne söylüyoruz, o bize hangi masalı anlatıyor?'
dediğimi anımsıyorum.
Tamam, yazıda sözü edilen
''...DİYALOGSUZLUĞU VE HER ŞEYE KARŞI ÇIKMAYI KENDİSİNE İLKE
EDİNEN, YETENEKSİZ MUHTERİSLER...''; yani, gerçek anlamıyla,
'Kent Meclisi'ni eleştirenler ve aykırı düşünceler ileri
sürenler bizler oluyorduk ve Umur Özlüer, bizleri
''...EĞİTMEK,...TOPLUMA KAZANDIRMAK...'' için de ''...yoğun emeği
göze...'' aldıklarını söylüyordu.
Eyvallah.
İyi de, 'Kent Meclisi'nin Halkla
İlişkiler sorumlusu olan Umur Özlüer, tanıtmakla yükümlü
olduğu örgütlenme için, yaldızlı ve tumturaklı bu sözlerin
dışında somut olarak ne söylüyordu?
Hiçbir şey!
Aradan bunca yıl geçtikten
sonra, ilk kez bu yazıyı okuyanlar, sizler, okuduğunuz bu yazıdan,
'Kent Meclisi'ne dair ne anlıyorsunuz?
***
Kurucuların ağzından 'Kent
Meclisi'nin nasıl olduğunu ve nasıl anlatıldığını görmek
için bir diğer yazılı veri, yazar Özdemir Benler'in 'KENT
MECLİSİ' başlıklı yazısıdır.
Özdemir Benler, yazısının bir
bölümünde, 'Kent Meclisi' Yönetim Kurulu Başkanı Ömür
Hetman'ın 'İçmeler' dergisinde yayınlanan görüşlerini
özetliyor; ''İçmeler' dergisinde Ömür Abla 'Kent Meclisi'ni
anlatıyordu. Belleğimizde yer etti. Özünü şöyle aktaralım:''
diyerek yazıya başlıyor ve devam ediyor:
''...Kent Meclisi, olmazı olur
yaptı.
Marmarisli içinden gelen sese
kulak verdi. Üredi.
Birliktelik hiç bir engel
tanımaz.
Yeter ki haklı bir dava
çerçevesinde birleşilsin.
Bunalım ayrılıktadır.
Gayrılıktadır.
Hemen ilk denemeden edindiği
gözlemi bu sözlerle tanımlıyordu. Marmarisli'nin içinin
derinliklerinden gelen ses ona 'Ormanınıza el atılıyor. Karşı
koyun. Hep birlik. Elele' diyordu. Yankısı yöre sınırları
ötesine taşan bir eylem böyle başladı. Gerçekleşti. Sonucu,
hepimiz için bir övünç kaynağı.
Başarının nedenini, konunun tüm
Marmarisli'nin malı olduğuna bağlarsanız. Haklısınız.
Başarının nedenini,
Marmarisli'nin içinden kopup gelen bir coşkuya bağlarsanız.
Haklısınız.
Başarının nedenini, konunun
sade olmasına bağlarsanız. Haklısınız.
***
Bu kez 'Kent meclisi' turizm
endüstrisinde mevsimde yaşanan sıkıntıları konu yaptı.
Konu, yankısı ülke düzeyine
uzanan 'Kent meclisi', kavramının ölçütleriyle bağdaşıyor mu?
Daha ne istersin? Sıkıntıyı
ufağı, büyüğü tüm Marmarisli göğüslemiyor mu, dersiniz.
Doğru. Biz daha çoğunu, hem de çok daha erken alınmasını
isterdik. Belki, Meclis, kendisi doğrudan karışmadan, katalizör
rolünü oynardı. Bahardan, sempozyum mu, panel mi, ardı ardına
etkinlik düzenlerdi. Ankara'yı kımıldatmak için, Turizm uçsuz
bucaksız bir deniz. Alt yapı mı, çevre mi, tanıtma mı,
pazarlama mı? Eksiği yok, artısı var.
Zaten, İçmeler'den okuduğumuz
kadarı, Meclis toplantısında, temelde, konuya başka açıdan
yaklaşılmış. Sanki Meclis'i başka giysilerle bezendirmek istenir
gibi bir izlenim uyandırdı bizde. Yapılaşma düşüncesinin
başına da 'Vakıf' oturtulmuş. Amaç için de bir dizi konu.
Tanıtma, pazarlama vb. Marmaris'i yüceltecek her çabanın
başımızın üstünde yeri var. Öyle de söylemeden edemeyeceğiz.
Egepark denemesinin bizde bıraktığı tatsız izlenimden olacak.
Egepark'ın da tüzüğünde her şey vardı. Kamu yöneticilerine de
çokça söz verilirdi. Nedenler bunlar mı? Belki de...Yok oldu
gitti. Alınacak ders, düşünülen Vakıf'ın uğraş alanını
abartmamak mı, kamu yöneticilerini işe karıştırmamak mı? Ne
bilelim? Bunlar usumuzdan geçiverdi işte...'' (25.08.1998/Çağdaş
Marmaris)
Özünde, 'Kent Meclisi'ne karşı
olmadığı anlaşılan yazarın, 'Kent Meclisi' Yönetim Kurulu
Başkanı olan Ömür Hetman'ın 'İçmeler' dergisinde yayınlanan
görüşlerinden anladıkları ve bize anlattıkları bu kadar.
Yazar, karşı değil ama
şüpheleri var; çünkü, öncesinde, benzer bir deneyimden dolayı
ağzı yanık; o nedenle, temkinli yaklaştığını söylüyor...
***
Peki, Umur Özlüer'in yazısını
aktardıktan sonra olduğu gibi, okuduğunuz bu yazı sonrası da
yeniden soralım; sizler, okuduğunuz bu yazıdan da, 'Kent
Meclisi'ne dair ne anlıyorsunuz?
30.03.2020/Datça
Mehmet Erdal
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder