16 Mart 2020 Pazartesi

2020.03.16.MARMARİS YAZILARI-1: 'DEMOKRASİ PLATFORMU'NA DAİR

  Hiç yorum yok


     MARMARİS YAZILARI -1: 'DEMOKRASİ PLATFORMU'NA DAİR...
     1998 yılında Marmaris, Armutalan, İçmeler, Datça ve zaman zaman da, aralıklarla gidip tezgah açtığım Bozburun, Turunç, Selimiye, Hisarönü, Turgut... pazar yerlerinde işimi yapıyor; Armutalan/Siteler'de, Grand Azur/İber Otel...her kim her ne ad ile biliyor ise, işte o otelin karşı taraflarında var olan bir apartın altında, bir kaç arkadaş ile birlikte elbirliğiyle oluşturduğumuz bir yerde (hem depo hem 'ev') kalıyor ve aynı zamanda, 'fahri' üyesi olduğum ÖDP (Özgürlük ve Dayanışma Partisi) Marmaris İlçe Örgütündeki çalışmalara katılıyordum.
     ***
     İlçe Örgütümüz, Marmaris çarşısının nispeten orta yerinde bulunan Halıcılar İş Hanı'nın ikinci katında idi; birinci katta PSAKDD (Pir Sultan Abdal Kültür ve Dayanışma Derneği) ile ÇEV-DER de bulunmaktaydı.
     ***
     Partimizin 1996 yılında ilk kurulduğu andaki gibi, ilçe örgütümüzün de çok farklı Sol siyasi çevrelerden gelen ve/veya birbirlerinden pek çok konuda farklı düşündüğü bilinen ama ÖDP çatısı altında birlikte yürümeye çalışan/yürünüp yürünemeyeceğini denemek ve görmek isteyen üyeleri vardı.
     ***
     Yasal bir partinin ilçe örgütü olmamıza karşın kah eski 'örgüt' alışkanlıklarının aşılamaması ve ilçe örgütünün çalışmalarına yansıtılmaya çalışılması, kah günlük yaşama ilişkin problemlerin çözümünde ortaya konulacak politik yaklaşımın belirlenmesinde 'ortaklaşmaya çalışmak' yerine (doğruluğuna inandığımız, çoğu kişisel) farklılıklarımızın öne çıkarılarak dayatılması...vb. vb. nedenlerle ilçe örgütümüzün zaman zaman gereksiz ve ifrata varan tartışmalar içinde günlerini geçirdiği, günlük yaşama müdahale etmekte sorunlar yaşadığı...'Mısır'daki sağır sultanın' bile duyduğu ve bildiği bir gerçekti.
     Bütün bunlara karşın, ilçe örgütümüz, istenen ve öngörülen düzeyde olmasa da, pek çok yerdeki ilçe örgütümüzden daha aktifti; elle tutulur ve gözle görülür çalışmalar içerisindeydi.
     ***
     İlçe örgütümüz, Marmaris yerelinde ya da ülke genelinde olup da Marmaris'te yaşayan her yurttaşı ilgilendiren konularda görüşlerini ve tepkilerini, tek başına olduğu gibi 'Demokrasi Platformu' adı altında bir araya gelen ve ortak hareket etmeye çalışan pek çok başka kitle örgütü, sendika, meslek örgütü ve siyasi partiler ile de ortaklaşa ortaya koyuyordu.
     ***
     Marmaris'teki 'Demokrasi Platformu', (kuruldukları zamana ve yere göre ad ve bileşenleri açısından birbirlerinden görece farklılıklar gösterseler de) diğer 'Demokrasi Platformları' gibi, ülkemizde var olan toplumsal ve siyasal koşullara dair ortaklaşa 'Demokrasi' derdi olan Marmarisli kişi, dernek, sendika, siyasi parti vb... bir araya gelerek oluşturdukları bir birliktelik/örgütlenme idi.
Bu birlikteliğin/örgütlenmenin, herhangi bir dernek, sendika, meslek örgütü, siyasal parti vb. gibi yasal herhangi bir tanımlaması ve haliyle, kuruluşu yoktu; ama, yasal olarak tanımlaması yapılmış olan bu kişi, dernek, sendika, meslek örgütü, siyasal parti vb. bazılarının ortaklaşa oluşturdukları; neden oluşturulduğunu, kimlerin içerisinde yer aldığını, ne tür bir faaliyet yürüteceğini ve hangi ilkeler ile hareket edeceğini...kamuoyuna açıkladıkları; somut bir gereksinimin ürünü olarak günlük politik yaşamda yerini alan açık ve meşru bir örgütlenme biçimiydi.
     Marmaris'te hangi tarihte, hangi örgütlenmenin ya da örgütlenmelerin çağrısı ile oluşturulduğunu bu yazıda sorgulama gereksinimi duymadığımız bu 'Demokrasi Platformu', bileşenlerinin farklı katkıları ile yerel ya da ülke genelini ilgilendiren konularda farklı tepkiler ortaya koyuyor, bu çerçevede, kendinden söz ettiriyordu.
     ***
     'Demokrasi Platformu', hiç şüphesiz, bu oluşumu 'pozitif/gerekli bir adım' olarak gören ve onun söylem ve eylemliliklerine destek veren yurttaşlar açısından olduğu kadar, içerisinde yer alan bileşenlerin her biri açısından da 'dört başı mamur/ideal' bir örgütlenme biçimi değildi; bu birliktelik, içerisinde yer alanların her birinin ortaklaştıkları ama aynı zamanda farklılıklarını da korumaya devam ettikleri, ortaklaşa olduğu gibi ayrı hareket etme özgürlüklerini de korudukları; o zaman diliminde ve o yerde, o biçimiyle bu örgütlenmenin gerekli olduğuna inandıkları ve ellerini taşın altına koyarak oluşturdukları zorunlu/gerekli bir örgütlenme biçimi idi.
     Bu çelişkili yapısı nedeniyle, 'Demokrasi Platformu', Marmaris'in günlük yaşamında ya da ülke genelinde yaşanan bazı gelişmeler karşısında anında somut bir tepki ortaya koyması gerekirken koyamıyor, istenilen düzeyde koyamıyor ya da hiç koyamıyordu; haliyle, böylesi durumlarda, bazı bileşenler, hoşnutsuz tepkilerini dile getiriyorlardı; çünkü, onların ondan (birbirlerinden çok farklı da olabilen) beklediklerini, onların istediği biçimde, düzeyde ve zamanda karşılayamıyordu. Halbuki, bu durum, 'Platformun' yapısı gereği, doğaldı ve bileşenleri tarafından da böyle değerlendirilmeliydi.
Özet olarak, 'Demokrasi Platformu' içinde her şey, dışarıdan bakan bazı dikkatli gözlerin kolayca görebileceği ya da kulağı deliklerin anında duyabileceği gibi, 'güllük gülistanlık' değildi.
     ***
     1998 yılı ortalarında, 'Demokrasi Platformu' içerisinde yer alan bazı bileşenlerin temsilcileri ve o bileşenlerin başka bazı mensupları, 'Demokrasi Platformu'nun çok özet olarak anlatmaya çalıştığımız bu 'sıkıntılarını' ileri sürerek ve gerekçe göstererek, 'Demokrasi Platformu'nun dağıtılmasını ve öteden beri kendilerinin de kurulmasını destekledikleri 'Kent Meclisi' içerisinde yer alınması gerektiğini savunmaya başladılar.
     ***
     'Demokrasi Platformu' bileşenlerinden ÇEV-DER içerisinde çalışma yürüten ve kendilerini, 'Demokrat' olarak nitelendiren tanıdık bazı arkadaşların başını çektiği ve sözcülüğünü yaptığı bu yaklaşıma göre, var olan ve içinde yer alınan 'Demokrasi Platformu', Marmaris'in sorunlarının çözümüne çare olamıyordu; çoğunluğu harekete geçiremiyor ve var olan sorunlara sahiplenilmeyi sağlayamıyordu. Bunun nedeni, dar bir kesime hitap etmesi ve her olayı siyasileştirmesiydi. Bu haliyle, bu 'Demokrasi Platformu' ile bir yere varılamazdı. Platform dağıtılmalıydı. 'Kent Meclisi' içerisinde yer alınmalıydı...
     ***
     Var olan 'Demokrasi Platformu'nun yanı sıra değil, onun dağıtılarak içerisinde yer alınması önerilen ve savunulan 'Kent Meclisi', Marmaris yerelinde ekonomik, sosyal, siyasal vb. her alanda etkili ve yetkili olan varlıklı kişiler ve onların içerisinde yer aldığı kuruluşlarca hararetle savunulan, kurulmaya çalışılan ve nihayetinde kurularak günlük yaşamımıza giren bir kuruluştu.
     Hiç şüphesiz, her kuruluş gibi, kendisini kuranların gereksinimlerini (onu kurmaktaki muratları ne ise, onu) karşılamakla yükümlü olacaktı.
     Her şey, bu kadar apaçık ortadaydı.
     ***
     Kendilerini 'Demokrat' olarak tanımlayan ve ağırlıkla ÇEV-DER içerisinde bulunan tanıdık bazı arkadaşların içerisinde yer almayı önerdikleri 'Kent Meclisi' böyle bir örgütlenmeydi ve biz, ÖDP İlçe Örgütü üyeleri, hem kendimize hem de 'Demokrasi Platformu' bileşeni olan diğer kişi ve kuruluşlara yüksek sesle sorup duruyorduk, 'Bu Kent Meclisi içerisinde yer almak gerekir mi? Bunun için elde var olan Demokrasi Platformunu dağıtmak gerekir mi?'...diye.
     ***
     'Kent Meclisi', 13.07.1998 günü yapacağı toplantı öncesinde, katılımcı olmasını istediği ya da düşündüğü kişi ve kuruluşlara özel olarak davetiye göndermesinin yanı sıra, kamuoyuna yönelik açık bir çağrı da yaptı.
     ÖDP İlçe Örgütü olarak, yazılı bir basın açıklaması yaparak, daveti ret ettik:
     ''Biz Özgürlük ve Dayanışma Partisi Marmaris İlçe Örgütü olarak, bu girişim gündeme geldiğinde ve kamuoyunun önüne çıktığında bazı yanlış anlamaları ve olası spekülatif yorumları önlemek amacıyla, tavrımızı ortaya koyan kısa bir açıklama yapmıştık.
     Biz parti olarak, küçük büyük bütün yerleşim birimlerinde yaşayan insanların kendi yerleşim birimlerinin sorunlarının çözümünü kendileri dışında bir başkasından beklemesi tavrı yerine; sorgulayan, aktif ve karar verici birer birey olarak kendilerinin işin içinde yer alacağı ve bu çerçevede örgütlenecekleri bir anlayışı savunuyoruz.
     Şeklen 'Marmaris Kent Meclisi' iyi niyetle kurulmuş bir oluşum izlenimi veriyorsa da; Marmaris'te rant kavgası verenlerle hakları yağmalananları, denizi kirletenlerle denize girmek için uygun yer bulamayanları, ormanı yok edenlerle yeşile özlem duyanları, ekolojik dengeyi bozanlarla doğanın korunması gerektiğini savunanları, çete savaşı verenlerle çetelere karşı savaşanları, turizm'de tekelleşmeyi savunanlarla bu tekelleşmeden zarar görenleri ve feryat figan bağıranları... yani bir bütün olarak Marmaris'i ve Marmaris'te turizmi bir biçimde yok edenlerle bu gidişattan ağır bir biçimde zarar görenleri bir araya getirmeye çalışan; yönetim ve yönlendirme olarak hep birincilerin elinde olan ve hep onların konuştuğu veya konuşturulduğu böyle bir oluşum ne Marmarislileri temsil edebilir ne de Marmarislilerin sorunlarına kalıcı ve köklü çözümler bulabilir. Olsa olsa bu 'girişim', daha bir süre, Marmaris'in gündeminde, aşılması gereken bir 'ALDATMACA' olarak varlığını sürdürebilir.
     Bu nedenle biz bir kez daha bu girişimin dışında kaldığımızı ve gerçekten yerelimizin sorunlarına çözüm bulmak niyetiyle bu 'oluşum'un içinde yer alanları, birlikte, kalıcı ve kitlesel örgütlenme yaratmaya çağırıyoruz.''(10.07.1998/Çağdaş Marmaris)
     16.03.2020/Datça
     Mehmet Erdal


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder