2021.08.14.CEZAEVİ YAZILARI-65: BU 'İNFAZ YASASI' ÇIKAR, AMA BİRAZ GECİKEREK ÇIKAR!
CEZAEVİ YAZILARI-65: BU 'İNFAZ YASASI' ÇIKAR, AMA BİRAZ GECİKEREK ÇIKAR!
“... Dün, Magic Box, 20.00 haberlerinde, bakanlıkta dosyaların incelendiğini haber konusu yapmıştı; keza, bir kaç gündür, gazeteler, bugünkü Bakanlar Kurulu'nda, çıkacak yasaların ele alınacağını yazıp durmuştu. Bunun karşısında, burada, merakla bugünkü Bakanlar Kurulu beklenmeye başlandı. Ama, 20.00 haberlerinde, Bakanlar Kurulu'nun toplandığı ve çıkacak yasaların önce MGK'da ele alınacağı, sonra yeniden Bakanlar Kurulu'na geleceği söylendi. Anlaşılan o ki, bir ihtimal, son anda, Özal, Bakanlar Kurulu'nun bu çıkacak yasaların son şeklini açıklamasını önledi ve son şeklin MGK'da verilmesini yeğledi. Yani, son şeklin, asıl iktidar organı olan MGK'da saptanmasını, daha uygun buldu. Bu, Özal'ın ordu ile uzlaşmaya çalışmayı denemesi ve onu da bu çıkacak yasalara ortak etmeyi düşünmesi anlamına geliyor. Peki, bunun nedeni ne olabilir? Bence, şu: Çıkacak yasalar üzerinde, özellikle Kürtçe'ye serbestlik ve 'İnfaz ertelemesi' konusunda, aykırı görüşler var.... Nitekim, son günlerde, çıkarılacak 'İnfaz ertelemesi' ve Kürtçe'ye serbestlik konusunda oldukça sert aleyhte yazılar yazılıyor ve demeçler veriliyordu; Örn: dün, Demirel, Akbulut ve Özal, TC'nin 'üniter devlet' olduğu konusunda demeçler verdiler; bugün Milliyet'te Evren ile yapılmış ve Özal'a yüklenen çok ağır içerikli bir söyleşi yayınlandı. Oktay Ekşi, Hürriyet'te, çıkarılacak 'İnfaz ertelemesinin' PKK için çıkarıldığını yazdı vb. Bunlar, doğal şeyler olarak görülmelidir. Bu, ülkedeki iktidar güçleri arasındaki dengelerin her gün değiştiği ve yeniden kurulduğu, demek oluyor. Ancak, şu var ki, sonunda, bu yasalar çıkar; ama, biraz gecikerek çıkar. Ayrıca, içerik olarak, biraz daralabilir... Yani, örn: 'İnfaz ertelemesi' konusunda, ertelenecek cezalarda belli bir limit konulup-konulmaması; bu yasadan, resmi güçlere karşı eylem yapmış olanların ve ayrıca tekerrür suçlar işleyenlerin yararlanıp-yararlanmayacağı; yasanın 1987'mi yoksa 1990 sonundan itibaren mi geçerli olup-olmayacağı; idam cezası alanların durumlarının ne olacağı vb. noktalarında bir tartışma sürüyordu... Bunlara, son şeklini hükumetin değil, MGK'nın vereceği ortaya çıkıyor. MGK, artık, bu konularda külliyen olumsuz bir karar alamaz, ama bunları daha da budayabilir... MGK'da karar alındıktan sonra, gerisi kolay... MGK'da alınan bir karar, hükumetten, komisyondan ve Meclisten hızla ve aynen geçer... Belki biraz esneyebilir, ama daha fazla daralmaz... MGK, ayda bir toplandığından, 'İnfaz ertelemesi' ve diğer yasalar, olağan MGK'nın toplanacağı Nisan başlarına kaldı, denebilir. Ancak, Özal-Bush görüşmesi bu hafta sonu yapılacağından ve çok da önemli olduğundan, MGK önümüzdeki hafta da yapılabilir... Neyse, bu yasalar, har halükarda, eğer başka nedenler devreye girmezler ise, bayram öncesi yine çıkabilir ve dolayısiyle, bu yasadan yararlanabilecekler, bayramdan önce 'özgürlüğe' kavuşabilirler... Peki, ben yararlanabilecek miyim? Göreceğiz... Ben yararlanabileceğimi düşünüyorum...
Burada, çıkan haberler karşısında öyle bir hava oluştu ki, hepimiz, bazı 'politik' davrananlar dışında, bu bayramdan önce evlerimizde olmayı ummaya başlamıştık. Hatta, idam cezası almış bazı arkadaşlar bile benzer bir duyguyu yaşamaya başlamışlardı... İnsanlar, benim gibi, evlerden yol paralarını istiyor, eşyaları postalamaya hazırlanıyor, son mektupları yazıyor, sigaraları dağıtıyor, çay ısmarlıyor vb. idi. Bu halet-i ruhiyenin her yerde olduğu da söylenebilir... Örn:...., okumaya hız verdiğini ve gitmeden önce bazı kitapları bitirmeyi düşündüğünü yazıyordu... Yasanın çıkışının oldukça gecikmesinin ve içeriğinin daraltılarak, çıkmayı uman bazılarımızın içeride bırakılmasının vb. acısını bu iktidar çeker...” (1)(20.03.1991/Nazilli)
“... Özal/Hükumet ile ordu arasında, şu an çıkarılması düşünülen yasalar ve yapılacağı duyurulan Anayasa değişiklikleri konusunda belli bir çelişkinin olduğunu gazeteler bile yazıyor. Keza, ANAP içinde ve ANAP, DYP, SHP, DSP vb. partiler, diğer güç odakları vb. arasında da farklı görüşler ve itiraz noktaları mevcut. Ancak, anlaşılan o ki, anti-terör yasası üzerinde MGK'da iktidar ile ordu arasında belli bir uzlaşma sağlanmış; yine, 'tecil' konusunda top iktidarda. Gerçi, 'tecil' konusunda ANAP içinde ve SHP ile ANAP arasında farklı görüşler var, ama anti-terör yasası MGK'den geldiğinden ve DYP ile ANAP, büyük oranda 'tecil'i 'af'a yeğlediklerinden, bu yasa, kolayca hükumetten çıkabilir. Adalet Komisyonundan geçebilir ve Meclis'te kabul edilebilir. Zira, bugünkü gazeteler, Akbulut'un, bayrama kadar 'tecil' yasasını yasalaştırmayı istediğini yazıyor. Öyle anlaşılıyor ki, bu hafta, hükumet, bu yasayı formüle edecek ve Adalet Komisyonuna sevk edecek. Normal koşullarda, Nisan'ın ilk veya ikinci haftasında da Özal'ın onayından çıkacak. Biz, artık, içeriği ne olacak?, diye sormaya ve merak etmeye başladık. Yani, bu 'tecil'den herkes mi, yoksa belli bir kesim mi yararlanacak? Vallahi, içeride kalmayı hiç istemiyorum ve çıkacağıma da inanıyorum. Özal'ın, bu kez, hiç ayırım yapılmaması yollu haberleri sızdırılıyor, basına... Umarım, doğrudur... Yani, Özal, ayırım yapılmamasını istiyordur ve bu öyle yasalaşır... Yoksa, hiç hoş olmayacak... bu hafta içindeki hükumet kararını bekleyelim...
Burada da, herkes, tam tekmil, tahliye için hazırlanıyor. İdam cezası alan arkadaşlar da biraz burukluk var ve bu doğaldır. Onların da çıkmasını ne kadar istiyorum, bir bilsen. Kendimi onların yerine koyuyorum ve bırrrr, diyorum. Bugün yaşanılan normal bir tahliye olayı değildir...” (2) (24.03.1991/Nazilli)
14.08.2021/Datça/Mehmet Erdal
(1) 20.03.1991
(2) 24.03.1991
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder